İstanbul Ticaret Odası (İTO) Meclis Başkanı Erhan Erken, ‘Etimoloji’ Instagram hesabında yaptığı paylaşımda İstanbul’un kültürel hafızasında önemli bir yere sahip olan Cağaloğlu’nun az bilinen tarihini anlattı. Erken, Cağaloğlu’nun uzun yıllar boyunca Türkiye’de basın, yayın ve kültür hayatının merkezi olduğuna dikkat çekerek, “Günümüzdeki tüm gazetecilerin, matbaaların, yayıncıların ve habercilerin aynı yerde çalıştığını hayal edin. İşte Cağaloğlu bir zamanlar tam olarak böyle bir yerdi. 2000’lerin başına kadar neredeyse tüm gazeteler, kitaplar ve dergiler burada basılırdı. Burası nitelikli bir kültür merkeziydi.” ifadelerini kullandı.
İTALYAN BİR SOYLUDAN OSMANLI SADRAZAMINA: CAĞALOĞLU’NUN KÖKENİ
Semte adını veren kişi ise sanıldığının aksine Anadolu kökenli değil. Erken’in paylaştığı bilgilere göre Cağaloğlu’nun hikâyesi İtalya’da başlıyor.
Osmanlı tarihindeki önemli isimlerden Cığalazade Yusuf Sinan Paşa, aslında İtalyan asıllı bir soylu. Asıl adı Scipione Cicala olan genç, babasıyla birlikte bir deniz savaşında Osmanlı’ya esir düşüyor. Zekâsı ve yetenekleriyle dikkat çeken Cicala, sarayda hızla yükselerek Müslüman oluyor ve Sadrazamlık makamına kadar çıkıyor.
İtalyanca Cicala olan soyadı Türkçede Cığala haline gelirken, onun soyuna da “Ciğala-oğlu” denmeye başlanıyor. Zamanla bu isim halk dilinde bugünkü şekliyle Cağaloğlu’na dönüşüyor. Paşanın bölgede yaptırdığı saray ve hamam, semtin adının yüzyıllar boyunca yaşamasını sağlıyor.
YENİ CAĞALOĞLU KİTAPÇILAR SOKAĞI
Erken, semtin kültürel mirasının yaşatılması adına atılan adımlara da dikkat çekerek, “Artık o bölgede Fatih Belediyesi’nin gayretleriyle oluşturulan yepyeni bir Cağaloğlu Kitapçılar Sokağı bulunuyor. Yolunuz düşerse mutlaka ziyaret edin.” ifadelerini kullandı.
