|
Alma mazlumun ahını, çiziverir arabanı...

Çok sıkıldım geçen hafta! Sıkıldığım kadar da üzüldüm… Çünkü aklımız fikrimiz hep rantta, hep parsayı toplamakta! Bunun için de kullanmadığımız edebiyat yok! Canına yandığım şu meşin yuvarlak bile buna alet ediliyor… Adı üstünde yaa! İster meşin ister plastik, şekli de adı da yuvarlak işte… Bir o kalede bir diğer kalede! Pardon pardon! Çoğunca bizim kalede, ya da hep dilimizde ama futbol ve futbolculuk olmasa karpuzcu bile olamayacak adamların milli duygular üzerinden savurdukları anlamsız beyanatlar ve hareketlerin günahsız sebebi O! Geçen haftaki milli maçlar gösterdi ki; o günahsız yuvarlak, bu millete ne günahlar işletti! Ne ana ne de bacı kaldı rahatsız edilmedik… Topu tutmasını veya dürtmesini bilmeyen çarıklı milyoner misali beyler yüzünden dürtülmeyen yanımız kalmadı çok şükür!

Yok efendim, bu Hiddink duygularımızı çalmış! Bizim en büyük sermayemiz duygularımızla oynamamızmış… Be aslanım, be şeytanım! Sen duygunu streç eşofmanın cebinde unutursan Hiddink''in ne suçu var! Hadi Hiddink duygusuz! Hadi Hiddink yaşlı, mevsimi geçmiş… Peki ya yanındaki turfandalar! Onlar hiç benziyor mu zamanında Derwall''in yanındaki Denizli''ye, Piontek''in yanındaki Terim''e! O hocalar da aynı ekolün ve mantığın temsilcisi değiller miydi? Sizler ve yanındaki hocalar otursun oturduğu yerde, sonra Hiddink duygularımızı çaldı diye aforoz edilsin! Kim sevmez coşkuyu? Söyleyin haydi, hangi soğuk Avrupalı bu ülkeye geldi de bize benzemedi, sevmedi? Kimsenin suçu bizden fazla değil beyler! Çünkü biz, bizlikten çıktık… Ya hep üstümüze adam almayı ya da altımızda adam yetiştirmemeyi seçtik! Kervana takılıp düzene uyduk, sadece cukkayı doldurduk… Hocalık yapamadık, gazeteci olduk! Takımları düşürdük, TV yorumcusu olduk! Ona buna salladık, salladık durduk! Gol olur dedik, alim olduk! Hiddink bize gelene kadar her çalıştırdığı takımı finale götürdü, biz tarihimizde ancak 2 sefer final gördük… Şimdi de Hiddink tü kaka oldu, biz mi ulema olduk? Oluruz tabii! Maç spikerinden tv yorumcusu, foto muhabiri ve magazincilerden devşirme konuklarımız ve şikeci yöneticilerimiz olduğu sürece biz her şey oluruz. Delikanlı adamlara kumpas kurup işinden ederiz! Beyefendi antrenörlerimizi 6 ayda kapının önünde koyup hatta hiç yok yere suçun içine atarız. Merak ediyorum şimdi; geldiğinde kimsenin itiraz edemediği bu Hiddink, TT Arena''daki Hırvat maçına Giray''ı ilk 11''de çıkarmayı rüyasında mı gördü? Hadi gördü, uyandı ve formayı verdi diyelim, peki yanındakiler hiç mi uyanmadı? Maçtan sonra carcar konuşan ihraç ayaklar, pehlivan eldivenler hiç mi itiraz edemedi? Koca maç boyunca bir tane taktiksel değişiklik yapamayan, 600 küsur pas yapıp kaleye gitmeyi becermeyen bu milli takımın tek suçlusu Hiddink mi yani? Sen 3 golü de kabul gününde gibi buyur edip bir de hareket çekerek söyleneceksin sonra ay-yıldızlı formanın rengi yoktur diyeceksin! O akşam hepimiz kıpkırmızıydık ama maalesef kalecimizin rengini göremedik. Ne yapalım, sakalımız da yok ki o kaleye geçemedik… Ya da sen altı pasın üstünde kafa vuran rakibini 3 metre takip edemeyeceksin, alabildiğin 3-5 topu da ezeceksin sonra Türkiye''de gol kralı oldum diyeceksin… Bana hayrı olmayan kilisenin papazından ne farkı var bu işin şimdi?...

Yine köyümüze döndük işte!

Şimdi Avcı mı, Sağlam mı der olduk… Hepsi olur ama öncelikle ve sadece olması gereken tek şey onlara saygı duymak, destek olmak ve sabır göstermektir! Bizden kimse beklemiyor ki her turnuvada şampiyon olmamızı… Aslan gibi top oynayalım yeter! Şimdi Abdullah Avcı gelip yardımcılar da sebilhane bardağı gibi yine yanına dizilirse ne olacak biliyor musunuz? Hata yine devam edecek… Çünkü bence gelinen bu noktanın tek sebebi asla Hiddink değil! Bu iş en başından en sonuna kadar ekip işi… Bu düzeni değiştirmedikten sonra başı değiştirsen ne olur ki?

Tam yerine geldi manzara koydum!

Perşembe günü bu yazımı yazarken internette bir haber gördüm. Milli takım kaptanımız Emre, Porsche marka arabasını çizen 61 yaşındaki emekli kadın polisten şikayetçi olmuş! Sokakta sıraya parkedilmiş arabaları çizen bu kadının, karakolda emekli polis olduğunu öğrenen kaptan O''na "Senin meslektaşların bu ülke için canını veriyor, sen arabaları çiziyorsun" demiş!!! Vay vay vay, lafa bak lafa!

Sayın Kaptan,

O emekli kadın polis hala yaşıyor ama bil ki zamanında her gün kelle koltukta çalışmış, belki de akıl sağlığı bu yüzden bozulmuştur. Sizler bu milleti üzüntüsünden kahrederken 61 yaşındaki bir emekli kadın polis arabanı çizmiş çok mu? Üstelik kimsenin de sizden şikayetçi olmadığı gibi, o yaşlı teyzenin mensubu olduğu polis teşkilatı da canınızı ve malınızı koruyor işte… Ne tehdit altında ne de kelle koltukta yaşıyorsunuz yani... Keşke siz de meslektaşlarınız gibi sahada adam gibi top oynasaydınız da bu millet de biraz mutlu olsaydı! Fena mı olurdu? En azından birer Porsche daha alırdınız…

12 yıl önce
Alma mazlumun ahını, çiziverir arabanı...
Laik eğitim olsaymış darbe olmazmış!
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir