Anadolu Efes'in 28 yaşındaki yıldız 4 numarası Derrick Brown, Türkiye tercihini ve İstanbul'daki günlerini anlattı.
Sabah Gazetesi'ne konuşan Brown'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
"Kulüp, koç ve şehir... İstanbul benim için en uygun yerdi. Şehri tam olarak bilmiyordum ama karşımda çok özel bir şehir olduğunu anladım."
"Burayı ne Rusya'yla, ne ABD'yle kıyaslayabilirsiniz. Her semti bambaşka, farklı bir yer. Trafiği de çılgınca, ben böyle bir şey görmedim fakat bu kadar trafiğe rağmen şoförler bir o kadar usta. Tamam, belki biraz agresifler ama çok az kaza gördüm şu ana kadar. Daha rahat yerlerde daha çok kaza oluyor. Türk şoförlerine hayranım."
"Eskiden pivotlar çok dominanttı, şimdi bana benzer 4 numaralar yükselişte ama bu trendler değişir. Kendimi bir takım oyuncusu olarak tanımlıyorum. Günümün çoğunu çalışmaya ayırdığımdan kendime ait zamanlarda sporun dışına çıkmayı severim. Benim için basketboldan uzaklaşabilmek önemli. Boş zamanımda en çok yaptığım şey kitap okumaktır. Felsefe ve finans kitapları okurum. Üniversitede pazarlama okudum, aynı zamanda girişimcilik lisansım var. Gelecekte ne olacağını göreceğiz ama kendimi okuyarak zinde tutmaya çalışıyorum. Zamanı geldiğinde kararımı vereceğim ama girişimcilik neden olmasın."
"Anadolu Efes olarak hedefleri yüksek bir takımız ve Euroleague'de oynuyoruz. Koçumuz çok çok iyi, bir efsane. Detaylara çok hakim ve ne yaptığını biliyor. Çok tecrübeli. Hatta mükemmeliyetçi bile diyebiliriz. Bence onunla çalışmak takım için çok faydalı. Avrupa basketbolu takım odaklı, atletizm seviyesi elbette ABD'de daha yüksek ama burada her maç çok daha önemli. Avrupa'nın güzel yönü bence bu. Maçlara çok daha iyi hazırlanılıyor ve özen gösteriliyor."
