Ambalajlı su sektöründe yabancı firmalar, pazar hakimiyetlerini gün geçtikçe arttırıyor. ‘Serbest piyasa’ adı altında sektör bileşenlerinden çok farklı bir fiyat politikası izleyen yabancı sermayeli markalar, sektörde tekeli oluşturacak şekilde membaları kontrol etmeye başladı. Birçok yabancı şirketin, aldıkları membaları kendi markaları için dolum yapan tesis olarak kullanmaya başlaması dikkat çekiyor.
MEMBALARA DALDILAR
Türkiye’nin birçok bölgesinde membaları dolum tesisine çeviren yabancı markalar, sahip oldukları lobi gücü sayesinde sektörün ürün arz miktarına ve fiyat politikasında söz sahibi olmaya başladı. Nestle, Bursa’daki Sude, Sanko ve Erikli’yi bünyesine katarken, Danone, Sırma Su (Bursa), GAP Su (Diyarbakır), Hayat Su (Adana), Hayat Su (Adapazarı), Nur Su (Ağrı) Akçapınar (İstanbul) ve Aydın ile Burdur’da birer membaı kullanmaya başladı. DyDo Drinco ise Adapazarı’ndaki Saka Suyu aldı.
KAYNAKLAR ELDEN GİDİYOR
Türkiye’de ambalajlı su sektörü pazarı büyüklüğü her yıl artarken sektörün tekelleşmeye doğru gidişi büyük sorun teşkil ediyor. Yerel şirketlerin tek bir elde toplanmasıyla birlikte sektörde başına buyruk hareket etme gücünü kendinde bulan bazı şirketler, piyasadaki fiyatları da istediği gibi değiştiriyor. Pazardaki üretici firma çeşitliliğinin ortadan kaldırılması bakımından da önem teşkil eden bu durum istihdam kaybına da neden oluyor.
MASRAFSIZ DOLUM TESİSİ
Büyük firmaların membaları alırken tepki çekeceklerinin farkında olduklarını aktaran İstanbul Sucular Esnaf Odası Başkanı Ahmet Turan Akkaya, daha masrafsız bir şekilde ilgili membaları dolum tesisi olarak kullandıklarını ve bunun önüne geçilmesi gerektiğini dile getirdi. Şu anda farklı bir markanın kullandığı membalarda apayrı markaların su dolumunun yapıldığını, bunun da yönetmeliğe göre bunun önünde bir engel bulunmadığını söyleyen Akkaya, Ticaret Bakanlığı’nın bu konuda tedbir alması gerektiğini vurguladı.
5-10 YIL İÇİNDE ELLERİNE GEÇECEK
Kısıtlı şartlarda kurulmuş membaların bazı yabancı firmalar tarafından baskı gördüğüne dikkat çeken Akkaya, “5-10 yıl içerisinde tüm membaları kontrolleri altına alacaklar. Lobileri sayesinde küçük markalara ait membaları topluyorlar. Bu durum İstanbul’da bile böyle. Pazar otomatik olarak güçlü ellere kayıyor. Sektörün sorunlarını gerekli kurumlara anlatmaya hazırız” dedi.
