Türk musıkisinin yeni saz çeşidi tarab, tambur ve rebaptan ilham alınarak hazırlandı. Tarabın dizaynı konusunda 1985 yılından bu yana çalıştığını belirten Prof. İlhan Özkeçeci, tarabla birlikte ilk kez bir enstrümanın tescilli olarak müziğimize kazandırıldığını söyledi. Özkeçeci, tarabın patent ve tescil çalışmaları için 2013 yılından bu yana da uğraş verdiğini belirtti.
Enstrümanda ergonomi ve dayanıklılığın yanında ses kalitesinin de korunduğunu anlatan Prof. Özkeçeci, “Tarab, Türk musiki hayatına yepyeni bir tarz ve soluk getirecek. Sazımızı duyanlar farklı duygular yaşadıklarını söylüyor” dedi. Türk sazının tasarımcısı ve isim babası da olan Özkeçeci, tambur ve rebab kelimelerinin birleşiminden elde edilen tarab kelimesinin Arapça'da sevinç anlamına geldiğini ifade etti.
Tarabın yayla çalınan bir enstrüman olduğunu söyleyen Prof. Özkeçeci, tambur ve rebaptan ilham alınarak her iki enstrümandan uygun görülen özelliklerin birleştirildiğini dile getirdi. Özkeçeci, tarabın perde sayısı ve oktav genişliği ile tamburun dörtte üçü oranında ölçeklendirilmiş bir klavyeye sahip olduğunu belirtti.
