Buna göre FETÖ yargı ayağını şöyle oluşturdu: FETÖ, yargı erki içerisinde, hiyerarşik şekilde örgütlenerek alternatif olarak faaliyet gösterdi. Kendinden olmayan herkesi, özellikle de örgütün kişisel çıkar ve menfaatlerine hizmet etmeyen kişileri düşman olarak adlandırdı.
Örgüte boyun eğmeyen veya farklı düşünen kişileri hedef haline getirerek yargı kararları ile emniyet operasyonlarına konu etti, istihbarat topladı, operasyon kararları aldı. Emniyet ve yargı üzerinden toplanan istihbarata göre örgütün üst düzey yöneticilerinin verdiği kararlar hayata geçirildi. Basın ve yayın üzerinden linç girişimi gerçekleştirilerek topluma yönelik algı yönetildi.
Suç faili veya masum olduğuna bakılmaksızın birçok kişi yargı eliyle mağdur edildi. Taraflı ve delilsiz davalar açmak suretiyle örgüt mensupları yargı içerisinde cemaat cuntası şeklinde paralel bir yargı gücü oluşturdu. Yargının devlet ve toplum hayatında son karar verici olmasının da yardımıyla örgüt rakiplerini bertaraf etti. Yargı sadece rakiplerini saf dışı bırakmak için değil siyaseti tanzim etmek, siyasi partilerin yönetimlerini değiştirmek, örgütün toplumdaki etkinliğini artırmak, toplumu kontrol etmek, kişilerle ilgili bilgi toplamak için kullanıldı. Hükümeti yıkmak ve kendi felsefesine uygun bir siyasi yapı oluşturmak için yargıyı araç haline getirdi. Böylece yargı soruşturma unsurlarıyla, alt yapısıyla ve polisle desteklenerek örgütün kullanabileceği bir silaha dönüştü.
Yüksek yargıdaki değişim ile örgütün elindeki yargı silahının etki alanının zirveye ulaştığı belirtilen bulgularda, yargıyı elinde tutan FETÖ'nün, kendisine engel olacağını düşündüğü hâkim-savcı, asker, emniyet personeli ve diğer kamu personelleri hakkında uydurma tahkikatlar, tutuklamalar yaptığı ve böylelikle kendilerinden olmayanları saf dışı bıraktığı vurgulandı.
