|

Yurtta muhalif dünyada eseri yok

Özgürlüğün sınırını çizemediğimiz düşünce dünyasında, belki de artık ezberimizi bozup kurmacanın sınırlarını tartışmanın vakti geldi. En iyi eserler özgür kafalardan mı çıkıyor, yoksa muhalif olmak sanatı besliyor mu? Bu durumda Sovyet sansürüne rağmen Rus edebiyatının ürettiği güçlü muhayyile veya dünyadan yalıtılmış bir baskı rejimi altındaki İran sinemasını nereye koyacağız? Cemal Şakar’ın hazırladığı Kurmacanın Grameri kitabı, kurmacanın sınırlarını yeniden tartışmaya açtı.

Sevda Dursun
00:00 - 16/12/2021 Perşembe
Güncelleme: 22:16 - 15/12/2021 Çarşamba
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Sanatçı muhalif olur ve “sanat sansürsüz olur” sloganları, özellikle sol kesimdeki aydınların dilinden hiç düşmüyor. Eser ortaya koyamayan insanlar da bu sloganların arkasına sığınıp özgür olmadıklarından dem vuruyorlar. Durum gerçekten böyle midir? Sanatçı özgür olmayınca nitelikli eserler ortaya çıkmaz mı?


Cemal Şakar’ın hazırladığı Ketebe Yayınlarından çıkan Kurmacanın Grameri kitabı, kurmacaya bir de bu gözle bakmış. Felsefecilerin, akademisyenlerin, romancıların ve şairlerin yazılarıyla çoğul bir bakış açısı yakalayan çalışma, kurmaca kavramı etrafında dönen tartışmaları zenginleştirirken olası yeni tartışmalara da kapı aralamış.

AHLAKİ DEĞERLER NE OLACAK?

Bu tartışmalardan biri, hiç şüphesiz en kadimi, kurmacanın sınırları meselesi. Yazara bir sınır çizmek gerekir mi, eğer çizilecekse bu nasıl bir sınır olmalıdır konuları kitabın içinde etraflıca ele alınırken, geçmişten ve günümüzden örneklere de yer verilmiş. Kurmacaya biçilen sınırlar konusunda “Bir toplumun kendine ait ahlaki değerleri görmezden gelinebilir mi” sorusu önemli bir soru. Ahmet Sarı, Kurmacanın Sınırları yazısında, roman ve hikayelerdeki tecavüz, pedofili veya kutsal değerlere hakaretin boyutlarını, Abdullah Şevki’nin Zümrüt Apartmanı, Selman Rüşdi’nin Şeytan Ayetleri ve Elif Şafak’ın Mahrem ve Baba ve Piç romanlarından örneklerle inceliyor.


Kurmacanın zorlanan sınırları arasında edebiyat tarihinde en sıklıkla bu ahlaki durumun olduğu bir gerçek. Ölüm tehditleri almalarına, haklarında onlarca dava açılmasına rağmen kimi yazarlar bu anlatımdan vazgeçmiyor.

Ahmet Sarı’nın “Kurmaca toplumdan ayrı bir şekilde düşünülemiyorsa ve muhatabı da bir şekilde yazarın yazdıklarını okuyacak insanlar ve okur güruhuysa, burada yazarın değil de başkalarının da metne müdahale hakkı doğmaktadır” ifadeleri, okura düşen sorumluluğu da hatırlatıyor.

SANSÜR SANATI GÜÇLENDİRİR Mİ?

Peki ya çeşitli nedenlerle sınırlandırılan eserler, sanatın çok mu uzağına düşüyor? Selim Somuncu, sansürün kurmaca yazarını dolaylı anlatıma, imge, simge, sembol gibi unsurları çokça kullanmaya ya da alegoriye yönelttiği için daha güçlü metinlerin çıkmasını sağladığını savunuyor.

Somuncu “İfade özgürlüğünün kısıtlandığı toplumlarda genellikle sanatın hayrına sonuçlanabilecek gelişmeler de kaydedilmiştir. Söz gelimi 2. Abdülhamid istibdadında Edebiyat-ı Cedide sanatçılarının verimliliği, dünyadan yalıtılmış bir baskı rejimi altında İran sinemasının bugün dünya sinemasında geldiği yeri ve Sovyet sansürüne rağmen Rus edebiyatının ürettiği güçlü muhayyile ilk akla gelen örneklerden” diyerek sansürün kurmacaya zarar vermediğini, bilakis güçlendirdiğini örneklerle ele alıyor.


Sanatın güçlenmesi için sanatçının özgür olması gerektiğini savunanların argümanlarını da ellerinden almış oluyor böylece. Yoksa Dostoyevski’yi, Puşkin’i veya bir tek müstehcen sahne olmadığı halde başarısı dünya çapına yayılan İran filmlerini nereye koyacağız?


Özgürlüğün sınırını çizemediğimiz düşünce dünyasında, belki de artık ezberimizi bozup kurmacanın sınırlarını yeniden tartışmanın vakti geldi. Her toplumun ahlak anlayışı farklı olduğuna göre, bir toplumda normal olan kurgu, başka bir toplumda ahlaka aykırı olarak karşılanabilir. Sınırları konuşurken, kendi toplumumuzun sınırlarını ele almak gerekmez mi? Amerika’da moda olan “Kirli Gerçeklik” akımı ve dizilerde çokça karşımıza çıkan “içindeki karanlığı ortaya çıkart” yaklaşımı, aydınlıktan beslenen kültürlere hitap etmediğini anlamamız gerekiyor.

#Cemal Şakar
#Kurmacanın Grameri
#Abdullah Şevki
#Selman Rüşdi
#Elif Şafak’
2 yıl önce