İstanbul Üniversitesinde (İÜ) 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılı dolayısıyla bir anma programı düzenlendi.
Üniversitenin rektörlük binasında Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılı dolayısıyla düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Burada bir konuşma yapan İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul Üniversitesinin darbe girişimine ilk andan itibaren tepki verdiğini söyledi.
Türk milletinin tarihte bulunduğu her andan itibaren vatan sevgisiyle, millet sevgisiyle yoğrulan bir millet olduğunu aktaran Ak, Türk milletinin bağımsızlığına vurgu yaptı.
Ak, "Milletimiz kanındaki asaletin gereği olarak, bunu hem de kısa sürede, gece karanlığında öğrenip, algılayarak, kendi muhakemesini yaparak, anlık bir refleksle ülkesine sahip çıkabilme üstünlüğünü göstermiştir." ifadesini kullandı.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen İstanbul Üniversitesi'nin 2016 yılında birçok başarıya imza attığını aktaran Ak, geçen sene en fazla yayın yapan üniversitenin de yine kendi üniversiteleri olduğunu dile getirdi.
Kararlılıkla çalışmalarına devam ettiklerini belirten Ak, "Bugünü doyasıya yaşayalım. Unutmayalım, unutturmayalım. Herkese hatırlatalım ki böyle bir olayı bir daha kimse zihninden bile geçirecek gücü, kuvveti bulamasın." dedi.
15 Temmuz gazisi ve İstanbul Üniversitesi mezunu İlyas Dirin de 15 Temmuz'un ülkesine sahip çıkanların günü olduğunu söyledi. Tarihi günü idrak etmelerine vesile olan, her fırsatta bunu dile getirenlere teşekkürlerini sunan Dirin, şunları kaydetti:
Programın ardından İÜ Doktora Salonu'nda gerçekleştirilen "15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Paneli"nin açılış konuşmasını yapan TBMM Parlamentolararası Birlik Grubu Türk Grubu Başkanı Prof. Dr. Coşkun Çakır da son bir yılın Türkiye tarihinde acı ve ağır bir yıl olduğunu belirtti.
15 Temmuz darbe girişiminin gelecek yıllarda daha iyi değerlendirileceğini anlatan Çakır, "Bizler Meclis'te, sizler akademide ama her birimiz bulunmuş olduğumuz yerlerde bu her şeyi bütün sıcaklığıyla yaşamaya devam ediyoruz, edeceğiz." dedi.
15 Temmuz'un bir yönüyle bir sonuç diğer yönüyle de bir başlangıç olduğuna dikkati çeken Çakır, şöyle devam etti:
- "Devletlerin ve milletlerin tarihinde bazı hadiseler vardır ki çok etkili olur. Doğal afetler bunlardan birisidir. Deprem bazen bir şehri yerle bir eder, bir kenti alıp götürür. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Doğal afetlerin yanında yine bir şekil doğal afet sayılabilecek tarihte önemli hastalıklar, veba, böyledir. Savaşlar böyledir. Öyle savaşlar olur ki bir devletin, milletin kaderini değiştirir. Ya onu tarih sahnesinden siler atar yahut da onun yeniden canlanmasına, filizlenmesine, adeta küllerinden doğmasına imkan verebilir. Bir yıkımdır bu. Ama sadece yıkım olmakla kalmayıp eğer yaratıcı bir yıkıma dönüşebiliyorsa çok önemlidir. Onun için 15 Temmuz'u bir yaratıcı yıkım olarak değerlendirebilir, (Joseph Alois) Schumpeter'in kavramsallaştırmayla, buna 'Schumpeter fırtınası' derler . Bu fırtınadan, Schumpeter fırtınasından bir süt liman olur, arkasından yeni bir ülke, toplum, gelecek inşa edebilir miyiz diye ciddi olarak kafa yoruyorum ve ümitli olduğumu ifade etmek istiyorum."
Çakır, 15 Temmuz darbe girişimi kayıplarını telafi etmenin en az yarım asır, bir asır süreceğini kaydetti.
Moderatörlüğünü İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak'ın yaptığı panelde, Doç. Dr. Gültekin Yıldız "Darbeler ve 15 Temmuz Darbe Girişiminin Tarihsel Önemi", Prof. Dr. Haluk Alkan "15 Temmuz Darbe Girişiminin Siyasal Etkileri" ve Prof. Dr. İsmail Coşkun "15 Temmuz Darbe Girişiminin Toplumsal Etkileri" başlıklı sunumlarıyla yer aldı.
"15 Temmuz Filmi" gösteriminde yapıldığı programda, ayrıca İÜ Rektörlük binası sergi alanında üniversitesi ve Anadolu Ajansı iş birliğiyle hazırlanan "15 Temmuz Milli Birlik ve Demokrasi Fotoğraf Sergisi" gezildi.
