FETÖ’nün 15 Temmuz dehşetine o dönemde Türkiye’de eğitim gören yabancı öğrenciler de tanıklık etti. Eğitimlerini sürdüren ya da Türkiye’de çalışmayan başlayan yabancı öğrenciler o gece neler hissettiklerini anlattı. Kimileri darbenin kelime anlamını bile bilmezken canlı canlı yaşadı, kimisi de yurt dışındaki ailesini arayarak helâllik istedi.
Patlama sesleri korkuttu
Arkadaşıyla yürüyüş yaptığı sırada havada jetleri görünce ne yapacağını bilemediğini söyleyen İranlı Ayda Gholizadeh, “Hızlıca arkadaşımın evine gittik ve neler olduğunu öğrenmek için televizyonu açtık. Olayları duyar duymaz hem ben hem arkadaşım ailemizi aradık. Darbe girişiminin olduğu sırada internet ve hatlar kesilmemişti. Ailem benden ne olursa olsun dışarı çıkamamamı istedi. Arkadaşım ise ailesiyle konuştuğunda hemen taksi ile İran Büyükelçiliğe gitmemizi istediler. O şartlarda taksi bulamayacağımızı düşündük. İran Büyükelçiliğini aradık ancak hat sürekli meşgul olduğu için evde kalmamızın daha sağlıklı olacağına karar verdik. Duyduğumuz seslerden hâlâ şaşırmış vaziyetteydik. Sanki savaşın başlamasıydı, inandırıcı değildi ama gerçekti. Bütün gece boyunca silah sesleri duyuluyordu. Otururken uyuyakalıyordum ve herhangi bir patlama ya da silah sesi ile yerimden zıplıyordum ve sonra tekrar uyuyakalıyordum. Sabah uyandığımızda ise olaylar tamamen bitmişti. Yaşadığım en korkutucu, güvensizlik dolu ve en kötüsü ailem olmadan gerçek anlamıyla çaresizlik ve yalnızlığı yaşadığım bir geceydi” dedi.
AŞTİ’DE ÖLÜMÜ BEKLEDİM
15 Temmuz darbe girişimi olduğu sırada Ankara otobüs terminali AŞTİ’de bulunduğunu ve seyahate hazırlandığını anlatan Fatmira Mulaj, “Ankara’dan İstanbul’a gidiyordum. Otobüs biletimi aldım, otobüsün hareket etmesini beklerken aniden patlama sesleri duydum. Ne olduğunu anlayamadım. Herkes bağırmaya başladı, çok korktum. Patlamaların sesi gittikçe yükselmeye başlamıştı. Hemen abimi aradım ve durumu anlattım ancak kimsenin yapacağı bir şey yoktu. Annemi ve babamı aramadım çünkü onları üzmek istemedim. AŞTİ’den yurda dönmek istedim ancak patlamalar durmuyordu. Ben de AŞTİ’de kalmaya karar verdim ve orada ölümü bekledim. 15 Temmuz darbe girişimi hayatımın en zor anlardan biriydi. Kendimi o kadar çaresiz hissettiğim başka bir zaman hatırlamıyorum. Türk milletinin hemen ayağa kalkması ve kendi vatanına sahip çıkması beni çok duygulandırmıştı.” ifadelerini kullandı.
Şaşkınlıkla birbirimize bakıyorduk
Darbenin ne demek olduğunu bilmeyen ve canlı olarak öğrenmek zorunda kalan Kırgızistanlı Samara Batabekova yaşadığı korku dolu anları şöyle anlattı. Batabekova, “15 Temmuz darbe girişimi olduğu sırada Ankara’daydım. Okulumun son zamanlarıydı. Keçiören’de arkadaşımın evindeydik ve çok şiddetli bir şekilde jet sesleri duymaya başladık. O kadar şaşırmıştık ki neler olduğunu anlamadığımız için şaşkınlıkla arkadaşlarımla birbirimizi izliyorduk. Neler olduğunu anlamak için televizyondan olanları takip ediyorduk. Gecenin ilerleyen saatlerinde bomba patlaması duyduk ve o kadar çok korktuk ki hayatımız gerçekten tehlike olduğunu fark ettik. Can güvenliğimizin olmadığını düşünüyorduk. O sırada panikleyerek sırt çantalarımızı hazırlayıp kendimizi sokaklara atmak istedik. Cumhurbaşkanı Erdoğan halkı sokaklara davet edince apartmanımızdaki herkes Kızılay Meydanına doğru hareket etti ancak biz korktuğumuz için dışarı çıkamadık. O gece ailemle iletişim kurmadım. Türkiye ile Kırgızistan arasında saat farkı olduğu için ailemin uyuyordu. Olaylar yatışınca aileme durumu haber verdim. Ailem zaten memleketimden uzakta olduğum için endişeleniyorlardı. O olayların iki gün öncesinde ailem Türkiye’deydi. Onları darbe girişiminde önce Kırgızistan’a yolladığım için çok mutlu olmuştum. Bu olayları görmedikleri için çok mutluyum” dedi.
