Annesi Prof. Dr. Ayşe Olcay Tiryaki'yi bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle yargılanan Başak Aydıntuğ, Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından müebbet hapse mahkum edildi. Başak Aydıntuğ, mahkemede 'Böyle bir olayı nasıl yapabildiğimi bilmiyorum. Ömür boyu pişman olacağım' dedi. Başak Aydıntuğ'un yargılandığı davanın karar duruşması dün yapıldı. Duruşmada soğukkanlı tavırlarıyla dikkat çeken Pınar Aydıntuğ esas hakkındaki savunması için mahkemeye yazılı sunduğu dilekçenin son paragrafını okudu.
Cezaevinde, geçmişini gözden geçirme imkanı bulduğunu kaydeden Aydıntuğ, annesiyle arasında ne geçerse geçsin, onu sevdiğini ifade etti. 'Annesini kendisi kadar özleyecek bir insan daha olamayacağını bildiğini' dile getiren Aydıntuğ, 'Böyle bir olayı nasıl yapabildiğimi bilmiyorum. Ömür boyu pişman olacağım' dedi. Olaydan kendisinin sorumlu olduğunu söyleyen Aydıntuğ, 'Temeli sağlam bir ev olmak istiyordum. Beni gökdelen olmaya zorladılar. Görünürde üç evin tek kızıydım ama bir tane bile 'Yuvam' diyebileceğim evim olamadı. İki arada bir derede kıvrandım durdum. Çok pişmanım' diye konuştu.
Mahkeme Heyeti, Aydıntuğ'un, Türk Ceza Kanunu'nun 'Üst soy veya alt soydan birine ya da eş ve kardeşi kasten öldürme' suçunu düzenleyen 82/1 (d) maddesi uyarınca 'ağırlaştırılmış müebbet hapis' cezasına çarptırıldığını ancak duruşmalardaki iyi hali nedeniyle cezasının 'müebbet hapse' çevrildiğini açıkladı.
Başak Aydıntuğ'un avukatlarından Bülent Akçamete, müvekkilinin akıl sağlığının yerinde olduğuna ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu raporunun 'basmakalıp' olduğunu söyledi. Toplam 11 sayfa olan raporun büyük bölümünün dosyanın özeti olduğunu ileri süren Akçamete, 'Raporun, son sayfasındaki 7 satırı Adli Tıp'la ilgili. Sanığın kullandığı ilaçların olaya etkisine dair hiçbir şey yok. Bir asistanın hazırladığı rapora, birçok kişi imza atmış' diye konuştu.
Duruşmada, Başak Aydıntuğ'un avukatlarının talebi doğrultusunda, babaannesi Sabahat Aydıntuğ, babasının sekreteri Rukiye Binbaşaran ile babasının amcasının oğlu Yavuz Aydıntuğ savunma tanığı olarak dinlenildi. Babaanne Sabahat Aydıntuğ, Ayşe Olcay Tiryaki'nin, kızını devamlı aşağıladığını ve kızıyla yeterince ilgilenmediğini öne sürerek,
'Tıp Fakültesinde Dekan Yardımcısı oldu. Paneller, seminerler, hastalar derken, çocukla ilgilenmiyordu' diye konuştu. Yavuz Aydıntuğ ise Ayşe Olcay Tiryaki'nin 'hırslı ve zor bir kadın' olduğunu söyledi. Rukiye Binbaşaran da 'Başak Aydıntuğ'u sakin yapılı' biri olarak bildiğini anlatarak, 'Herkes Olcay Hanımdan çok çekinirdi' dedi.
