Terör eylemlerini şahsi nefretlerine yahut siyasi beklentilerine alet edip ülkesine, milletine ihanet eden yazar, siyasetçi, akademisyen ve sanatçıların sinsi manipülasyon çabaları gündeme damgasını vurmaya devam ediyor. İşte o isimler;
Ahmet Altan 15 Mart'ta yayınlanan “Resimler ve Rüzgâr" başlıklı yazısında, 13 Mart saldırından ölenler hakkında uzunca hüzünlü satırlar yazmıştı. Ancak Altan'ın mantığına göre ölüm, bir otobüs terminali gibi olduğu yerde duruyor ve yalnızca “oraya gönderilenler" ölüyor. PKK? Yok. Bomba? Dağa kaçtı.
İktidar düşmanlığından millet düşmanlığına hızlıca terfi edenlerden biri de Hasan Cemal. PKK ve Kürt meselesi hakkında birçok kitap da yazmış olan Cemal, bomba patladıktan sadece 2 dakika sonra “Ankara'daki terör saldırısını lanetliyorum. Erdoğan'la istikrar da olmaz barış da!" tweetini attı.
Yıllarca Radikal gazetesinden siyaset teorisi temelli yazılar yazarak bir kesimi “aydınlatan" Ahmet İnsel'in 15 Mart'ta Cumhuriyet'te yayınlanan yazısında PKK'yı aylardır kanlı infazlar ve bombalama eylemleri yapan bir terör örgütü olarak değil de mazisi pırıl pırılken bir şekilde ayağı tökezleyip ufak tefek hatalar yapan bir “bölge devleti" gibi sunuyor. Bir insanın vatan bilincinden yoksun oluşunun onu nasıl körleştireceğine harika bir örnek.
CNN Türk'teki programı kısa süre önce yayından kaldırılan Mirgün Cabas, Cemil Bayık'ın “Erdoğan ve AKP'yi devirmeden bu süreç bitmez" sözlerini değerlendirirken, şu ifadeleri kullandı: “Hepimizi gözden çıkarmış birini devirmek için bizi öldürmek. Bravo, çok iyi plan!" Cabas, attığı tweet üzerine Cemil Bayık'ın açıklamasını olumlu bulup bulmadığını soranlara cevap vermedi.
İktisat profesörü Mehmet Altan da saldırı sonrası attığı tweet'lerde hükümeti suçlayan bir dil izledi. Canlı bombaya laf söylemeyen, hükümeti hedef alan Mehmet Altan yaşanan saldırıyı “oy yükseltmeyi hedefleyen" iktidara bağladı.
CHP milletvekili Mahmut Tanal'a göre, teröristlerin derdi kederi gündemi değiştirmek. Birgün gazetesinin “45 öğrenciye tecavüz" haberinin fotoğrafı eşliğinde Tanal şu tweet'i attı: “Bu olayları kapatmak için, gündemi değiştirmek için bomba patlatmasınlar mı? Çünkü bunlar gündem değiştirmekte mahir." Gerçi burada teröristler mi gündem değiştirmekle suçlanıyor, yoksa bombayı hükümetin patlattığı mı ima ediliyor belli değil. Hem nalına, hem mıhına...
Bir de saldırıları doğuda kazılan hendeklere müdahale eden devletin ödemesi gereken bedel olarak görenler var. Onların bir sözcüsü de Taraf'ta kültür sanat yazıları yazıp sonra Twitter politikasına terfi eden Esra Yalazan'dı. Yalazan yayınladığı mesajda “Biz demiştik" demeyi ihmal etmedi.
13 Mart Pazar sabahını Ensar Vakfı'nı karalamakla açan cemaat hesapları, akşamki saldırıya da siyaset bulaştırmayı ihmal etmedi. Emre Uslu, hemen saldırının ardından yayınladığı mesajda, “Ankara'da patlama. Ölenlere Allah rahmet eylesin. Göreceksiniz, şerefli bir insan evladı çıkıp istifa etmeyecek. Değil mi Hakan ve Efkan?" diyordu.