Bu hafta küresel finansal piyasaların gözü kulağı Avrupa Birliği (AB) ve Avro bölgesinde olacak. İngiltere'de yapılacak referandum sonucu beklenirken, önceki gün yapılan anket sonuçlarında AB'de kalma taraftarlarının önde görülmesi sonrasında, altın yaklaşık bir ayı en güçlü düşüşünü gerçekleştirerek 1,280.47 dolara kadar geriledi.
İngiltere'nin AB'den ayrılması birçok sorunu beraberinde getirecek. AB'den ayrılması yönünde bir sonuç çıkması halinde, AB'nin temel anlaşmasının 50. maddesi uygulanacak. Söz konusu maddeye göre, İngiltere'nin AB'den çıkış koşullarının müzakere edileceği 2 yıllık bir süreç başlayacak.
Bu sürecin sonunda eğer bir anlaşmaya varılmazsa ayrılık otomatik olarak gerçekleşecek. Böylece ortak pazara erişim ortadan kalkarken İngiltere'nin 53 ülke ile devam eden ticaret anlaşmaları da sona erecek. Piyasalar açısından, bu hafta ayrıca Avrupa Merkez Bankasına ilişkin dava da kritik önem taşıyor. Uzmanlar, bu hafta Avrupa ve ABD borsaları sallanabilir uyarısı yaptı. Seçimler sonucunda iş başına geçecek hükümetin reformlara ve kemer sıkma politikalarına karşı alacağı olumsuz tavrın da AB'nin siyasi istikrarını tehlikeye atabileceği düşünülüyor. Yurt içi piyasalarda da benzer kaygılara ek olarak Merkez Bankası kararı da merakla bekleniyor.
Dün yurt içi piyasalarda, Dolar/TL, artan risk iştahı ile 2,91'in altına geriledi. Cuma gününü 2,9063 seviyesinden tamamlayan dolar/TL yeni haftaya artan düşüşle başladı ve 2,9072'ye kadar geriledi. Öte yandan faiz indirim beklentisiyle, Borsa gün içinde yüzde 2,23 değer kazanarak 77.110,21 puana kadar çıktı. Altının kilogramı da 119 bin 140 liraya geriledi.
AB, bu hafta salı gününden başlamak üzere 6 günlük bir risk sarmalına giriyor. Avrupa Merkez Bankası duruşma 21 Haziran'da Almanya'da görülecek. 23 Haziran'da İngiltere'nin referandumu yapılacak ve 26 Haziran'da da İspanya'da genel seçimler yenilenecek. Davada, ECB'nin 6 Eylül 2012'de, bölgedeki krize tedbir amacıyla açıkladığı ve Avro Bölgesi ülkelerinden sınırsız devlet tahvili almasına imkan tanıyan OMT programının, ECB'nin yetkisi dahilinde olup olmadığı ve AB ile Almanya hukukuna uygunluğu değerlendiriliyor.
İngiltere'nin AB'den ayrılmasının İngiliz ekonomisinin yanı sıra AB ekonomisine de ciddi zararlar vereceği öngörülüyor. Bir üyenin ayrılması, birçok ortak politikanın yeniden ele alınmasına neden olacak. Nitekim, ortak tarım, maliye, para gibi politikalar yeniden ele alınırken, Avro bölgesindeki istikrarsızlık artacak. Bu gelişmenin domino etkisi yaparak AB'nin istikrarının sarsılabileceği belirtiliyor. Son olarak Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Alman basınına verdiği demeçte, İngiltere'deki referandumdan AB'den ayrılma kararı çıkması durumunda diğer AB ülkelerinde de benzer referandumların yapılabileceğini vurguladı.