Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca ankesörlü-kontörlü telefon soruşturması kapsamında alınan itiraflarla FETÖ'nün mahrem yapılanmasında görevli imam olduğu belirlenen Mahmut İ. hakkında dava açıldı. Savcı Ali Alper Saylan tarafından düzenlenen iddianamede, 20 Şubat'ta gözaltına alınan şüpheli İ.'nin FETÖ'nün en büyük soru hırsızlığı olarak bilinen 2010 KPSS davasının sanıkları arasında yer aldığı ve söz konusu sınavdan aldığı puanla öğretmen olarak atandığı belirtildi.
AİLECE SINAVA GİRMİŞLER
Şüpheli Mahmut İ.'nin, "FETÖ silahlı terör örgütü üyesi olma, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, ve resmi belgede sahtecilik" suçlarından hala Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı kaydedildi. Şüpheli İ.'nin eşi R.İ. ile kardeşi A.İ.'nin de 2010 KPSS'ye girdiği ve haklarında devam eden bir soruşturmanın olduğu ifade edildi. Öte yandan, şüpheli İ. ve eşinin, FETÖ bağlantılı iş yerlerinde çalıştığı, sınava giren diğer şüphelilerle HTS irtibatının bulunduğu bilgisi de iddianamede yer aldı.
GATA'NIN 'MÜDÜR YARDIMCISI'
İddianamede, şüpheli Mahmut İ.'nin, FETÖ'nün mahrem hizmetler sınıfı GATA yapılanmasında "müdür yardımcısı" pozisyonunda görev aldığı, kendisine bağlı öğrencilerden (subaylardan) sorumlu öğretmenlerin olduğu anlatıldı. Öğretmen ve onlara bağlı öğrencilerin örgütsel anlamda sorumluluklarını üstlenen İ.'nin, toplantılar yaptığı öğretmenler aracılığıyla FETÖ üyesi öğrencilerin bölümleriyle ilgili konuları, sorun olup olmadığını araştırdığı, öğrencilerin etrafındaki meslektaşlarının hangisinin örgüt yönünden müspet, hangisinin menfi olduğunu araştırıp bunun notlarını üstlerine aktardığı vurgulandı.
İLK KEZ DUYDUM, YALANI
Hala Sincan Cezaevi'nde tutuklu bulunan şüpheli İ., FETÖ'nün mahrem yapılanmasında görev aldığına ilişkin suçlamaları ve itirafları kabul etmezken, birçok soruyu "İlk kez duydum" diyerek geçiştirmesi dikkat çekti. Örgütün mahrem yapılanmada görevli imam ile askerlerin ankesörlü-kontörlü telefonlardan irtibat kurduğunu ilk kez duyduğunu ve bilgisinin olmadığını ileri süren İ., FETÖ'ye himmet vermediğini, sohbetlere katılmadığını ve örgütsel manada hiçbir faaliyetlerinde bulunmadığını iddia etti.
