
Türk savunma sanayisi, yerli projelerde birçok başarılı gelişmeye imza attı. Gelinen noktada milli savaş uçakları, milli savaş gemileri, milli kara araçları başta olmak üzere insanlı ya da insansız çok sayıda proje hız kesmeden devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde hem beşinci nesil savaş uçağı MMU KAAN hem HÜRJET'in teknik verilerinde güncelleme yapıldı. KAAN’ın kanat boyu kısaldı: HÜRJET'teki değişimler daha fazla. Peki KAAN ve HÜRJET'te neden güncelleme yapıldı, güncelleme sonrası neler değişti?

KAAN hem HÜRJET'in sadece ülkemiz için değil dünya havacılık alanında adından başarıyla söz ettirecek tarihi projelerden sadece ikisi. Türkiye’nin savunma sanayii özellikle 2000’li yılların ortalarından itibaren büyük bir atılım gerçekleştirdi. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda yürütülen projeler sayesinde birçok alanda yerli ve milli çözümler geliştirildi.

KAAN ve HÜRJET gibi son derece stratejik iki hava platformu da Gök Vatan ile daha önce buluştu. TRT Haber'den Sertaç Aksan'ın haberine göre, Savunma sanayiinin göz bebeği projelerinden KAAN ve HÜRJET'in bazı verileri güncellendi.

KAAN’da güncelleme sonrası neler değişti?
Önce teknik açıdan neler değiştiğini anlatalım ardından ‘neden?’ sorusuna yanıt arayalım. Milli savaş uçağı KAAN’ın uzunluğu 0,7 metre azaldı. Sadece bununla kalmadı kanat açıklığı da 0,6 metre daha az olacak. Yükseklik ise 1 metre kısaldı. HÜRJET'teki değişimler ise daha fazla. Uçağın faydalı yük kapasitesi 2.7 tondan 3.4 tona yükseldi. Tırmanma oranı 48 bin 500 feet olarak açıklandı ki bu da 9 bin 500 feet’lik bir artış anlamına geliyor. Motor gücü 17 bin 700 lb olarak güncellenen HÜRJET'in yüksekliği de 5.1 metreden 4.1 metreye düşürüldü. Uçuş menziliyse 2 bin 222 kilometre iken bin 963 kilometre olarak değişti.

Değişimler bize ne anlatıyor?
Savunma Sanayii Uzmanı Fatih Mehmet Küçük, söz konusu değişimlerin temel olarak madalyonun ‘mühendislik’ yönü olduğunu söylüyor. İlk etapta paylaşılan verilerin daha çok projedeki ön çalışmalara istinaden ortaya çıktığını belirtiyor.
Proje ilerledikçe detay tasarım, simülasyonlar ve analizler neticesinde uçak boyutlarında değişimlerin devam ettiğine dikkat çekip, bu süreçte hava kuvvetleri veya diğer birimlerin ek talepleri olabileceğini söylüyor.

Her iki proje için de Türkiye’nin elinde ‘uçan bir prototip’ olduğunun altını çiziyor Küçük ve “Dolayısıyla mühendisler, uçan bilgisayar analizleri ve simülasyon çıktılarından daha da güvenilir canlı veriler elde etti. Bu verilere göre de ellerindeki yapısal tasarımlarda değişimlere gidildi. Örneğin, HÜRJET'te uçağın faydalı yük kapasitesinin ve hızının artması önemli. Bu sonuç, elde edilen veriler neticesinde uçağın alt yapısının daha fazlasını yapabileceğine yönelik güvenilir veriler elde edilmesiyle ilgili.” bilgisini paylaşıyor.

Fatih Mehmet Küçük sadece KAAN ve HÜRJET için değil diğer projelerde de bunun geçerli olduğunu vurguluyor. “Türk mühendislerce geliştirilen sistemler sahadan gelen dönüşlere göre hızla yenileniyor ve böylece çok çabuk bir şekilde ‘tam da istenen işi’ yapabilecek seviyeye geliyor.” diyor. Elbette hem KAAN hem HÜRJET için geliştirmeler uzun yıllar devam edecek. Günün sonunda nasıl bir fotoğraf göreceğimiz sorusuna da yanıt veriyor Küçük ve sözlerini şöyle tamamlıyor:
“Hem HÜRJET hem de KAAN Türkiye’nin askeri havacılığa bakışını yansıtacak projeler. HÜRJET dış görünüş olarak rakiplerine benziyor evet. Ancak sıfırdan 5. nesil uçak eğitimine yönelik tasarlanmış bir platform. Özellikle elektronik alt yapı tarafında bu çok kıymetli. HÜRJET gibi bu yolda sıfırdan tasarlanmış çok fazla uçak yok.

KAAN ve HÜRJET Dünya havacılık alanında başarıyla söz ettirecek tarihi projeler
KAAN’a bakıldığındaysa durum farklı KAAN boyutunda 5. nesil uçak üreticisi ülkeler belli. Bir elin parmakları kadar. Birçok ülke 5. nesil bir uçağı tedarik etme noktasında rahat davranamıyor. Çünkü sınırlı sayıda ülke bu teknolojiyi üretiyor ve hemen satmak niyetinde değiller. Çin’in J-35’i satışa çıktığında bu biraz değişecektir ama şimdilik ihracat noktasında rekabet çok yok.
KAAN gerek boyutu gerek Türkiye’nin insansız sistemler ile havacılıkta yakaladığı ivme ile önemli bir rakip olacak. Ayrıca Türkiye’nin çok çok geniş mühimmat üretim kabiliyeti burada belirleyici bir fark.
Tüm bunları alt alta koyduğumuzda hem KAAN hem HÜRJET'in sadece ülkemiz için değil dünya havacılık alanında da adından başarıyla söz ettirecek tarihi projeler olduğunu söyleyebiliriz.”

TUSAŞ tarafından yurt içi imkan ve kabiliyetler ile tasarlanan, Türkiye'nin ABD tarafından F-35 projesinden çıkartılmasından sonra hızı arttırılan Milli Muharip Uçak (MMU) projesinde tarihi bir an yaşanmıştı. 21 Şubat 2024’te Türkiye'nin ilk milli savaş uçağı ve beşinci nesil savaş uçağı olarak geliştirilen çift motorlu MMU Kaan, ilk test uçuşunu başarıyla gerçekleştirmişti. Saat sabah 08.50’de pisten teker kesen KAAN 13 dakika havada kalarak 8000 feet irtifaya ve 230 knot hıza ulaşmıştı. İlk uçuşta havada çeşitli testler gerçekleştiren KAAN’a, F-16 savaş uçağı eşlik etmişti.