|

AB anketi: Türk halkı hükümetine güveniyor

Avrupa Komisyonu'nun araştırmasına göre, Türkiye'de "demokrasinin işleyişinden" memnuniyet oranı yüzde 49'dan 56'ya çıktı. En güvenilir kurum, yüzde 76'lık oranla "hükümet" olarak belirlendi.

Yeni Şafak
00:00 - 10/09/2005 Cumartesi
Güncelleme: 17:05 - 12/06/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
---------------------------------- manset -------------------------------------------
---------------------- manset ---------------------

Avrupa Komisyonu'nun yaptırdığı "Eurobarometer" araştırmasına göre, Türkiye'de "demokrasinin işleyişinden" memnun olanların oranı yüzde 49'dan yüzde 56'ya yükseldi. Türk halkı, yüzde 76'lık bir oranla "en çok güven duyulan kurum" olarak hükümeti gösterirken, yüzde 68'i de AB'ye üyeliğin Türkiye için avantajlı olacağını düşünüyor.

Komisyonun araştırma raporunu, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansjörg Kretschmer açıkladı. Eurobarometre araştırmasının sonuçlarını açıklayan Kretschmer, Türk kamuoyunun yüzde 68'inin AB üyeliğinin Türkiye'nin yararına olduğu görüşünde olduğunu söyledi.

Demokrasiden memnuniyet arttı

Kretschmer, Türkiye'de demokrasinin işleyişinden duyulan memnuniyetin arttığını belirterek, 2004'te yüzde 49 olan demokrasinin işleyişinden memnuniyet oranının, 2005'te yüzde 56'ya yükseldiğini kaydetti.

Türkiye'ye destek 3 puan düştü

Kretschmer, AB kamuoyunda Türkiye'nin üyeliğine ilişkin 2004'te yüzde 53 olan desteğin 2005'te yüzde 50'ye düştüğünü, ancak bu konunun AB vatandaşlarının temel endişeleri arasında yer almadığını ifade etti. Kretschmer, "Eurobarometre anketinin sonuçları, kamuoyunu Türkiye'nin AB üyeliğine hazırlamak için hala uzun bir yol kat edilmesi gerektiğini gösteriyor. Avrupa Komisyonu tarafından önerilen sivil toplum diyaloğu, zaman geçtikçe tarafların birbirini daha iyi anlamasına, önyargıların ortadan kaldırılmasına ve Türkiye'nin üyeliğinin daha yüksek oranda kabul edilmesine aktif bir şekilde katkıda bulunacaktır" diye konuştu.

En çok güvenilen kurum: Hükümet

Aratırmaya göre, Türk kamuoyu, en önemli iki sorun olarak "işsizlik" ve "genel ekonomik durumu" gösterirken, bunları terör, suç ve eğitim sistemi izliyor. Ancak gelecek konusunda Türk kamuoyu AB kamuoyundan çok daha fazla iyimser olduğunu belirtiyor.

Raporda, Türkiye'de yüzde 76'lık oranla hükümet "en yüksek oranda güven duyulan kurum" olarak çıktı. AB üye ülkeleriyle karşılaştırıldığında, Türkler arasında şehir, kasaba, bölge ve ülke kimliğine bağlılık daha fazladır, bununla birlikte Türkiye'de yalnızca yüzde 30'luk bir kesim kendilerini Avrupa'ya bağlı hissettiklerini söylemiştir.

AB üyeliğine destek yüzde 68

2004 sonuçları ile mukayese edildiğinde, Türkiye'de AB'ye üyeliğin iyi bir şey olacağını söyleyenlerin yüzdesi biraz düşmekle birlikte, Türk kamuoyunun yüzde 68'i AB'ye üyeliğin Türkiye için bir avantaj olacağını düşündüğünü belirtiyor.

  • HABER MERKEZİ / ANKARA

    Kretschmer: 3 Ekim'de müzakereler başlayacak

    AB Türkiye temsilcisi Kretschmer, düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin AB ile 3 Ekim'de müzakerelere başlayacağından "emin olduğunu" söyledi. Kretschmer, bir gazetecinin, "Kıbrıs Rum kesimini tanıması için Türkiye'ye yapılan baskıları nasıl değerlendirdiğini" sorması üzerine, "Kıbrıs Rum kesimini tanıma-tanımama" konusunun "Türkiye dahil tüm taraflar için kabul edilebilir şekilde sonuçlanacağını" belirterek, "Ayrıca eminiz ki, 17 Aralık'ta karar verildiği gibi, müzakereler 3 Ekim'de başlayacaktır" dedi. Kretschmer, bir gazetecinin, "Türkiye'nin Kıbrıs Rum kesimine hava ve deniz limanlarını açmasına ilişkin tartışmaları" hatırlatması üzerine, Gümrük Birliği'nin tamamıyla uygulanmasının, Gümrük Birliği'ne dahil olan tüm üye ülkelerin gemi ve uçaklarının, diğer üye ülkelerin limanlarına giriş olanağını içerdiğini belirtmekle yetindi.

    'Orhan Pamuk davası ifade özgürlüğünün testi'
    Kretschmer, yazar Orhan Pamuk'la ilgili davaya ilişkin bir soru üzerine de, bu davanın Avrupalı gözlemciler için Türkiye için düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda bir "test" niteliğinde olacağını söyledi. Kretschmer, "Kesinlikle inanıyorum ki, bu ünlü yazara açılan dava Avrupa'da, AB'ye üye ülkelerde, Avrupa Parlamentosu'nda yakından takip ediliyor ve elbette bu dava ve ifade özgürlüğü ilkesi arasında bağlantı kuruluyor. Avrupa'daki siyasi ve siyasi olmayan gözlemciler için davanın gelişiminin, bir şekilde Türkiye'nin Avrupa'nın düşünce ve ifade özgürlüğü anlayışına nasıl baktığı konusunda bir test olacağını düşünüyorum" dedi. Kretschmer, başından beri Türk Ceza Kanunu'nda düşünce özgürlüğü ile ilgili maddeye ilişkin kaygılarını dile getirdiklerini, yapılan değişikliklerin, düşünce özgürlüğü konusunda kişilere baskı uygulamak için kullanılmaması gerektiğini belirtti.


    ----------------- imza------------------

    ----------------- imza------------------



  • #Arşiv
    #Yeni Şafak Arşiv
    19 yıl önce