COVID-19’un küresel ekonomi ve günlük hayatımız üzerindeki benzeri görülmemiş etkisi hâlâ devam ederken normale dönme tartışmaları hızlandı.
“Normal”e geri dönüldüğünde yaşam tarzımızda köklü değişimler ve belirsizlikler söz konusu olacaktır.
Karşılaşılan zorlukların üstesinden gelinmesinde dijitalleşme anahtar rol oynayacaktır.
Koronavirüs salgınıyla mücadeleye yönelik katı önlemler perakende alt sektörlerini farklı bir şekilde etkiledi. Tüketicilerin yönelimi gıda ve tıbbi malzeme gibi temel ürünlere kayarken, giyim mağazaları, gelirlerinde en yüksek düşüşler yaşayan sektörler arasına girdi.
Tüketici tercihlerindeki değişikliğin yanısıra, birçok insan, ihtiyaçlarını karşılamanın yeni yollarını aradı ve dijital kanalları kullanmaya başladı. Tüketicilerin alışveriş davranışındaki hızlı değişim ve çevrimiçi alışverişteki yükseliş, perakendecileri de dijital çözümlere daha fazla yatırım yapmaya zorladı.
**
Çevrimiçi market alışverişinin payı hızla yükseldi. İnternetten yiyecek satın alanların yarıya yakını daha önce bunu hiç yapmayanlardan oluştu.
Artan online market talebini karşılamak için sektördeki firmalar binlerce yeni işçi işe aldı.
Çevrimiçi perakendeciler tüketici talebini karşılamak için mücadele ederken, tüketicilerin davranışındaki bu hızlı değişim devam edecek gibi görünüyor. Şöyle ki yapılan ankette tüketicilerin büyük kısmı yeni dijital market alışveriş yöntemlerine sadık kalacaklarını söylüyor.
**
Perakendecilerin dijital kanallara, tıkla ve topla modellerine yatırım yapması ile mağazalar, ikmal merkezlerine ve çalışanlara özel karanlık mağazalara dönüşmektedir.
Süpermarketler tüketici beklentilerini karşılamaya ve teslimatın lojistik zorluklarının üstesinden gelmeye, müşteri sadakatinin devamı için siparişleri hızlı bir şekilde yerine ulaştırmaya çalışıyor.
**
Küçük ve orta boy işletmelerin üretim ve istihdamdaki payı özellikle gelişen ülkelerde oldukça yüksek (TÜİK verilerine göre Türkiye’de girişim sayısının yüzde 99,8’ini, istihdamın yüzde 72,4’ünü ve üretim değerinin yüzde 44’ünü oluşturuyor). Bugün, küçük işletmeler kapatmalar nedeniyle büyük zorluklar yaşıyor.
Küçük işletmelerin işlerini ve operasyonlarını dönüştürmek için yeni yollar bulması zorunlu. Çünkü virüs bulaşının kısa sürede sona ermesi mümkün değil.
Daha fazla tüketicinin çevrimiçi kanallara geçmesiyle, perakendecilerin çevrimiçi platformların kapasite artırımına daha çok yatırım yapması gerekiyor.
**
Koronavirüsün yayılması, nakit ve kredi kartlarıyla meydana gelen fiziksel aktarımı en aza indirmek için QR kodu, yüz tanıma kullanan temassız çözümlerin ve ödemelerin önemini önemli ölçüde artırdı.
Sağlık ve güvenlik endişeleri kesinlikle yeni teknolojilerin adaptasyonunu hızlandırıyor. Tüketicilerin büyük bir kısmı şu anda nakit kullanma konusunda endişeli ve gelecekte nakit miktarını azaltacaklarını söylüyor.
**
Ekonominin normale dönmesine izin verilse bile restoranların eski günlerini yakalamaları çok uzun sürecek. Araştırmalar pandemi başladığından bu yana restoranda yemek yiyen tüketicilerin oranının yüzde 85-90 azaldığını gösteriyor. Daha da ötesinde tüketicilerin yüzde 30’u normale dönülse bile eskisi gibi restoranlara gitmeyeceklerini söylüyor.
Bunu gören restoran sahipleri teması sınırlamak ve sosyal mesafeyi güvence altına almak için dijital çözümler ve yenilikler arıyor. Restoran işletmecileri yeni çözümlere yatırım yapmaya başlarken, tüketicilerin büyük çoğunluğu tesis içi personelle etkileşimi ve iletişimi azaltmak için uygulama indiriyor ve kullanıyor.
Restoranlar sadık müşteriler için teslimat hizmetleri sunan hayalet mutfaklara dönüşmüş.
**
Önümüzdeki yıllarda daha fazla dijital sağlık çözümü göreceğiz.
Dijital tedavi şirketleri tıbbi bir bozukluğu veya hastalığı önlemek, yönetmek ve tedavi etmek için yazılım programları kullanıyor.
Dijital sağlık çözümleri şüphesiz sağlık hizmetlerini daha fazla insan için erişilebilir hale getiriyor. Özellikle tele-sağlık şirketleri, tıp uzmanlarının zamanından daha iyi yararlanmayı ve hastalara klinik sağlık hizmetlerini uzaktan sunmalarını sağlamayı amaçlamaktadır.
Tüketici platformlarının yanı sıra sağlıkçılara, klinisyenlere ve hekimlere odaklanan ve bunları dijital teknolojilerle etkinleştiren daha fazla çözüm göreceğiz.
**
COVID-19 salgını için alınan önlemler herkesi evde kalmaya ve sosyal mesafeyi korumaya teşvik ederken, şirketler çevrimiçi işbirliği platformlarına olan talebi artıran uzaktan çalışmayı benimsemek zorunda kalıyor.
İşyerinde iletişim ve işbirliğini sürdürmeyi mümkün kılan platformlara rekor sayıda yeni kullanıcı katılıyor. Aktif kullanıcı sayısı Zoom’un 300 milyonu, Google Meet’in 100 milyonu, Microsoft Teams’in 75 milyonu geçtiğini görüyoruz.
**
Sonuç olarak şirketlerin, derinden değişen tüketici tercihlerine ve alışkanlıklarına uyum sağlamak için daha fazla zorluklarla karşılaşması kaçınılmaz. Bu zorlukların üstesinden gelebilmek için şirketler dijital dönüşüm fırsatını acilen değerlendirmelidir.
