Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca ATO Congresium’da düzenlenen 12. Çalışma Meclisi açılış programında ekonomik saldırılara rağmen hedeflerine yürümeye devam ettiklerini belirtti. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
50 İŞÇİ AL DEYİNCE RAHATSIZ OLUYORLAR
İnsan gücünün yerini makine ve yazılımın aldığı bir dönemde istihdam konusunu yeniden tasarlamak gerekiyor. Birilerine
HER ALANDA ÇAĞ ATLIYORUZ
Milli teknoloji hamlesiyle ülkemizde savunma sanayisinden yazılıma kadar her alanda çağ atlatıyoruz.
İLK ON İÇİN KARARLIYIZ
Küresel ekonomide en sert fırtınaların estiği dönemlerde dahi biz, dimdik ayakta durmayı başardık. Bugün de maruz kaldığımız tüm ekonomik saldırılara rağmen hedeflerimize doğru yürümeye devam ediyoruz. Her kim şu veya bu sebeple ülkesinin aleyhine sonuçlar doğuracak bir işe kalkışırsa bilmelidir ki 82 milyonun her birine zarar vermiştir. Üretim, büyüme ve istihdam odaklı bir ekonomi programıyla ülkemizi dünyanın en büyük 10 devletinden biri haline getirmekte kararlıyız.
- Ülkemiz cazibe merkezi olacak
- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen 2019 Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı Toplantısı’ndaki konuşmasında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Hocamızın şahsi kütüphanesi bir hazine değerindedir. İnşallah bunları da vakıf ve müze bünyesinde en güzel şekilde koruyacak, değerlendirecek ve gelecek nesillere aktaracağız. Bu yıl vesilesiyle ülkemizin yanı sıra geniş bir coğrafyada yaklaşık 800 etkinlik gerçekleştirilecek” dedi. Fuat Sezgin’in Bitlis’te başlayıp İstanbul’da süren ardından Almanya’ya uzanan ve İstanbul’da nihayete eren 94 yıllık hayatının her safhasının paha biçilmez derslerle dolu olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
- TARİHİMİZİN EN BÜYÜK AYIPLARINDAN BİRİ
- “Dünya çapında böyle bir bilim adamının 1960 darbesinin ardından İstanbul Üniversitesi’nden uzaklaştırılması tarihimizin en büyük ayıplarından biridir. Açık konuşmak gerekirse hocamızın ülkemizde barındırılmamasının sebebi yürüttüğü çalışmaların başındaki ‘İslam’ ifadesidir. Şayet Fuat Hoca, İslam değil de mesela Roma veya Bizans tarihi çalışmış olsaydı emin olun hayatının sonuna kadar İstanbul Üniversitesi’nde kalmaya devam ederdi. Sıkıntı burada, dert burada.
- BİZ SAHİP ÇIKMADIK ALMAN SAHİP ÇIKTI
- İlim insanına sahip çıkmadığınız zaman işte ona Alman sahip çıkar ve Alman sahip çıktığı zaman da bu eserler Almanca dünyada yerini bulur. Halbuki İslam alimlerinin çalışmaları incelenmeden dünya bilim tarihinin incelenebilmesi de yazılabilmesi de mümkün değil. İlme sevdalıysanız ilmin, ilim adamlarının önünü açacaksınız, biz bunu yaptık. Bilim insanlarımıza birikimlerini ülkemizde değerlendirecekleri zemini hazırlamaya başladığımızı gösteriyoruz. Önümüzdeki dönemde ülkemizi tüm bilim insanları için çok daha önemli bir cazibe merkezi haline getireceğiz.”