Başbakan Ahmet Davutoğlu ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki Küresel Göç Forumu öncesinde ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Ankara'daki terör saldırısına ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Davutoğlu, özetle şunları söyledi:
Her türlü ihtimal göz önünde bulundurularak saldırganlar tespit edilecek ve arkalarındaki güçler ortaya çıkarılacaktır. Görünen saldırganlarının ötesinde de örgüt bağlantılarını araştırıyoruz. Saldırganların DNA testleri konusunda önemli bulgulara ulaşıldı. Özellikle bir saldırganla ilgili detaylı araştırma devam ediyor. Ayrıca saldırıyla ilgili başka irtibatlar konusunda soruşturma derinleştiriliyor. Kim ne bağlantı üzerinden gerçekleştirmiş olursa olsun, saldırıyı yapanları, destek verenleri ortaya çıkartıp adalete teslim edeceğiz. İdari soruşturmada da bazı ön araştırmalar yapıldı.
Olayın gelişim seyri içinde herhangi bir idari anlamda zaaf söz konusu olmuşsa bu da detaylı olarak inceleniyor. Demokratik hukuk devleti kuralları içinde hem idari hem hukuki soruşturma yürütülecektir. Bu saldırının soruşturmasını derinleştirdikçe özellikle Twitter hesapları ve verilen bazı IP adreslerinden hareketle ulaştığımız sonuçlarla da görüyoruz ki bu saldırılarda hem DEAŞ hem PKK etkin rol oynama ihtimalleri yüksek olan örgütler.
PYD ile PKK arasındaki organik bağ herkesçe de malumdur. Kuzey Irak'ta PKK'ya yönelik yaptığımız operasyonlardan kaçanların bazılarının Suriye'ye PYD'ye gittiklerini de biliyoruz. Nasıl ABD, diğer dost ve müttefik ülkeler, El Kaide ile mücadele ederken, El Kaide ile bağlantılı örgütlerle de mücadele etmişlerse, Türkiye de PKK ile bağlantılı bütün örgütlerle mücadele etmeye kararlıdır.
Nasıl müttefik ülkeler, El Kaide ile irtibatlı gruplara silah yardımını mazur görmezse, Türkiye de PKK ile irtibatlı gruplara silah yardımını kesinlikle mazur görmez, kesinlikle bu konuda herhangi bir müsamahaya izin vermez. Nasıl ABD'nin iyi niyetle Irak ordusuna verdiği silahlar daha sonra DEAŞ'ın eline geçmiş ve DEAŞ tarafından bugün hepimize karşı kullanılıyorsa, bugün PYD'ye verilen silahların da yarın PKK'nın eline geçerek Türkiye'ye karşı kullanılmayacağının garantisini kimse veremez.
Dün Reuters'a da konuşan Davutoğlu, yine Ankara saldırısıyla ilgili önemli bilgiler verdi.Bombalı saldırıların şüphelilerinden bazılarının aylarca Suriye'de kaldığını belirten Davutoğlu şunları kaydetti: "İki terör örgütü, DEAŞ ve PKK, üzerinde çalışıyoruz çünkü canlı bombaların DEAŞ ile bağlantılarına dair deliller var, bazı bağlantılar PKK'ya da işaret ediyor. Bazı şüpheliler aylarca Suriye'deydiler.” Saldırı ile ilgili kriminal ve idari iki soruşturma yürütüldüğünü belirten Davutoğlu, “PKK ve DHKP-C militanlarının Kuzey Irak'ta canlı bomba olmak üzere eğitilip Türkiye'ye gönderildiklerine dair elimizde istihbarat var” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu Ankara'daki saldırı öncesinde Twitter'dan 'mitingde patlama yaşanacağını' yazan şahıslarla ilgili çarpıcı bilgiler verdi. Katıldığı bir televizyon programında konuyla ilgili soruları cevaplayan Davutoğlu özetle şunları kaydetti:
“Saldırıda bir taraftan orada ceset parçaları diğer taraftan bu süreç içinde bütün sanal medya iletişimleri tetkik edildi. İşte 'Ankara'da bomba patlayacak', 'şöyle olacak', 'Suruç versiyon iki olacak' diye bir şey var, 'Suruç'un ikinci versiyonu'. Şimdi bunların kimliğinin tespit edilmesi zor şeylerdi. Twitter'a başvuruldu ve IP adresleri alındı.Onun üzerinde çalışıldı ve bu isimlerden iki tanesi, şu anda gözaltına alınan, PKK'yla irtibatlı, geçmişte PKK'yla bazı iltisakları olmuş ve bazı eylemlere katılmış kişiler ve onların networküne bakıldığında da yine şimdi soruşturmanın gizliliği, selameti açısından detaya girmeyeceğim şekilde Türkiye'de sansasyonel bazı işlere imza atmış bazı isimlerle olan irtibatları var.”
Saldırının ardından 'katil devlet' diyerek suçlamalarda bulunan HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş'ı eleştiren Davutoğlu, “Sorumsuzca devleti katil diye suçlayan, halkı devlete karşı tahrik eden ve uluslararası basına çıkıp 'Bunu devlet yaptı' diyecek kadar seviyeyi düşüren bir siyasi parti eş başkanı... Bunlara dikkat etmesi lazım halkımızın” dedi. Muhalefetin istifa çağrılarını da eleştiren Başbakan şunları kaydetti: Benim bir hatam varsa bu anlamda hesap sorulamaz değilim. Hepimiz buradayız ama bizim kadar hesap sorulması gereken kimler biliyor musunuz? Bu seçim hükümetine, bakan vermeyerek bu ağır sorumluluğu taşımaktan kaçanlar.
Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı'nın ev sahipliğinde düzenlenen “Küresel Göç ve Kalkınma Forumu Yıllık Zirvesi”nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin yüzyıllarca birçok milletten insan için güvenli bir liman olduğunu söyledi. Mülteci sorununun bir trajedi haline dönüştüğünü belirten Davutoğlu, “Artık yaşanan trajediye gözünü kapatmak yerine, ortak insani değerler çerçevesinde bu trajedilere el birliğiyle çözüm üretmek zorundayız. Artık bu mesele hepimizin meselesidir. Çocuklarımıza baktığımızda Aylan Kurdi'nin gözlerini görmemiz lazım. Torunlarımıza baktığımızda o, Türkiye'de ve değişik kamplarda doğan yüz binlerce bebeği görmemiz lazım. Türkiye'de 66 bin bebek doğdu, kamplarda. Kendi ülkesini, şehrini, sokağını tanımayan 66 bin bebek. Bilsinler ki doğdukları ülke Türkiye, özgür ve demokratik ülkedir. Asırlarca mazlumlara kucak açtığı gibi, onları da bağrında barındıracak ve zalimlere terk etmeyecektir” dedi. Herkese bir çağrıda bulunan Davutoğlu, “Gelin bu mültecilerin yüreklerindeki korkuya rağmen gözlerindeki ışığı görelim. Hep beraber o ışığın yolunda onların geleceğine sahip çıkalım. Hepimizin görevi, bu mültecilerin o gözlerindeki ışığı yaşatmak, oradan yeni bir insanlık anlayışını dünyaya yaymaktır” diye konuştu.
