'Afet yönetiminde kayda değer bir kapasite geliştirdik'
Altun, Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek, "Böylesi büyük ölçekli yıkıcı depremler karşısında ülke olarak son 20 yılda geliştirdiğimiz afet müdahale kapasitesini de ortaya koymuş olduk. Bütünleşik bir afet yönetimi anlayışıyla depremden sele ve yangına, her türlü felakete karşı şehirlerimizi, binalarımızı daha dayanıklı hale getirmekte kararlıyız. Deprem sonrasında gösterdiğimiz seferberliği, kentsel dönüşüm başta olmak üzere afetlere hazırlık noktasında da göstereceğimize inanıyorum. Hazırlık, müdahale, direnç ve iyileştirme boyutlarıyla birlikte iletişimi de afet dönemlerine ilişkin öncelikli planlama alanlarından biri olarak görüyoruz. Herkes şunu çok açık bir şekilde tespit edecektir; Türkiye olarak afet yönetiminin tüm boyutlarında kayda değer bir kapasite geliştirmiş durumdayız. Bildiğiniz üzere, Türkiye Afet Müdahale Planı kapsamındaki 25 çalışma grubundan birini de İletişim Çalışma Grubu oluşturuyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak Afet İletişimi Grubu'nda ana çözüm ortağı olarak yer alıyoruz. Başkanlık olarak stratejik iletişim politikalarımızın en önemli unsurlarından olan afet iletişimine büyük önem atfediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde inşa ettiğimiz 'Türkiye İletişim Modeli'nin en önemli sütunlarından birisi de afet ve kriz iletişimidir. Bu kapsamda uyguladığımız Türkiye Afet İletişimi Modeli ile de afetlere karşı hazırlık, müdahale ve iyileştirme süreçlerinde hakikat ve insan odaklı bir süreç yönetimini tahkim etmeye gayret ettik, gayret ediyoruz" diye konuştu.
'Afet dönemlerinde sorumluluk üstleniyoruz'
Afetlerin, dezenformasyonun en kolay yayıldığı olayların başında gelebileceğini vurgulayan Altun, "Bu dezenformasyon, yalan haber ve karalama kampanyaları bazen öyle boyutlara ulaşıyor ki; vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini dahi tehlikeye sokabiliyor. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak depremin ilk anından itibaren kapasitemizin büyük bir çoğunluğunu dezenformasyon ve manipülasyon faaliyetlerinin tespit edilmesine, gerekli doğrulamaların yapılmasına ve güvenilir bilgilerin paylaşılmasına harcadık. Ayrıca, hazırlık ve müdahale süreçlerinin yanında iletişimin de afet sonrası iyileştirme çalışmalarında da etkin rol oynadığı hepimizin malumu. Biz de acımızı unutmadan insan odaklı bir yaklaşımla dayanışma hikayelerinden ilham alarak deprem sonrasında umudu, empatiyi, birlik ve beraberliği yükseltecek iletişim kampanyaları gerçekleştirdik. Bu süreçte düzenlediğimiz 'Asrın Dayanışması', 'Evim Yuvan Olsun', 'Türkiye Tek Yürek' ve 'Seninleyiz Türkiye' gibi kampanyalarla ulusal ve uluslararası ölçekte dayanışmayı ve duyarlılığı artırma gayretinde olduk. Başkanlık olarak afet dönemlerinde dezenformasyonla mücadele, kamuoyunu bilgilendirme, koordinasyonun yanında afetlere karşı hazırlık ve afet sonrası iyileştirme süreçlerinde de sorumluluk üstleniyoruz. Türkiye Afet Risk Azaltma Planı kapsamında kamuoyunun risklere karşı bilgilendirilmesi ve hazırlanmasında etkin bir rol oynuyoruz" ifadelerini kullandı.
'TCG Anadolu İzmir yolunda'
Altun ayrıca, dünyanın ilk ve en büyük silahlı insansız hava aracı (SİHA) savaş gemisi olan TCG Anadolu'nun hayırlı olmasını dileyerek, "Vatandaşlarımızın yoğun ilgisini görüyorsunuz. TCG Anadolu şimdi İzmir'e doğru yolda. Sayın Cumhurbaşkanımızla da paylaştım. On binlerce vatandaşımız CİMER'e TCG Anadolu'nun ziyaret sürelerinin uzatılması için başvurdu. Yine bu vesileyle, 'tam bağımsız savunma sanayii' hedefinde bir başka gurur verici projemiz olan yeni nesil Altay tankımızın Türk Silahlı Kuvvetlerimiz için hayırlı olmasını diliyorum. İlk uçuşunu bu sabah gerçekleştiren Hürjet'in hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" diye konuştu.