Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, gündeme ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Arınç'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle;
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı görevinden istifa edip partinin başına geçeceği ve erken seçime gideceği iddialarına ilişkin, "Bir kere böyle birşeyin dillendirilmesi bile hatalıdır, yanlıştır. Ak Parti'nin bir Genel başkanı ve bizim bir Başbakanımız var zaten. Davutoğlu Ahmet Hoca profili, Erbakan Hoca'dan sonrası halkın benimsediği bir isim haline geldi. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ne böyle bir niyeti, ne de düşüncesi yoktur diye düşünüyorum."
Balkona çıkarken beni ikaz ettiler. Abi yüzün çok düşük, biraz yüzünüz gülsün dediler. Çabalamama rağmen yapamadım. Çünkü ben 290 civarı bir milletvekiliyle yeniden iktidar olacağımızı düşünüyordum. Ben bu sonucu beklemiyordum.
Ben bir siyasetçi olarak hiçbir zaman CHP ve MHP'nin yüzde 20'yi aşacağını söylemedim, ön görmedim. Biz ilk seçimde 15 aylık bir partiydik. Yüzde 35'le geldik. Yüzde 35'in o zamanki milletvekili sayımız 360 vekille meclise girdik. Ama zamanla barajı aşan partiler çoğalınca, mecliste daha az vekil aldık. Bu çok basit bir denklem. 3 partinin de desteğiyle, isteyerek veya istemeyerek, hiç şüphesiz başka desteklerle bu parti barajı aştı.
Artık şöyleydi veya böyleydi diyerek bir partiyi nefret objesi haline getirmek doğru değil. Bu siyasi partiler bizim düşmanımız değil, rakibimizdir. Düşmanlık yaparak oy toplanmaz. İsterseniz trilyonluk kampanyalar yapın, eğer vatandaşın kalbine hitap etmiyorsanız kaybedersiniz.
Çok similasyonlar yapıldı. Bakın HDP için ben koçbaşı dediğimde kızdılar ama, öyle ya da böyle öyle bir destek verdi ki, barajı aşmayı başardı. Olanda hayır vardır, milletin takdiri böyledir. MHP açısından, CHP açısından bazı söylemler ters tepti. Bizim de bazı söylemlerimizin halkta olumlu değil olumsuz karşılık bulduğunu söyleyebilirim.
Başkanlık meselesinin her gün defalarca konuşulmasını ya da olmazsa olmaz olarak değil de, yeni bir anayasaya bağlı olarak koyduk. Çağdaş bir başkanlık sisteminin Türkiye'de uygulamaya konuşulması ancak yeni anayasayla olur.
Sayın Cumhurbaşkanı anayasal haklarını meydanlarda kullanmak istedi. Sayın Cumhurbaşkanımızın farklı bir Cumhurbaşkanı olacağını en başından söylemişti. Benim onun bu kararının ardından olumlu veya olumsuz bir yorum yapmak istemem. Saygısızlık yapmak istemeyiz.
Ben eleştirinin bir hak olduğunu düşünüyorum. Yerli yerli yapılır. Ama hiçbir eleştiri olmasın, beni eleştirenler veya burayı eleştirenler haindir denmesini de doğru bulmuyorum. Ama bu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımıza Saray üzerinden vurmaya çalışanların sözleri beni bile incitti. Bir de burasa de özel imalat ve özel işçilik var. Bir insan, evinde bile bu incelikleri düşünür.
Melih Gökçek ile aramızda hiç hoş olmayan bir hadise geçti. Bunun faili ben değilim. Sen bu partinin bir belediye başkanısın. Sen aynı partinin Başbakan yardımcısı ve hükümet sözcüsü hakkında böyle ifadelerde bulunamaz. Kendisinin bu tweetleri akşama kadar silmesini bekledim, özür dilemesini bekledim.
Başkaları gibi çok konuşup hiçbir şey söylemeyen insanlardan değilim, her sorulana cevap veriyorum. Başbakan Davutoğlu'na bu durumu ilettim. Bana bunu mesele yapıp çok üzerinde durma, ben kendisini çağırıp konuşacağım dedim. Tamam dedim ama, çıktığımda sordular ben de yanıtladım. Eşini de eşimle çok severiz hakikaten, onu incitmek istemedim. Cemaat varken, cemaatin hizmetlerine Tayyip Bey gibi, Ahmet Bey gibi iyi ilişkiler kurduk. Ama 17-25 Aralık'tan sonra biz kesinlikle ilişkimizi kestik. Devleti yıkmaya çalışanlarla hiçbir zaman konuşmadık. Beni ailemle vuruyor.
2014 yerel seçimlerinde Melih bey aday oldu. Ben kendi fikrimi söylerim, ama parti ne derse onun arkasında dururum. Parti Melih bey deyince, ben sadece oy vermekle kalmadım, kendisi için destek de topladım.
Benim Cemaatle maddi hiçbir ilişkim olmadı. Param yok ki vereyim. Ama bu arsaları verdi verdi, ondan sonra Tayyip Bey'den zılgıtı yeyince saf değiştirdi. Ben hep söyledim, ben duygusal manada onlara destek oldum, kendisi maddi anlamda. 8 Haziran'dan sonra yolsuzluk dosyası açıklayacağım demedim. Bildiklerimi söyleyeceğim dedi. Kendisi Ak Parti kurulduğunda bu partiye en büyük düşmanlığı yapan kişidir. Bir parti satın aldı, daha sonrasında Ak Parti'ye geçti.
Bundan sonra Melih Gökçek ile ilgili konuşmayacağım. Siyasal eleştiri yapacaktım, ama artık yapmama kararı aldım. Çünkü bunun bir faydası yok.
