Siber Vatan’a sahip çıkacağız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi’ndeki Milli Saraylar Müzesi’nde Fatih Sultan Mehmet tablosunun önünde fotoğraf çektirdi.

Cuma namazını Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’nde kılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, cami çıkışında basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Yunanistan ile görüşme ve AB ilişkilerine yönelik bir soruya Erdoğan, “

1963’ten beri biz AB ile olan münasebetlerimizi, ilişkileri hep olumlu istikamette götürmenin gayreti içindeyiz. Ne yazık ki bugüne kadar AB bizlere verdiği sözleri hiç tutmadı.

Şimdi yeni bir sürecin içerisindeyiz” dedi. Erdoğan, gerek Doğu Akdeniz’deki gelişmeler gerek AB ülkeleriyle olan gelişmelere ilişkin ikili görüşmelerin yoğun bir şekilde devam ettiğini söyledi.

MİÇOTAKİS’LE GÖRÜŞEBİLİRİM

Erdoğan, “Tüm bu görüşmelerde Yunanistan ile Sayın Miçotakis’le bir görüşme talebi bizim açımızdan da olumlu yaklaştığımız bir konu olmuştur.

Bu arada Dışişleri bakanlarımızın görüşmeleri olmuştur. Bizde bu istikşafi görüşmeler başlatılabilir dedik. Şimdi gerek özel temsilcilerimiz ardından Sayın Başbakan’la benim yapabileceğim bir görüşme.

Bunların adımlarını atabiliriz, dedik. Gelişmeler bu istikamette” değerlendirmesini yaptı.

S-400’DE İKİNCİ PAKETİ AY SONU KONUŞACAĞIZ

Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın, “S-400’lerin ikinci paketine ilişkin görüşmeler sürüyor” sözlerine ilişkin de şunları söyledi: “Bizim savunma sanayine yönelik atacağımız adımları hiçbir ülke belirleyemez.

Bu tamamıyla bizim alacağımız karara bağlıdır. Şu anda biz malum Rusya Federasyonu ile S-400’lerde birinci paketi halletmiştik. Şimdi de ikinci paket daha önce yaptığımız görüşmeye dayalı olarak devam ediyor.

Bu konuyla ilgili ay sonu zaten Rusya ile görüşmelerimiz olacak.

KİMSE YÖN VEREMEZ

Biden yönetiminin bu noktada ne diyeceği vesaire bunları bilmeyiz ama bizim bildiğimiz tek şey var, o da Trump döneminde olduğu gibi biz bir defa kendi savunma noktasındaki adımlarımızı bir yerlerden izin alarak yapamayız.

Bizim tek şeyimiz var şu anda biliyorsunuz o da biz bir NATO ülkesiyiz. NATO ülkesi olarak da NATO’da birlikte olduğumuz ülkelerin bize yön vermesini asla kabul edemeyiz.

ABD BİZE CİDDİ YANLIŞ YAPTI

Bu konuyla ilgili olarak her şeyden önce malum bizim F-35’ler konumuz var. Bu konuda biz çok ciddi bir parayı ödediğimiz halde F-35’ler ne yazık ki hala verilmedi.

Bu tabii uluslararası diplomaside Amerika’nın bir müttefik ülke olarak bize yaptığı çok ciddi bir yanlıştı.

Temenni ederim ki Sayın Biden’in görevi üstlenmesiyle birlikte görüşmelerimizi yaptıktan sonra çok daha olumlu adımlar atar, bunları da yoluna koyarız.

BU YETKİ ZATEN VAR

Erdoğan, olağanüstü durumlarda TSK’ya ait araç gereçler ve silahların bakanlık onayı ile polis tarafından kullanılmasına olanak tanıyan kararın Resmi Gazete’de yayınlanmasına ilişkin olarak,

“Olağanüstü durumlarda zaten gerek polis teşkilatımız gerek silahlı kuvvetlerimiz bu tür şeyleri kullanma hakkına sahiptir. Bunun şu anda resmi gazete ile yayınlanması Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile olmuş bir adımdır. Bundan daha doğal ne olabilir”

dedi.

Yüksek faizle bir yere varamayız

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2020 yılına ilişkin merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçlarını, DEİK Yönetim Kurulu üyelerini kabulünde açıkladı. Erdoğan, “Ekonomi ve hukuk alanındaki reform gündemimizle ilgili yoğun bir hazırlık dönemini geride bıraktık.

Ekonomide bu sene temel hedeflerimizden birisi fiyat istikrarını sağlamak olacaktır. Beni dinlerler, dinlemezler, ben faize karşıyım. Bana yatırım lazım, istihdam lazım, üretim lazım, ihracat lazım. Eğer bu dört başlık yoksa hiçbir şey yok, biz bununla övüneceğiz. Asıl iş faizi düşürmek suretiyle enflasyonu aşağıya çekmektir.

Enflasyonla bütüncül bir mücadeleyi etkili bir şekilde sürdüreceğiz. Cari açıkla mücadelede yapısal önlemlere de hız veriyoruz. Asıl iş, faizi düşürmek suretiyle enflasyonu aşağı çekmektir” dedi.

Yeni bir sıçramaya ihtiyaç var

Erdoğan, Dolmabahçe Ofisi’nde DEİK Yönetim Kurulu üyelerini kabul etti.

Erdoğan burada yaptığı konuşmada, 2020 yılının aralık ayı ile ocak-aralık dönemi merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçlarını açıkladı. Mart ayında planlanan Dünya Türk İş Konseyi’nin 10. Kurultayı’nı da yine salgından dolayı gerçekleştiremediklerini hatırlatan

Erdoğan, “Türkiye olarak ticaret diplomasisi alanında yeni bir sıçramaya ihtiyaç duyuyoruz. Salgın döneminde güçlü sağlık alt yapısının yanı sıra üretimin, araştırma, geliştirmenin, ihracatın, ticaretin ve ticarette pazar ve ürün çeşitliliğinin önemini de gördük.

Sadece iç piyasaya odaklanan şirketler salgından olumsuz etkilenirken ihracata, inovasyona, Ar-Ge’ye önem veren firmalar ise süreci en az zararla atlattı. Özellikle ihracat odaklı çalışan şirketlerimizin salgın döneminde müşteri yelpazesini genişlettiklerini görüyoruz

” dedi.

İhracatta rekor kırdık

Erdoğan, “Sanayicimizle bir araya geldikçe, üreticilerimizi, ihracatçılarımızı dinledikçe şu gerçeğin farkına daha iyi varıyoruz. Her ne kadar bu salgın beraberinde çeşitli zorluklar, sıkıntılar getirse de iş dünyamızın önünde yeni fırsat pencereleri de açıyoruz” diye konuştu. Türk firmalarının yine bu dönemde kaliteli ürünleri, rekabetçi fiyatları, hepsinden önemlisi güvenilirlikleriyle rakiplerine fark attığını vurgulayan Erdoğan, “

Küresel ticaret ve büyümede beklenen büyük düşüşe karşılık Türkiye pozitif büyüme çizgisinin altına inmemeyi başarmış bir ülkedir. Bu tabloda özellikle ihracatta yakaladığımız performansın büyük katkısı vardır. Geçtiğimiz yılı 169,5 milyar dolar gibi orta vadeli program hedefinin 4 milyar üzerinde bir rakamla kapatmayı başardık.

Öyle ki 2020’nin son ayında tüm zamanların ihracat rekorunu kırdık” dedi.

Siber vatanı da savunacağız

Dolmabahçe Sarayı Veliaht Dairesi’nde düzenlenen Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı Resim Müzesi Restorasyon Sonrası Açılış Programı’nda da konuşan Erdoğan,

yeni bir dönemin başladığını ve bu devrin adının da “dijital çağ” olduğuna dikkati çekti.

Erdoğan, şöyle konuştu:

İNSANLIĞI TEHDİT EDİYOR

“Sanayi devrimlerinin ham maddeleri altın, petrol, demir gibi ürünlerdir.

Dijital çağın ham maddesi ise veridir. Veriyi elinde tutanlar, demokrasiyi de hukuku da her türlü hak ve özgürlüğü de hiçe sayarak kendi dijital diktatörlüklerini kurabiliyorlar.

Siber dünyanın, Amerika’nın kuruluş dönemindeki vahşi batıyı hatırlatan kurallarıyla insanlığı tehdit eder hale gelmesi, tesadüf değil bilinçli bir tercihtir.

Geride işin kontrolünü elinde tutanlar, bu kaosu diledikleri gibi yönlendirebilme, siyasi, sosyal, ekonomik sonuçlara tahvil etme imkanına sahiptir. Bu, hiçbirimizin görmezden gelemeyeceği kadar büyük bir tehdittir.

DİJİTAL FAŞİZM

Çünkü artık ülkelerin egemenlik hakları, fiziki sınırlarından ziyade, dijital dünyada saldırı altında bulunuyor.

Biz ülkemizin karşı karşıya kaldığı kimi dayatmaları ‘dijital faşizm’ olarak tanımladığımızda birileri bundan rahatsız olmuştu. Son günlerde yaşananlar bu faşizmin cüretkarlığının nerelere kadar uzanabileceğini göstermiştir.

Bunun için yeni dönemde karada ve havada yürüttüğümüz vatan savunmamızı, denizde mavi vatanı olduğu gibi dijital dünyada da siber vatanı da içine alacak şekilde genişleteceğiz.”

Erdoğan, gelecek dönemde siber vatana,

hem teknik altyapısını güçlendirerek hem de ilhamını kendi medeniyetlerinden aldıkları içerik üretimini artırarak sahip çıkmakta kararlı olduklarını

ifade etti.

#Siber Vatan

#Cumhurbaşkanı Erdoğan

#Mavi Vatan