Sözcü gazetesi, Kemal Efendi Vakfı tarafından gerçekleştirilen hafızlık icazet törenini hedef alarak bir skandala imza attı. "Cami içinde protokol koltuğu" başlığıyla yayınlanan haberde hafızlık töreni değersizleştirilmeye çalışıldı.
Yapılan algı operasyonuna karşı vakıftan bir açıklama geldi. Kemal Efendi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Enver Beşinci açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Vakfımızca hafızlığını tamamlayan 11-15 yaş arası 29 genç çocuğumuz için düzenlenen icazet töreni, bazı gazete ve web sitelerinde, hiç alakası olmayan bir meseleyle ilişkilendirilerek iyi niyetle bağdaşmayan ve hakikati yansıtmayan bir şekilde “Hafızlık icazetinde protokol koltuğu” başlığıyla haberleştirildiğini gördük.
Hafızlığını tamamlayarak belgelerini almak üzere orada bulunan, ilerisi için ümit vadeden bu pırıl pırıl 29 çocuğumuzun sevinç ve mutlu anlarını görmezden gelerek, törenin asıl amacıyla ilgili hiçbir söz etmeksizin, sadece oradaki oturma düzenini protokol düzeni olarak gösterip değersizleştirme yoluna gitmenin, hangi anlayışa hizmet ettiğini anlamak zor değil.
Yıllardır aynı mekânda ve aynı düzenle yapılan törende (2015 ve 2019 yıllarına ait tören resimleri, örnek olarak ekte yer almaktadır), kurs hocaları için konulan divan tarzındaki az sayıda oturma yerinde, bu yıl bir devlet büyüğümüzün de oturmasını “özel koltuk” şeklinde yorumlayan anlayışı kınıyoruz. Bir Kur’an ziyafeti şeklinde geçen törene katılan çok sayıdaki vatandaşımızın, büyük bir huşu ve memnuniyetle izledikleri bu icazet merasiminde tepki çeken herhangi bir şey olmamıştır. Dolayısıyla haberde yer alan “tepki çekti” ifadesi, olsa olsa sadece haberi yapan kişilerin zihniyetlerindeki tepkiyi yansıtmaktadır.
"VİCDANLARDA MAHKUM OLACAKLAR"
Bu kasıtlı ve gerçekte olsa olsa Kur’an düşmanlığını gösteren haber anlayışını şiddetle lânetliyoruz. Böyle bir merasimin politik amaçlara alet edilmesini de kınıyoruz. Bu türden kasıtlı haberleri yapanlar, bu hatalarını düzeltmedikleri takdirde, her şeyden önce hayatlarının henüz başlangıcındaki o küçücük çocuklarımızın, onların ailelerinin ve Kur’an’a saygı duyan kamuoyunun vicdanlarında mahkûm olacaklardır."
