|

Kişisel gelişim destek mi köstek mi?

Kişisel gelişim kitapları, en çok satanlar listelerinde her zaman ilk sıralarda. Ancak uzmanlar, yetenekleri dikkate almadan ‘Yapabilirsin’ mesajı veren içeriklere karşı uyarıyor. Klinik Psikolog Rukiye Karaköse, “Muhatabın kapasitesini ve sınırlarını hesaba katmadan ‘Yapabilirsin, içindeki devi uyandır’ söylemleri ve gerçekçi olmayan iddialı hedefler kişiyi yetersizlik duygusuna da itebilir.” dedi.

Haber Merkezi
00:00 - 11/05/2022 الأربعاء
Güncelleme: 00:32 - 11/05/2022 الأربعاء
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Kişisel gelişim kitapları, en çok satanlar listelerinde her zaman ilk sıralarda. Psikoloji ile sıkça karıştırılan bu alan, insanları başarılı ve daha atılgan olma yönünde kısa süreli motive etse de çoğu zaman yetersizlik duygusuna sürüklüyor. “Sen yapabilirsin”, “İçindeki devi uyandır!” gibi ifadeler, kişinin kendini üstün görme duygusuna kapılmasına yol açıyor.

KISA VADEDE TEŞVİK SAĞLIYOR

Kişisel gelişim kitaplarını okuyan insanların kısa süreli olarak motive olduğunu uzun vadede bunu sürdüremediklerinden yakındığını söyleyen Klinik Psikolog Rukiye Karaköse, “Herhangi bir psikolojik sorunu olmayan, kapasitesi yeterli olan, sadece biraz teşvike ihtiyacı olan birine kısa vadede yardımı olabilir. Ancak bireysel farklılıklara yeterince odaklanılmadığı için uzun vadede bu yaklaşım yüzeysel kalıyor” dedi.

KİŞİYE YETERSİZLİK DUYGUSU VERİYOR

Karaköse, “Kişisel gelişim yaklaşımı, ortalama bir insanı muhatap alarak kişiyi motive eder, içindeki potansiyeli açığa çıkarması için cesaretlendirir. Fakat bunu yaparken bireysel farklılıkları, mizacı, travmaları genelde pek hesaba katmaz. Dolaylı olarak ‘Başaramıyorsan yeterince çalışmıyorsundur.’ mesajı verir. Daha fazla çevre, daha fazla terfi ve para mutluluk getirecekmiş gibi bir illüzyon oluşturur. Başarıda; çabanın yanı sıra kişinin çevresi, bağlantıları, referansları, doğuştan getirdiği kapasitesi, doğru zamanda doğru işi yapmak, siyasi ve ekonomik konjonktür gibi pek çok faktör de rol oynar. Bu anlamda, muhatabın kapasitesini ve sınırlılıklarını hesaba katmadan ‘Yapabilirsin, içindeki devi uyandır’ söylemi çok sağlıklı değil. Büyük, gerçekçi olmayan ve iddialı hedefler; kişiyi yetersizlik duygusuna da itebilir. Birey, ailesini hesaba katmadan sadece kendi gelişimi için çalışırsa aileyle bir senkron bozukluğu ortaya çıkabilir. Ailesini gelişiminin önünde engel olarak görmeye başlayabilir” ifadesini kullandı.

İSLAM’DA BÖBÜRLENME YOK

İslam’ın kişisel gelişim konusuna bakış açısını değerlendiren Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Hüseyin Gökalp de “İslam’daki kişisel gelişim, insanın tam olarak nasıl insanlığını gerçekleştireceğini ortaya koyar. Ekonomik veya sosyal bir konum vadetmez. Yani insanın kendisiyle, çevresiyle, karşı cinsle ya da doğa ve hayvanla çatışmacı bir yaklaşımı yok. Dinimizde ben bunu başarabilirim yapabilirim gibi böbürlenici ifadeler yanlıştır.” diye konuştu.

Muazzam bir pazar

Sağlıktan, iş hayatına, dinden, politikaya, popüler kültürden psikolojiye kadar hemen her alanda “Kişisel Gelişim” adı altında büyük bir pazar var. Ve bu pazarın 10-15 milyar dolarlık bir hacmi olduğunu söyleniyor. Beyazıt Sahaflar Çarşısı esnafı S. Kıranlar da en çok satılan kitapların kişisel gelişim üzerine olduğunu aktarıyor. “Temel kitaplar dışında en çok satılan kitaplar, kişisel gelişim kitapları. Günde 10 kişi gelse, yüzde ellisi kişisel gelişim kitabı satın alıyor. Pazar orada olduğu için kaliteli olsun olmasın herkes kişisel gelişim kitapları konusunda uzmanlaşıyor. Türk yazarlardan çok, yabancı çevirileri tercih ediyorlar. Ortalama bir ayda 500’den fazla kişisel gelişim kitabı satılıyor. Bu ikinci el pazarı. Bir de bunun sıfır pazarı var. Herhangi bir kitabevindeki kitapların yüzde 40’dan fazlasını kişisel gelişim kitapları oluşturuyor” dedi.

#Rukiye Karaköse
#Kişisel gelişim
#İslam
#Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
#Hüseyin Gökalp
٪d سنوات قبل