Son dönemde Hollanda'da yaşayan Türkler ile Avrupa'daki Türk sivil toplum kuruluşlarından konuyla ilgili Başbakanlık'a şikayet yağdığı öğrenildi. Paralel yayın organları üzerinden içerde algı operasyonları yürüten FETÖ'ya mensup A.E., M.C., G.Ç. ve B.D., özellikle MİT TIR'ları konusunu Hollanda medyasının gündeminde kalması için kulis faaliyeti yürütüyor. Paralel ihanet çetesi üyesi söz konusu isimlerin Hollanda'daki medya kuruluşlarına, “Elimizde dinleme kayıtları, Suriye'den fotoğraflar ve video kayıtları var” ifadeleri kullandığı belirtiliyor. De Telegraaf Gazetesi'nde yönetim değiştiği için FETÖ üyeleri eskisi kadar kolay gazeteyi manipüle edemiyor. Ancak kulis faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor.
FETÖ üyelerinin, Hollanda'daki Türklerin yakından izlediği gelişmelere göre Hollanda'nın etkili medya kuruluşu NRC ile de temasa geçtikleri ifade ediliyor.Söz konusu kişilerin MİT TIR'ları konusunda tahrif edilmiş belgeleri, Hristiyan Demokrat Parti'nin bazı milletvekilleriyle paylaştığı, milletvekilleri üzerinden de konuyu Hollanda yargısına taşımayı amaçladıkları öğrenildi. Aynı zamanda bu kişilerin Hollanda'daki bazı parti liderleri ile de dirsek temasında olduğu belirtiliyor. Bazı gazeteler üzerinden Türkiye'nin İŞİD ile irtibatlı olduğu algısı oluşturulmaya çalışılıyor.
Kaynaklar, FETÖ'nün bu haberler yoluyla yurt dışında Türkiye'yi mahkum ettirme operasyonuna psikolojik destek sağlamaya çalıştığını belirtiyor. Daha önce, uluslararası toplantılarda Adalet Bakanlığı'nı temsil eden ve bulundukları ülke ile Türkiye'deki adli kurumlar arasındaki işbirliğinin gelişmesine katkı sağlamakla görevli paralel yapıya yakın adalet müşavirleri, 17 Aralık'ın ardından Türkiye aleyhine lobi yaptıkları tespit edilince geri çekilmişti.
Öte yandan paralel yapının finans ayaklarının tespit edilmesi için Manisa, Antalya ve Osmaniye'deki bazı sivil toplum kuruluşlarında polis ekipleri inceleme başlattı. Buralardaki bilgisayar diskler ve evraklar inceleme için emniyete götürüldü.
Paralel ihanet çetesi, MİT TIR'larıyla Türkmenlere insani yardım götürülmesini 'savaş suçu' olarak gösterip Türkiye'yi mahkum ettirmek için çabalıyor.
