Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın 'şüpheli' olarak yer aldığı 27 Nisan e-muhtırasına ilişkin yürütülen soruşturmada önemli bir gelişme yaşandı. Muhtırayla ilgili Yaşar Büyükanıt'ın verdiği ifadede TSK içindeki hiçbir personelin katkısının bulunmadığını iddia ederek, “Silahlı Kuvvetlerin, özellikle laiklik konusundaki hassasiyetini toplumla paylaşma ihtiyacını duydum çünkü bazı konular bizi rahatsız etti" sözlerini dikkat çekici bulan savcılık harekete geçti.
Büyükanıt'ın ifadelerinde “ben" vurgusu yapmasını incelemeye alan savcılık, e-muhtıranın tek başına alınacak bir kararla yapılamayacağını değerlendirdi. Daha önce TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'ndan Büyükanıt'ın komisyona verdiği ifade ile komisyonun hazırladığı raporu isteyen savcılık, şimdi de Genelkurmay Başkanlığı'na yazı gönderdi. Savcılık, gönderdiği yazıda, o dönem yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde 12 Nisan 2007'de yapılan Basın Bilgilendirme Toplantısı'nın detaylarını sordu. Başsavcılık, birçok köşe yazarının katıldığı ve “Atatürkçülüğe, laikliğe ve Cumhuriyetin temel ilkelerine sözde değil özde bağlı" bir Cumhurbaşkanı adayı profilinin çizildiği toplantının öncesinde ve sonrasında Genelkurmay Başkanlığı'nda toplantı yapılıp yapılmadığını sordu.
Eğer toplantı yapıldıysa bu toplantıların tutanağının olup olmadığı sorulan yazıda, bu toplantıya katılanların isimlerinin de bildirilmesi talep edildi. Yazıda ayrıca, toplantılarda hangi konuların ele alındığı ve nasıl kararların çıktığı soruldu. Bu konulara ilişkin tutanak varsa savcılığa gönderilmesi istenen müzekkerede, “Tutanak tutulmadıysa “hayır" cevabı verilmesi, toplantı yapılıp tutanak tutulmadıysa da 'Evet yapıldı ancak tutanağa bağlanmadı' şeklinde cevap verilmesi talep olunur" denildi. Müzekkerede ayrıca başkalarının da böyle bir toplantı organizasyonunda bulunup bulunamadığının da kayıtlardan araştırılması istendi.
Genelkurmay'da toplantı yapılıp yapılmadığını soran savcılık, 27 Nisan bildirisinin yayınlandığı sürecin siyasi ayağını da araştırmaya aldı. Genelkurmay'dan böyle bir toplantının yapıldığı ve toplantıya katılanların isimlerinin bildirilmesi durumunda savcılık Anavatan Partisi eski Genel Başkanı ve Kültür ve Turizm eski Bakanı Erkan Mumcu ile Adalet ve İçişleri eski Bakanı Mehmet Ağar'ın da söz konusu toplantılara katılıp katılmadığına bakacak. Mumcu ve Ağar, Türk siyasi hayatının en önemli krizlerinden biri olan TBMM'deki Cumhurbaşkanlığı oylamasına katılmamıştı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nda soruşturmayı yürüten savcı, Yaşar Büyükanıt'ın 'TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'na ayrıntılı ifade verdiğini' belirtmesi üzerine komisyona yazı yazdı. Savcı, ifadeyi ve komisyonun hazırladığı raporu da talep etti. Savcılığın talebi üzerine komisyon, Büyükanıt'ın ifadesi ile raporu incelenmesi için gönderdi. Bu arada Büyükanıt, 12 Nisan 2007'de yaptığı basın toplantısında cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin “Seçilecek Cumhurbaşkanı aynı zamanda TSK'nın Başkomutanıdır. Bu yönüyle TSK'yı yakından ilgilendirmektedir. Biz hem Cumhurbaşkanımızın hem de aynı zamanda Başkomutanımızın Silahlı Kuvvetler ve Türk milletinin sahip olduğu Cumhuriyetin temel değerlerine, anayasamızda ifadesini bulan laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti idealine, devletin üniter yapısına bağlı ama sözde değil özde, bunu davranışlarına yansıtacak şekilde bir Cumhurbaşkanının oraya seçileceğine olan inancımı belirtmek istiyorum" ifadelerini kullanmıştı.
