Şapkayı alıp gitmedi

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ

TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ, FETÖ’cü darbe girişiminde yaşanan ilkler ve 15 Temmuz’un anlamı konusunda çarpıcı tespitlerde bulundu. Darbe teşebbüsü sırasında pek çok ilkin yaşandığını belirten Bozdağ, bunları şöyle özetledi:

100 YIL SONRA YENİDEN

“İlk defa bir darbe teşebbüsü sırasında devletin stratejik kurumları düşman hedefler gibi bombalanıp yok edilmek istenmiştir. Darbe teşebbüsü sırasında Türk milleti; kurtuluş savaşı yıllarında Gazi Mustafa Kemal’in arkasında nasıl birlik olmuş ve işgalci düşmana karşı ölümüne mücadele etmişse;

yaklaşık yüz yıl sonra ilk defa devletin başı ve Türk milletinin birliğini temsil eden Cumhurbaşkanımızın arkasında ölümüne mücadele etmiş, darbecileri de destekçisi bilumum karanlık güçleri de yenmiştir.

ÖLÜMÜNE MÜCADELE

İlk defa darbe teşebbüsüne muhatap bir Cumhurbaşkanı kendisi ve ailesinin ölümünü de göze alarak darbeyi reddetmiş, ölümüne mücadele yolunu seçmiş, halkın gücü üstünde hiçbir güç tanımadığını ilan etmiş ve halkıyla darbe teşebbüsüne kalkışanlara karşı ölümüne mücadele etmiştir.

İlk defa bir Başbakan ve Hükümeti, şapkayı alıp gitmemiş, darbecilere teslim olmamış, darbeye karşı ölümüne mücadele yolunu seçmiş ve mücadele etmiştir.

MİLLET İTTİFAK ETTİ

Gazi Meclisimiz, savaş yıllarında dahi düşman tarafından bombalanmamış ya da düşman bombalamaya cesaret edememiştir. Ama maalesef FETÖ’cü teröristler tarafından, milletin vergileriyle alınmış uçaklar ve silahlar kullanılarak ilk defa 15 Temmuz’da bombalandı. TBMM üyeleri Gazi Meclis’in üyeleri gibi Meclis’i terk etmemiştir, ölümüne sahip çıkmıştır. İlk defa siyasi partiler, partiler üstü bir anlayışla darbe teşebbüsüne karşı mücadelede ittifak etmiştir.

TAKDİR BİLE ETMEDİLER

Eğer Türk halkının ve Cumhurbaşkanımızın verdiği demokrasi ve fazilet mücadelesini, bir batılı ülke halkı veya lideri ya da ABD halkı ve lideri vermiş olsaydı, uluslararası örgütler, ABD ve batılı ülkeler; Nobel Barış Ödülü dahil verilmedik ödüller ve nişanlar bırakmazlardı. Ama demokrasi ve fazilet mücadelesini veren Erdoğan olunca, bırakın ödül ve nişanı, bu mücadeleyi tebrik ve takdir bile edemediler.”