|
Gel tezkere, gel tezkere...

Her daim askerin ağzından eksik etmediği sözler onlar…

Hani Esmeray''ın şu meşhur askerlik şarkısı var ya… İşte O!

"Bitsin bu gurbet" der ilk dizede!

Sonra devam eder, "Evde baban anan yüzüne hasret" diye…

Tezkere aslında "izin" demek!

Askerin, eline aldığında gözünün içinin parladığı en makbul kağıttır o…

Memlekete yolculuk bileti çoktaaan cebindedir.Hele hele askerliğin bittiği gün alınan o evrak, çok değerlidir! Tamamlanan vatani görevin gururu vardır onda…

Peki ya meclisteki tezkere?

O da izindir ama askere değil, hükümete verilir…Yeri geldiğinde, ülkeni korumak için savaş diye! Geçen hafta önceden verilen bir iznin süresi uzatıldı el birliğiyle..

Irak''a geçmek için askere vize niyetine!

Ne enteresan değil mi? İkisine de tezkere demişiz!Tıpkı şarkıda olduğu gibi… Gel tezkere, gel tezkere!Ama şimdi biri özlem ve gurur, diğeri sadece vur…

Savaşmak çare midir, değil midir zaman gösterecek ama düşüncem şudur ki;30 senedir yaşanan zamansız ayrılıklara yine kendi ellerimizle izin verdik beşinci kere…

Müzakere mi, mücadele mi diye aylardır kavga edilirken her yerde, meclisteki tezkere oylaması bitti on saniyede!

Daha kim bilir kaç Mehmetçik o dağlarda bırakacak tezkere!

Düşünce izin istemez…

Çünkü o, dünyanın en özgür yerinde yaşar! Her beyinde alabildiğine hür gezer. Göz görür, kulak duyar, beyin üretir… Düşünceler kol gezer zihinlerde ama ancak dilden döküleni biliriz. Neden her düşünce, dilden dökülemez bilir misiniz? Çünkü düşüncenin özgürlüğüne, dil dönmez kimi zaman. Gün gelir sevdiğini anlatamazsın! Öyle seversin ki; an gelir nefretini bile kusamazsın! Bunlar her beynin üretebildiği, her gönlün taşıdığı en temel duygulardır. Zıt ama kardeşlerdir.

Düşünüyorum da şimdi;

Biz her dönem neden seçiyoruz o kadar milletvekilini? O kürsüden konuşurken hep birbirlerini yersinler diye mi… Bilemiyorum artık hata düşüncede mi, yoksa dilde mi? Onlara bu ülkenin sorunlarına çare bulsunlar diye oy vermedik mi?

Hangimiz savaşa izin versinler diye onlara oy verdi ki? Tezkere oylaması öncesi bir vekil şöyle bir hesap yapmış…

Cumhuriyet tarihi boyunca meclislerdeki toplam vekil sayısından fazla şehit vermişiz neredeyse! Kopan kol ve bacak, görmeyen gözler kim bilir kaç misli…

Ve ekledi;

Aralarında geçmişteki tüm tezkerelerde o mecliste olan vekiller bile varmış!Yani kimi vekiller neredeyse mecliste tezkere bırakırken, yıllardır geçirilen hiçbir tezkere de bu soruna henüz çare olamadı işte…

Ama hala gel tezkere, gel tezkere!

Bu geçen son olsun artık…

Çünkü Mehmetçiğin şarkısı, yakışmıyor Mehmet beylere!

İyiyi taklit etmek mümkündür ama kötüyü saklamak imkansızdır…
13 yıl önce
Gel tezkere, gel tezkere...
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler