Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed’in, Twitter’da bir kullanıcının skandal mesajını paylaşmasıyla Medine Müdafisi Fahreddin Paşa’nın gösterdiği şanlı direniş bir kez daha gündeme geldi. Fahreddin Paşa’nın torunu Zeki Türkkan, BAE’li Bakanın tarihi çarpıtan paylaşımıyla ilgili değerlendirmelerini ve dedesinin Medine Müdafaasını Yeni Şafak’a anlattı.
Bakanın twitine sert tepki gösteren Türkkan, "Kudüs meselesinden sonra tüm İslam coğrafyasında birlik beraberlik havası hakim oldu. Tam da bugünlerde bu tür paylaşımların yapılması bu birliği beraberliği bozma amacından başka bir niyet taşımaz" dedi. Türkkan ayrıca, BAE Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed’in açıklamasıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hedef aldığına dikkat çekti. Türkkan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arap dünyasında itibarı olan bir kişi. Arap halkları da kendisini seviyor. Burada ‘Türkler bizim hazinemizi götürdü onlar dost değil’ mesajı art niyet taşıyor" diye açıkladı.
Türkiye’nin Kudüs meselesinde önder bir misyon üstlendiğini hatırlatan Türkkan, "Dedem Fahreddin Paşa Mondros Mütarekesi’nden sonra teslim olmayıp 72 gün daha Medine’yi savunmuştur. 2 yıl 7 ay süren Medine Müdafaası sırasında Allah rızasından başka da bir gayesi olmamıştır" diye konuştu.
Aradan 100 yıl geçtikten sonra Fahreddin Paşa’nın kutsal emanetleri İstanbul’a göndermekle suçlanmasının anlamsız olduğunu vurgulayan Türkkan şöyle devam etti: "Kutsal emanetlerin buraya gelmemesi gibi bir şey düşünemiyorum. Burası Dersaadet, Hilafet sancağının dalgalandığı yer. Emanetler Topkapı Sarayı’na gelmiş. Bir savaşa giriyorsunuz, burada kutsal emanet denilenler de Osmanlı Devleti’ne ait. Fahreddin Paşa, Osmanlı’ya ait eserleri yine Osmanlı’ya gönderdi."
Medine Müdaafası’nın 2 yıl 7 ay sürdüğünü hatırlatan Türkkan, "Medine Müdaafası İslam’ın ve sembollerinin nasıl korunması gerektiğini gösteren ibretlik bir hadisedir" diye anlattı.
Torun Zeki Türkkan, dedesi Fahreddin Paşa’nın Medine hatırası olarak yanına aldığı kutuyu ilk kez Yeni Şafak’a açtı. Fahreddin Paşa’nın Medine hatırası olarak yanına aldığı kutuda, “Mescid-i Nebevi’yi temizlerken üzerine giydiği şalvar, bir sünger parçası ve kullandığı süpürgeden birkaç parça dal” yer alıyordu.
