Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Türk Tabibleri Birliği’nin (TBB) yapısının değiştirilmesi gerektiği’ yönündeki açıklamasında hekimlerden tam destek geldi. Hekimler, PKK başta olmak üzere terör örgütlerine verdiği destekle öne çıkan yeni TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’ya ve birliğin açıklamalarına tepki gösteriyor. Birliğin kendilerini temsil etmediğine dikkat çeken hekim dernekleri, seçilen yeni başkanla birlikte TTB’nin iyice amacından uzaklaştığını belirtiyor. İşte doktorların söyledikleri:
TERÖRE İNSANLIK SORUNU GİBİ BAKIYOR
Milliyetçi Hekimler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Enver Özdemir: “TTB’nin mevcut başkanı teröre bir insanlık sorunu gibi bakıyor. Standart vatandaşın sorunlarıyla ilgilenmek yerine terör örgütü üyelerinin sorunlarını önemsiyor. Bu konjönktürde Ermenisevici, teröre alkış tutan birinin başkan olması TTB’nin bizi temsil etmediğini de ortaya koyuyor. Türkiye’de sağlık ve hukuk sistemi hiçbir zaman milliyetçi muhafazakarların güdümünde olmadı. Kültürlü olmak solcu olmak, bölücü toplulukların üyesi olmakmış gibi algılandı. Yaşananların temelinde esasen bu var.”
KARŞITLIĞIN BAYRAK TUTANI
Cumhuriyetçi Hekimler 2. Başkanı Dr. Hikmet Çevik: “TTB’nin yeni Başkanı Şebnem Korur Fincancı bizi temsil etmiyor. Geçmişiyle ilgili zaten basında yeteri kadar bilgi yer aldı. Kendisi TTB’nin başına gelme liyakatına sahip biri değil. Tüm meslek gruplarına ait odalar var bazı oda yönetimleri Türkiye karşıtı bir tutum sergiliyor. Bu durumun bayrak tutanı da TTB’nin mevcut başkanıdır. TTB’ye nispi temsil sistemi getirilirse, yönetimde dengeler değişir. Türk hekimlerinin çoğunluğu, milletin bütünlüğünden yana. Dolayısıyla çoklu oda yerine temsil sistemindeki değişiklik daha isabetli olur. Birliklerin bölünmeden kalması çok önemli. Bunlar Türkiye’nin savunmasında çok daha kıymetli olacak.”
BU SON DAMLA
Hekim Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Dr. Mustafa Şener: “Mevzuata göre yapılan seçimle seçildiler. Bu sisteme karşıyız, seçimler ya hep ya hiç mantığıyla yapılıyor. En fazla oyu alan tüm kurulları oluşturuyor, nispi temsil hakkı verilmiyor. En fazla oyu alan tüm kurulları oluşturuyor dolayısıyla çok sesli bir yönetim oluşmuyor ve kontrol mekanizması da bulunmuyor. Seçim öncesi genel kurulda ikaz ettik, meslek örgütüsünüz siyasi söylemleri bırakın hekimlerin çıkarıları için uğraşın dedik. Öyle davranacakmış gibi bir imaj çizdiler ama TTB’nin başına böyle sicilli birini getirmek bardağı taşıran son damla oldu. Bir hekim olarak TTB’den rahatsızım. Mesleğimiz her gün kan kaybederken saçma sapan şeylerle uğraşan bir yönetim var. Çoklu oda kavramının cılız seslere yol açacağına inanıyorum dolayısıyla en iyi yol seçim sisteminin değiştirilerek, TTB çatısı altında tüm hekimlerin temsil edilmesini sağlamak olacaktır.”
TTB bizi temsil etmiyor
14 Mart Tıbbiyeliler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Murat Aksoy: “Biz 14 Mart Tıbbiyeliler Derneği olarak son 6 yıldır şiddetle ‘TTB Merkez Konseyi bizi temsil etmiyor’ diyoruz. Ergenekon ve açılım sürecinden başlayıp çukur operasyonlarına kadar Türk ordusunun ve Türk devletinin yanında yer almayan bir kuruluş bizi temsil edemez. Yeni seçilen başkan, bizim için sürpriz olmadı. Taraf gazetesi zihniyetli bir kişinin seçilmesini 16 kuruluşla birlikte kınadık. Beni ve benim gibi düşünen arkadaşlarımı, hekimlerin ekseriyetini temsil etmiyor. Bunun siyasi bir tercih olduğunu düşünüyoruz. Tüm hekimlerin doğal üye sayılmasını, seçimlerin bir gün olmamasını, her hastaneye sandık kurulmasını talep ediyoruz. Şu an seçimlere katılım yüzde 15 civarında. Yüzde 15’lik katılımın yüzde 40’ının oyunu alan yani hekimlerin yüzde 7’siyle başkan seçilen bir Şebnem Korur Fincancı var. Oda seçimlerinde hekimlerin etkin şekilde oy kullanması sağlanmalı.”
Cumhurbaşkanımız feryadımızı duydu
Hekim Hakları Platformu Yürütme Kurulu Üyesi Dr. Nedim Uzun: “Biz Hekim Hakları Platformu olarak daha önceki açıklamalarımızda TTB’nin temsil meşruiyetinin olmadığını, yüzde 8’lik marjinal bir ideolojinin meslek kuruluşumuzu özellikle terör yandaşlığı konusunda araçsallaştırdığını, bizi temsil etmediğini, kanun dışı faaliyetlerde bulunduğunu ve hekimlerin de bunun doğal sonucu olarak meslek kuruluşumuzdan uzaklaştığını söylemiştik. Bu feryadımızın Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından duyulması son derece önemlidir. Hekimlerin bütünü temsil kabiliyeti olan asli amaçları doğrultusunda faaliyette bulunacak, hekimlere ve millete hizmet edecek bir TTB için süreci destekliyoruz ve bu konuyu gündeme getiren platform olarak her türlü katkıyı sunmaya hazırız.”
O açıklamaların paydaşı değiliz
İstanbul Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Bayraktar: ”Kanuni zorunluluk nedeniyle özel sektörde çalışan hekimlerin mecburen üye oldukları tabip odası ve TTB, kesinlikle tüm hekimleri temsil etmiyor. Kamuda çalışan hekimlerin çoğu zaten üye değil, üye olanların da çoğu muhtelif nedenlere bağlı olarak seçime katılmıyor, oy kullanmıyor. Özellikle bazı odalar belli ideolojik klikler tarafından ele geçirilmiş durumda. Amaçları tabiplerin sorunları ile uğraşmak değil, uğraşmıyorlar da zaten, legal olmayan bir örgütün mensupları gibi açıklama yapıyorlar. Terör destekçiliğine varacak şekilde açıklamaları oluyor, bunu her zaman görüyoruz, evet bu açıklamalara tepki gösteriyoruz ama sonuçta bunları sanki tüm tabipler açıklamış gibi algılanıyor. Bir hekim olarak, geçmişten günümüze kadar yaptıkları bu açıklamaların paydaşı gibi görünmek, dolayısıyla sorumluluğunu paylaşmak istemiyorum. Artık yasal bir düzenleme şart.”
