Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Toprak, rektörlük görevinden alındığı iddialarıyla ilgili, "Üniversite rektörlüğü görevine başlatma ve görevden alma YÖK onayından sonra olabilir" dedi.
Toprak, görevden alındığı yönündeki haberleri değerlendirdi. Rektörün, üniversitede göreve başlaması ve görevden alınmasının, usulde paralellik ilkesi gereği aynı şekilde gerçekleştiğine işaret etti.
Üniversitede göreve geldiğinde hem sosyal medyaya yansıyan hem de YÖK nezdinde yürütülen bir kısmı kriminal boyuttaki ihlallerle ilgili inceleme başlattıklarını belirten Toprak, bu incelemelerin tamamının devletin şikayet mekanizmalarıyla rektörlüğe yapılan başvurular ve Cumhuriyet savcılıklarının ve Emniyet teşkilatının başlattığı soruşturmalarla ilişkili olduğunu kaydetti.
"Kendiliğimizden durup dururken ihlal ve suç unsuru araştırması içine girecek bir eğilimimiz ve doğrusu zamanımız da olmadı" diyen Toprak, rektör olarak çalışanlardan iddialarla ilgili açıklama taleplerinin olduğunu ve bu açıklamaları da dikkate alarak yaptıkları değerlendirme sonucu gereği neyse onu yapmaya gayret gösterdiklerini söyledi.
THK'nın Atatürk'ün bir emaneti olduğunu dile getiren Toprak, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Atatürk bu kurumu Cumhurbaşkanının ve hükümetin himayesine vermiştir. Cumhurbaşkanımız kurumumuzun onursal başkanı, Başbakanımız da doğal üyesidir. Dolayısıyla Türk Hava Kurumu Derneği, vakfı ve üniversitesi bir ailenin veya belirli bir grubun mülkiyetinde değildir. Doğrudan Türk milletinin ve devletinin mülkiyet ve denetimindeki bir yapıya mensup üniversitenin rektörü olarak bu ayrıksı ve ayrıcalıklı yapının farkındayım. Kuşkusuz bu durum ilave sorumluluk ve duyarlılık getiriyor. Üniversite kaynaklarının yönetiminde ve yürütülen soruşturmalarda, rektörlük olarak görmezden gelme veya ihmal etme gibi bir durumun kabul edilemeyeceği kanısındayım. Ne yazık ki üniversitemizin mülkiyet yapısından ötürü maruz kaldığı durum literatürde 'orta mallarının trajedisi' olarak betimleniyor. Bir nevi sahipsizlik sendromu diyebileceğimiz bir durum bu. Kendimizi ne yargı yerine koyuyoruz ne de güvenlik gücü. İdare olarak üstümüze düşeni yaparız ve ilgili makamlara iletiriz. Sorumluluğumuzun etik olarak gereği bildiğimiz kadarıyla neyse onu yaparız. Ne fazla ne eksik."
THK Üniversitesinin kuruluş aşamasında YÖK'e yapılan müracaatta hem derneğin hem de vakfın harcamaları karşılamayla ilgili taahhütlerinin olduğunu belirten Toprak, buna göre üniversitenin cari harcamalarının her yıl yüzde 20'si ile sabit yatırımlarının tamamının öncelikle vakıf tarafından karşılanması, bu temin edilemediği durumda ise söz konusu harcamaların THK Derneği tarafından karşılanmasının öngörüldüğünü söyledi.
