|

Güvenli bölgenin sadece adı kaldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan Suriye’de güvenli bölge kurulması konusunda oyalama ve yalan taktiklerine devam eden ABD’ye tepki gösterdi. Güvenli bölge için Türkiye’ye başvuranların, iş uygulamaya gelince ortadan kaybolduğunu kaydeden Erdoğan, “Şu anda güvenli bölgenin sadece adı kaldı” şeklinde konuştu. İdlib’in yavaş yavaş yok olmasına sessiz kalmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, bütün taraflarla tekrar görüşeceklerini belirtti. Erdoğan, İdlib’in Türkiye’nin meselesi olduğunu ifade ederek, “Mültecileri kapımızı kapamak suretiyle kovmak durumunda değiliz” dedi.

Haber Merkezi
04:00 - 4/09/2019 Çarşamba
Güncelleme: 00:51 - 4/09/2019 Çarşamba
Yeni Şafak
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çekya Başbakanı Andrej Babis ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çekya Başbakanı Andrej Babis ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin bombardıman altındaki İdlib’ten gelecek mültecilere kapılarını kapatmayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye resmi ziyarette bulunan Çekya Başbakanı Andrej Babis ile görüşmesinin ardından konuk başbakanla ortak basın toplantısı düzenledi. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Erdoğan, Babis ile terörle mücadele, göç krizi ve orta doğu da yaşanan gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunduklarını kaydetti. Suriye’de güvenli bölge oluşturulması proje aşamasındayken muhataplarının olumlu konuştuğunu söyleyen Erdoğan “Şu anda kendileri güvenli bölgeyi dile getiriyorlar ama hadi deyince kimseyi biz karşımızda, ortada bulamıyoruz. Şu anda güvenli bölgenin sadece adı kaldı.” ifadelerini kullandı.


TEHDİTLER TACİZLER DEVAM EDİYOR

Türkiye’nin güvenli bölge teklifinin Obama döneminde de masada olduğunu hatırlatan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle: Trump döneminde bu güvenli bölgeyi teklif ettim. Avrupa’nın önemli ülkeleri başta Almanya, Fransa ile görüştüm. Suudi Arabistan ile görüştüm. Hepsi de bu çok güzel teklif, güzel bir anlayış. Yapılacak olan şey şu: biz bu güvenli bölgedeki şu an itibariyle yaklaşık bizim sınırlardan 30 kilometre derinlikte ve bütün sınırlarımız boyunca devam eden bir alan, buralarda konut yapacağız ve bu konutların 250-400 metrekare bahçesi olacak ve buralarda bu mülteciler kendileri ekip biçecek ve kendi kendilerine yetme imkanı bulacak. Çok güzel bir proje dediler ama uygulamaya gelince destek gelmedi. Şu anda kendileri güvenli bölgeyi dile getiriyorlar ama hadi deyince kimseyi biz karşımızda, ortada bulamıyoruz. Şu anda güvenli bölgenin adı kaldı. Bir taraftan da tehditler, tacizler malum güneyden zaman zaman yapılıyor.

İDLİB YAVAŞ YAVAŞ YOK OLUYOR

Son olarak İdlib’deki gelişmelerde malum rejimin siviller üzerinde yapmış olduğu bombardıman ama son iki gün içerisinde ABD’nin de buraya bombalama işlemleri içerisine girmiş olması ve 700 civarında insanın sivil olarak burada ölmüş olması, burada bu sivillerin dışında teröre bulaşmış militanlar da olabilir ama artık İdlib yavaş yavaş yok oluyor. Bütün bunların karşısında sessiz kalmak mümkün değil. Rusya ile görüşmelerimizi yapıyoruz. Rusya-Türkiye-İran görüşmemiz var. Tekrar bu görüşmeleri yapacağız, neler yapabiliriz bunların da neticesini göreceğiz. Cenevre’den önce bazı adımları atalım istiyoruz.

TÜRKİYE’NİN GÜCÜNÜ GÖSTERİYOR

Bizim askeri noktada heyetlerimiz birbirleriyle görüşüyorlar. Türkiye ile Amerika arasında özellikle medya mensuplarının izah ettiği gibi bir durum yok. Neymiş ABD askerleri gelmiş Türkiye’de Türk heyetiyle şunu yapmış, bunu yapmış vesaire. Bunlar bir defa Türkiye’nin ne kadar güçlü konumda olduğunu gösteriyor. Burada birileri bizim heyetlerimiz ile görüşme yapıyor. Bizim heyetlerimiz bir yerlere gitmiyor. Millet buraya geliyor ve bu masada Türkiye var. Bu masada görüşmeler yapılıyor. Bunun neticesinde bir karara varılır. (Trump görüşmesi) BM Genel Kuruluna gittiğimizde bu görüşmemiz gerçekleşirse bu konu masamızdaki en önemli konulardan bir tanesidir. Bunu bir kenara koymamız mümkün değil.

ORADAKİ ATEŞ BİZİ YAKAR

16’sında yapacağımız bir toplantıda da karar çıkacak. Bu kararı da aynı şekilde ikili görüşmemize taşıyacağız. İdlib bizim meselemizdir. Buradaki göç bizim sınırlarımızı zorlayacaktır. Bunun dertlisi olan biziz, 910 km Suriye’ye sınırı olan biziz. Oradaki herhangi bir ateş bizi yakar. Bu ülkelerin yakından uzaktan bu işin alakası yok. Onların derdi farklı bizimki çok daha farklı. Elimizden geleni yapacağız. Mültecileri kapımızı kapamak suretiyle kovmak durumunda değiliz. Buralarda bir güvenli bölge ihdasına biz yardımcı olabilir, bunu başarabilirsek ne mutlu bize.


#Mülteci
#Recep Tayyip Erdoğan
#Türkiye
#Andrej Babis
#Cumhurbaşkanlığı Külliyesi
5 yıl önce