DC Comics Şirketi, en büyük rakibi Marvel'ın üst üste yaptığı hamlelere karşı temkinli adımlar atıyordu. Blade, Hayalet Sürücü, Punisher, X-Men ile başlayan Marvel'in yükselişi Örümcek Adam, Hulk, Iron Man, Thor, Ant-Man, Deadpool ve Captain America'yla birlikte piyasayı neredeyse tekel hale getirmeye kadar vardı. Daha önce Batman ve Superman'i ayrı ayrı beyazperdede izlemiştik. Ancak yapım şirketi bu kez elindeki en büyük kozu öne sürerek 'Batman ve Superman: Adaletin Şafağı'nı yarışa dahil ediyor.
İlk olarak aralarındaki sorunu çözen ikili, sonrasında ise Gotham ve Metropolis şehirlerindeki uzaylı istilasını ortadan kaldırıp zengin, genç ve kötü Lex Luthor'a karşı mücadeleye girişiyorlar. Bu filmle birlikte Batman ve Superman ilk defa aynı yapımda yer alıyor. Filmin sonlarına doğru ise (afişlerde kullanıldığı için spoiler sayılmaz) ikiliye, Wonder Woman katılıyor.
2003 yılında Marvel kahramanı Daredevil rolünde izlediğimiz Ben Affleck, bu kez Batman olarak karşımızda. Türk Hava Yolları'nın ana sponsoru olduğu yapımda karakterler yolculuklarını THY uçaklarıyla gerçekleştiriyor. Senato, halk ve süper kahramanlar arasındaki gerilim başarılı şekilde yansıtılmış. Batman'in kabusları ve ailesini kaybettiği klasik sahnenin özgün çekimleri heyecan verici birkaç yenilik olarak öne çıkıyor. Bruce Wayne söylemeden uzaylı saldırısı altındaki binayı terketmeyi düşünemeyen yönetici, kriptonlu mızrağı güç yüzüğünü ateşe atar gibi törensel şekilde yok etmeye çalışan Louis Lane derken DC Comics'in kahramanlarında bulunan karakter ağırlığı dağılıyor. Başrol oyuncuları Ben Affleck ve Henry Cavill'in ise herhangi bir oyunculuk performansından söz etmek pek mümkün değil. Adeta iki süper kahraman poz verirken çevrelerinde çekim yapılmış.
Gazete patronu Laurence Fishburne ile Alfred'i canlandıran Jeremy Irons, bulundukları sahneleri domine eden oyunculuk sergiliyorlar. İki süper kahramanın düşmanı rolündeki Jesse Eisenberg'ün Kevin Spacey'nin Lex Luthor'ından farklı olabilmek için yaptığı Jokervari jest ve mimikleri, rahatsız edici benzerlik olarak film atmosferinden uzaklaştırabiliyor.
Christopher Nolan'ın bizi alıştırdığı karanlık ve ayakları yere basan Batman portresi korunmaya çalışılsa da işin içine dahil olan bilim kurgu ve gelişmiş teknoloji parçaları bu çabayı sonuçsuz bırakıyor. Ayrıca Superman'in varlığı başlı başına atmosferi değiştiriyor. 'Batman v Supeman: Adaletin Şafağı' filmine iki karakterle de yeni tanışıyormuş gibi giderseniz seyir açısından daha keyif verici olacaktır. Birkaç çizgi roman kahramanın daha ekleneceği bir ilk yapım olan 'Justice League' projesinin ayak seslerini de filmin sonlarında duymak mümkün.
