Darbeci teröristlerin, İstanbul Büyükşehir Belediye binası önünde yaraladığı Erol Bulut (50) o gece yaşadıklarını anlattı. Kalkışmayı duyduğunda Kağıthane'den Saraçhane'ye gittiğini belirten Bulut, “Dediler ki, teröristler Aksaray'da Emniyet Müdürlüğü'nü basmış. Oraya gittik, vatandaş orada tankları püskürtmüş. Saraçhane'ye çıktığımızda çok zayiat vermiştik. 11-12 şehidimiz vardı. Saat 02.30'da bizi ön tarafa geçirmediler. Biz de polislerimize 'kardeşim bizi engellemeyin, biz şehit olmaya geldik' dedik. Artık coşmuştuk. 'Ne zaman öleceğiz, bugün ölmeliyiz' diye düşünüyorduk” dedi. Bulut, şöyle konuştu:
“Şimdiye kadar PKK'ya atmadığı bombaları bu katiller sivil insanların üzerine attılar. Ben tabii şok oldum. İlk defa silahlı bir çatışmaya giriyorum. Silahım yanımda yoktu ama imanım var. Yerde yaralı vardı. Ben dedim ki polise 'kardeşim sen beni koru ben yaralıyı alıp geleyim.' O ara ben ona doğru yönelince o katil komutan, önce polise sıktı, sonra polis de ona sıktı. Sonra ben polis korumasının menzilinden çıkınca iki tane de bana sıktı. Bir tanesi sağdan kemiğe girmişti. Bir tanesi de arkadan vurunca polis dedi ki, 'ağabey hedeftesin sakın kalkma, havuza
doğru yat' dedi.”
“Havuza indim ama o havuza inerken sanki bir cennetin kapısı açılıyordu. Şimdi ona üzülüyorum. Yani ne çoluk-çocuk ne mal-mülk hiçbir şey kalmıyor. Hani geçmişteki dedelerimiz uçmak diyor ya, sanki uçmaya giderken yolun yarısından döndük. Doğrusu o şehitleri çok kıskanıyorum. Allah inşallah bizlere de şehitlik nasip eder. Sonra beni çekip aldılar suyun içinden. Saat 03.00 sıralarıydı. Bu millet artık Çanakkale ruhuyla millet olmayı öğrendi. Bugün dünden, yani 15'inden daha güçlüyüz.
Allah inananlarla beraberdir. Biz inandık.”
