|

Kadim geleneklerin içi boşaltılıyor

SEİBA Uluslararası Hikaye Anlatıcılığı Merkezi’nin kurucusu Nazlı Çevik Azazi, modern insanın masallarda hakikati aradığını söylüyor ve ekliyor: “Serbest piyasa ekonomisi ekonomik değer gördüğü her şeyin anında içini boşaltarak kullanıyor. Birçok kadim öğretinin başına gelenler masalın da başına geliyor.”

Harun Karabuç
04:00 - 17/02/2019 Pazar
Güncelleme: 15:54 - 16/02/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
Nazlı Çevik Azazi
Nazlı Çevik Azazi

Hikaye anlatıcısı ve eğitmen Nazlı Çevik Azazi, masalları modern hayatın ihtiyaçlarına cevap verebilecek nitelikte yorumlayıp geliştiriyor ve uluslararası platformlara da taşınması için çalışıyor. Berlin Sanat Üniversitesi’nde ‘Tiyatro Pedagojisi Yüksek Lisansı’ ve ‘Sanatsal Anlatım- Eğitimde ve Sanatta Hikaye Anlatıcılığı eğitimlerini tamamlayan Azazi, Almanya’da 2017 ‘Thüringen Masal ve Efsane Ödülü’ne layık görülüyor. Altı yıl Berlin’de yaşadıktan sonra 2013 yılında İstanbul’a dönen Azazi, 2015 yılında SEİBA Uluslararası Hikaye Anlatıcılığı Merkezi’ni kuruyor. Türkiye ve Avrupa’da farklı kurumlarda hem çocuklara hem de yetişkinlere hikayeler anlatıp eğitimler veriyor. Azazi ile Doğan Kitap’tan çıkan ilk kitabı Masal - İki Dünya Arasındaki Aşk vesilesiyle bir araya geldik.

MODERN AKIL MUTLU OLMAYA YETMİYOR

Hikaye anlatıcılığı Anadolu için çok yeni bir gelenek değil. Yüzyıllardır var olan bir şey. Sadece Anadolu’da da değil insanlık tarihi kadar eski aslında. Ancak bugün baktığımızda masallara karşı modern insanın aşırı bir ilgisi var. ‘Masallar bugünün insanı için ne ifade ediyor? Neden bu kadar çok masal dinler olduk? Masal anlatmak neden popüler oldu?’ gibi sorularımızı Nazlı Çevik Azazi’ye yöneltiyoruz. Azazi bu sorularımıza şöyle cevap veriyor: “Kaç yüz yıldır rasyonel aklın egemenliği yaşanıyor modern dünyada. Bu tükendi. Artık paradigmalar değişiyor. İnsanlar mutlu değiller. Sadece neden sonuç ve çıkar ilişkileriyle hareket etmekten, salt aklın egemenlik kurduğu bu hükümdarlıktan mutlu değiller. Son zamanlarda aslında sadece masallara ve anlatıcılığa değil tüm kadim geleneklere dönüş var. Herkes ilahi mutluluğunu arıyor. Aslında kendimizi ve hakikati arıyoruz. Modern zamanın sözleri bize derman olmuyor. Tabii bir de içi boşaltılıyor bu kadim geleneklerin, o ayrı bir konu.”

BU KADAR BASİT DEĞİL

Masalların popüler olması bugünün insanının ihtiyacından doğduğunu belirten Azazi, madalyonun öteki yüzüne dikkat çekiyor ve “Serbest piyasa ekonomisi ekonomik değer gördüğü her şeyin anında içini boşaltarak kullanıyor. Birçok kadim öğretinin başına gelenler masalın da başına geliyor. Her yerde masal kelimesini duyar olduk. İnşaat firmaları bile kullanıyor. Masal kelimesi bile şu günlerde çok popüler. Avrupa’da böyle değil. Mesela insanlar çıkıp ben doğuştan anlatıcıyım diyor. Evet, hepimiz öyleyiz ama masal demek sembol dünyası demek. Hepimiz evde yemek yapıyoruz ama aşçı değiliz. Hepimiz söküğümüzü dikeriz ama terzi değiliz. Ben masal anlatıcılığının bir meslek olarak usta çırak ilişkisi içinde ilerlemesi gerektiğini düşünüyorum. O kadim sembolik dilini çözümleyemeyen, onu anlamayan insanların masala ve dinleyenlere zarar verdiğini düşünüyorum. Eskiden toplumun bilgeleriymiş hikaye anlatıcıları. Salt teknik bir şey değil. Bu kadar basit değil” diyor.

2008’DEN BERİ ANLATIYORUM

Nazlı Çevik Azazi kendisini masal anlatmak için harekete geçiren o ilk ivmeyi şu sözlerle anlatıyor: “Berlin’de Tiyatro Pedagojisi yüksek linsansımı yaparken disiplinlerarası çalıştım. Performans sanatı, video, klasik tiyatro ve dans tiyatrosu öğrendim. Bunlardan biri de hikaye anlatılcılığıydı. Dönem boyu hikayeler dinledik. O gün, aslında yıllardır aradığım şey bu dedim. 2008’den beri bilfiil anlatıyorum.”

Dedem de masalcı

Nazlı Çevik Azazi’nin dedesi de aslında masal anlatıcısı imiş. Ancak Azazi, bu gerçeği masal anlattığını babasına söyledikten sonra öğreniyor. Babasının kendisini yıllardır memur yapmak için çalıştığını söyleyen Azazi, “Ben veterinerlik fakültesini bitirdim. Drama öğretmenliği yapıp para kazanmama rağmen babam bana yıllarca iş aradı. Bir türlü mesleğimle barışmadı. Masal anlatıcılığı yapmaya başladığım gün kabullendi ve dedemin yani babasının da masal anlattığını söyledi. O zaman yaptığım işe ikna oldu bana bir daha iş aramadı. Babasının mesleğini devam ettiriyor olmama ikna oldu. Dedem köyden köye gidermiş masal anlatmak için. Dedemle ilgili bilgi topluyorum, bir gün belgeselini yapacağım” diyor.

#Nazlı Çevik Azazi
#Hikaye
#Masal
5 yıl önce