İnceöz, memleketi Aksaray'da gerçekleştirdiği esnaf ziyaretinde gazetecilere gündeme dair açıklamalarda bulundu.
HDP'nin TBMM çalışmalarını kilitleme gayretinde olduğunu belirten İnceöz, "Güneydoğu'da partimizin seçilmiş milletvekilleri de var. Ancak HDP vekilleri, milletimizin kürsüsünü terörün sözcülüğünü yapmak için kullanıyor. Biz yasama faaliyetlerini yaparken çok ciddi mücadele içerisindeyiz. Bu, parlamentoda verdiğimiz mücadeledir" diye konuştu.
İnceöz, 20 Temmuz'dan itibaren şer odaklarının Türkiye üzerinde oyunlar oynadığına işaret ederek, "Hepimiz buna şahit olmaktayız. Ama biz hiçbir zaman bu süreçte 'hükümet kuruldu mu kurulmadı mı, seçim hükümeti kuruldu mu kurulmadı mı?' demeden, 20 Temmuz'dan itibaren aldığımız kararları hızlı bir şekilde yerine getirdik" ifadesini kullandı.
"Polisin ve askerin kararlılıkla sürdürmüş olduğu bu mücadelede her zaman onların yanlarındayız" diyen İnceöz, şöyle devam etti:
"Bu mücadelede şehit olan bütün kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Terör örgütleri silahlarını betona gömene kadar, silahlı unsurlar bu ülkeyi terk edene kadar mücadelemiz sürecek. Bu dün başlamış bir şey değildir. 10 yıl önce de bu mücadele vardı. Ülkemizde 40 yıldır terör sorunu var. Bakın sadece terör sorunu vardır. Bu mücadele terörledir. Yani Türk'ün, Kürt'ün, Laz'ın, Çerkez'in din, dil, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin kardeş olduğu ve kardeşlik hukukunun her geçen gün perçinlendiği bir ülkede, 780 bin kilometrekarede Türkiye'yi böldürtmeyeceğiz."
PKK, KCK, YPG, hangi yapılanma olursa olsun ve DEAŞ da dahil olmak üzere her birisinin terör örgütü olduğuna dikkati çeken İnceöz, "Her birinin hedefinde insanlık vardır. PKK ve türevleri terör örgütlerinin hedefinde Türkiye vardır. Türkiye'yi bölebilme gayesi, Türk ile Kürt arasında kavga çıkarabilme gayesi vardır. Açılan o çukurlar da bunun içindir. Biz ne çukur siyasetine ne çukur terörüne asla müsaade etmeyeceğiz. Bu mücadelemiz her alanda kararlılıkla sürecektir" dedi.
İnceöz, bu süreçte herkesin kullandığı dilinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Dilimiz, birlik ve kardeşlik dili olmalıdır. Bunun gayreti içerisindeyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanlığı döneminde de bu gün de söylediği gibi, bu ülke üzerinde, bu topraklar üzerinde kimsenin ameliyat yapmasına asla müsaade etmeyeceğiz."
