|

Bakan Işık'tan 'kontrollü darbe' açıklaması

Milli Savunma Bakanı Işık, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kontrollü darbe iddiası için "Şimdi en son 'kontrollü darbe' diyor. O geceyi yaşadım. O darbe eğer kontrollü darbe ise muhtemelen bazı gizli servislerin kontrolünde bir darbedir. Ama bizim haberimizin olmadığı açık. Cumhurbaşkanımızın da Başbakanımızın da haberinin olmadığının en yakın şahitlerinden biri benim. Çünkü o gece sürekli temastaydık. Ama başka birinin haberinin olup olmadığını bilmiyorum. Yani eğer kontrollü darbe ise Sayın Kılıçdaroğlu bunu açıklamalı" dedi.

Yeni Şafak
18:32 - 6/04/2017 Perşembe
Güncelleme: 18:40 - 6/04/2017 Perşembe
AA
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "kontrollü darbe" iddiasına ilişkin, "Şimdi en son 'kontrollü darbe' diyor. O geceyi yaşadım. O darbe eğer kontrollü darbe ise muhtemelen bazı gizli servislerin kontrolünde bir darbedir. Ama bizim haberimizin olmadığı açık. Cumhurbaşkanımızın da Başbakanımızın da haberinin olmadığının en yakın şahitlerinden biri benim. Çünkü o gece sürekli temastaydık. Ama başka birinin haberinin olup olmadığını bilmiyorum. Yani eğer kontrollü darbe ise Sayın Kılıçdaroğlu bunu açıklamalı. Yoksa bir kez daha müfteri durumuna düşmüş olacak." dedi.

Bahçelievler Gümüşhane ve Bayburt dernekleriyle buluşan Işık, 6 Nisan'ın Türkiye’nin geleceği açısından tam bir dönüm noktası olduğunu belirtti.

Türkiye'de var olan sistemi bozanların her zaman sesinin daha çok çıktığını, bağırdığını anlatan Işık, Türkiye'de iyi kötü bir parlamenter sistem olduğunu ancak bu kişilerin bunu bozduğunu dile getirdi.

Işık, parlamenter sistemde güçlü olanın başbakan olduğunu aktararak, "Cumhurbaşkanı temsili olandır. Parlamenter sistem diye bize sattıkları onların anlattığı gibi değil. Yetki de güç de başbakanda. Başkanlık sisteminde ise Başkan ya da Cumhurbaşkanında. Yetki ve güç dağılımı yok. Ama 82 Anayasasıyla bunlar yetkiyi tutup Cumhurbaşkanına verdiler. Niye? 'Bu milletin seçtiği Başbakan bizim kafamıza uymaz.' Bu parlamenter sisteme vurulan çok ağır bir darbe oldu." diye konuştu.

"Şimdiki sistem tam bir kaos"

Türkiye'de sistemin bozuk olduğunu vurgulayan Işık, şöyle devam etti:

"Bizdeki sistem ne parlamenter ne başkanlık sistemi. Sistemi bozan kim? Darbeciler. Millete güvenmedikleri için bozdular. 2007’de Cumhurbaşkanı halk tarafından seçildiği andan itibaren yetki de güçte Cumhurbaşkanına geçmiş oldu. Bu sistemin adı zaten Başkanlık Sistemi. Yani Türkiye, 2007'de fiilen Başkanlık Sistemine geçmiş oldu ancak resmen geçiş olamadı. Bu defa sistem tam çift başlı hale geldi. Anayasaya göre Cumhurbaşkanı yetkili. Halk doğrudan seçiyor. Ama bizim sistemimizde hala hükümeti başbakan kuruyor. 7 Haziran'ı düşünün. Koalisyon kurulsaydı ne olacaktı? Bir tarafta güçlü bir Cumhurbaşkanı, diğer tarafta hükümet var. Kimin dediği olacak? Hayır kampanyası yapanlar bunun cevabını vermek zorundalar. Anayasaya göre Cumhurbaşkanının dediği olacak. Çünkü anayasa yetkiyi Cumhurbaşkanına vermiş. Peki halk hükümeti niye seçti? İcraat yapsın diye seçti. Anlaşamazlarsa ne olacak? Tam bir kaos."

Bakan Işık, bu sistemde yarın cumhurbaşkanı, başbakan kavgasının yaşanmamasının garantisi olmadığını dile getiren Işık, bu nedenle yeni sistemin gelmesi gerektiğini ifade etti.

CHP'lilerin son dönemde hırçınlaştığını ve bundan dolayı ağızlarından çıkanı kulaklarının duymadığını kaydeden Işık, CHP'deki sağduyulu kesimin de bundan rahatsız olduğunu belirtti.

Işık, Türkiye’ye özgü düzenlemeler de yaptıklarından dolayı yeni sisteme Başkanlık değil, Cumhurbaşkanlığı Sistemi dediklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

"Amerikan başkanlık sistemindeki sorunları da dikkate alan, onlara da çözüm getiren bazı düzenlemeler yaptık. Mesela bütçe. Amerika'da Obama ile meclis arasında bütçeden dolayı ciddi kavga çıktı ve sistem kilitlenme noktasına gelmişti. Artık Türkiye’de istikrarını sandıkta halk doğrudan sağlayacak. Sandıklar açılınca hükümeti kimin kuracağı belli olacak. Artık 'tek parti oldu mu, çoğunluğu aldı mı, kim kiminle koalisyon kuracak, bakanlık pazarlığı yapacak?' dönemi bitiyor. Halk hükümeti sandıkta seçiyor. Bu, güven oyunu halkın doğrudan vermesi demektir. Artık 5 yıl güven oyu, gensoru tartışması yok. Eğer Cumhurbaşkanı anayasal suç işlerse, meclis tarafından yüce divana bu sistemde gönderiliyor. Sistemin denetleme mekanizması var. Artık hükümetler 5 yıllığına iktidara gelecek. Ömrü, yarını belli olmayan hükümet dönemi kapanıyor."

"Türkiye’nin potansiyelinin, gücünün farkına en az varan millet, topluluk Türklerdir, biziz" diyen Işık, batılıların Türkiye’nin neleri başarabileceğini iyi bildiğini ve bundan dolayı önünü kesmeye çalıştıklarını anlattı.

"Savunma sanayiinde yerlilik oranı yüzde 60 oldu"

Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, 2002'de Türkiye'nin milli piyade tüfeğini bile dışarıdan aldığını hatırlatarak, şunları kaydetti:

"Sadece yüzde 24 yerlilik oranı ve o da çok kalitesi, niteliği düşük. Bugün yerlilik oranımız yüzde 60'a geldi. Kalitemiz de niteliğimiz de çok yükseldi. Artık Türkiye başkasının lisansıyla tüfek üretmesine gerek kalmadı. Artık fırtına obüslerini Türkiye kendisi yapıyor. Başkasından almıyor. Kendi tankımızın tüm testlerini bitirdik. Mayısta seri üretimle ilgili düğmeye basıyoruz. Türkiye artık başkasının tankını kullanmaya muhtaç olmayacak. O tankın motorunun yerlileştirilmesi için de çalışmaya devam ediyoruz. Türkiye eğer kendi insansız hava aracını üretip, onu silahlandırmasaydı, terörde mücadelede bu kadar başarılı olamazdık. Şu bir haftada yüze yakın terörist etkisiz hale getirildi. Bizim araçlarımız bunları tepeden takip ediyor. Tespit edince bombayı tepesine atıyor. Hadi kurtulabilirsen kurtul. Eğer bunu üretmeseydik, bize bunu terörle mücadele etmek için satarlar mıydı? İnsansız hava aracının motorunu da yerli olarak üretmeyi başardık. Yakın da inşallah onu da takacağız. ATAK helikopterimizi kendimiz yapıyoruz. Motorunun yerlileştirilmesi için de çalışıyoruz. Artık ATAK sistemini de yerlileştirdik. Geçen denediler. 8 kilometrede düşman hedefini tak diye vuruyor. Bunları onlar bilmiyor mu sanıyorsunuz? Kendi gemilerimizde MİLGEM projesiyle geliştirdiğimiz, yüzde yüz yerli mühendislikle dizaynıyla çok büyük oranda yerli ürettiğimiz gemilerimiz yüzüyor. İnşallah yakında bunun ihracatına başlıyoruz. Artık dost ve kardeş ülkelere de satacağız. Onların silahlarının büyük kısmı da kendi ürettiğimiz silahlar. İlk defa İ sınıfı fırkateyn üreteceğiz. Kendi uydumuzu üretiyoruz. Şimdi kendi füze ve hava savunma sistemini yerli olarak üretmek için de programı başlattık."

Hedeflerinin yerlilik oranında yüzde 80’i geçmek olduğunu vurgulayan Işık, ayrıca kritik teknolojileri de yerlileştirmek için çalıştıklarını dile getirdi.

Milli Savunma Bakanı Işık, Türkiye bunları başarırken, CHP'lilerin sabah akşam yalan şeyler uydurduğunu belirterek, "Şimdi en son 'kontrollü darbe' diyor. O geceyi yaşadım. O darbe eğer kontrollü darbe ise muhtemelen bazı gizli servislerin kontrolünde bir darbedir. Ama bizim haberimizin olmadığı açık. Cumhurbaşkanımızın da Başbakanımızın da haberinin olmadığının en yakın şahitlerinden biri benim. Çünkü o gece sürekli temastaydık. Ama başka birinin haberinin olup olmadığını bilmiyorum. Yani eğer kontrollü darbe ise Sayın Kılıçdaroğlu bunu açıklamalı. Yoksa bir kez daha müfteri durumuna düşmüş olacak." ifadelerini kullandı.

Devlet işlerinde ciddiyet gerektiğinin altını çizen Işık, şunları aktardı:

"İktidar her rejimde ancak muhalefet sadece demokraside vardır. Muhalefet olmak ciddi olmayı gerektirir. Şimdi şunun haline bak. Ağızlarından çıkanı kulakları duymuyor. Her gün yeni bir yalanla çıkıyorlar. 'Bir adama bu kadar yetki verilir mi?' Sanki çıktık Bahçelievler'in caddesine bir adamı bulup Cumhurbaşkanı yapıyoruz. Ya yüzde 50 oy alması gerekiyor ki Cumhurbaşkanı olsun. Bu halk tanımadığı, güvenmediği insana yüzde 50 verir mi? Biraz mizah yapalım. Bu teklife geçici bir madde koyup deseydik ki, 'Bu teklif kabul edildiği takdirde yapılacak ilk Cumhurbaşkanlığı seçimine Kemal Kılıçdaroğlu dışında kimse katılamaz.' Soruyorum yüzde 50'yi bulabilir miydi? Niye bulamazdı? Millet güvenmiyor ki. Millet güvenmediğine oy verir mi? millet güvendiğinin arkasında durur, oy verir, peşinden yürümeye devam eder. Kılıçdaroğlu. Sen de çalış. Dürüst, sözünün eri ol. Özün sözü bir olsun. Milletin güvenini kazan. Sen de Cumhurbaşkanı ol. Bunda bir engel yok."

Işık, "diktatörlük gelir" yorumlarına da değinerek, bu milletin bugüne kadar hiçbir diktatöre prim vermediğini, boyun eğmediğini dile getirdi.




#Bahçelievler
#Fikri Işık
#MİLLİ SAVUNMA BAKANI
7 yıl önce