|
Vergi cennetleri ve servetin adaletsiz dağılımı
Bugün küresel bazda tartışılan en önemli ekonomik konulardan biri kurumlar vergisinin yeterli düzeyde toplanamaması, yani tekelci yapıda olan
çokuluslu şirketlerin çok az vergi vermeleri
ve bunların nasıl vergilendirilecekleri konusudur.

Başlangıçta, konu ile ilgili olumlu gelişme olarak; toplumsal farkındalığın arttığını söyleyebiliriz. Bunu, hem medyada (sosyal, görsel, basılı) hem de sokaklardaki tepkilerin hızla yükselmesinden (tekelci çok uluslu kurum karlarının vergilendirilmesine yönelik eylemlerin) anlamak mümkün.

Gelişmelerin farkında olan gelişmiş ülkelerin, onları temsil eden örgütler (OECD, IMF, Dünya Bankası gibi) bu tepkilerin azaltılmasına yönelik bir takım önlemler almak için ciddi çalışmalar başlattığını görmekteyiz.

**

Burada çokuluslu kurum kârlarının transfer fiyatlaması ile aktarıldığı ve kurumlar vergisinin ortalama yüzde 3, bazen de sıfır olduğu
vergi cennetleri
diye adlandırılan ülkelerden söz edeceğiz.
Vergi cennetlerinden en büyük kazanç sağlayan ülke
Birleşik Krallık’tır. Virjinya, Bermuda, Cayman adası ve Jersey
gibi İngiltere’nin kontrolündeki yerler
ilk 10 gelişmiş vergi cenneti
ülkesi arasında yer almaktadır. Vergi Cennetlerindeki fonların yüzde 34’ü İngiltere kontrolündeki devletçiklere (6 trilyon dolar) ait. Yani dünyadaki en yüksek işlem gören vergi cennetlerine İngiltere sahip.
Yine
İsviçre, Hollanda, Lüksemburg’un
diğer önemli vergi cennetleri olduğunu da belirtmemiz gerekiyor.
Vergi cennetlerinde vergi ve hukuktan kaçan müşteriler için dünyanın en büyük bankalarını, hukuk uygulamalarını, muhasebe firmalarını ve uzmanları barındıran
küresel finans endüstrisi
kurulmuştur.
Vergi cennetlerinde gizlilik, dolandırıcılık, vergi hilesi, mali düzenlemelerden kaçınma, zimmete para geçirme, rüşvet, kara para aklama gibi aklınıza gelen
her türlü gayri meşru işlerden kazanılan paralar
da tutulmaktadır.

**

Eğer vergi cennetleri olmasaydı
küresel kurumlar vergisinin
yıllık
500 - 650 milyar dolar daha fazla
olabileceği hesaplanmıştır (IMF uzmanları ve bazı bilim adamları benzer sonuçlara ulaşmıştır).
Bir başka önemli nokta ise özellikle
az gelişmiş yoksul ülkelerin
vergi cennetlerinden dolayı
Kurumlar Vergisi kaybının
200 milyar dolar
civarında olduğudur.
Yani, özellikle yoksul Afrika ülkelerinin zengin-açgözlü patronların vergiden kaçınmaları nedeniyle ciddi vergi kayıpları yaşadıklarını görmekteyiz. Çok uluslu şirketlerin kârlarını vergi cennetlerine kaçırmaları dolayısıyla yoksul insanların hastane giderleri, eğitim masrafları, gıda, barınma, hijyen gibi hayatı giderlerinin finansmanında kullanılabilecek önemli bir kaynak gasp edilmektedir.
Birleşmiş Milletler’in
yıllık fakir ülkelere ayırdığı insanı
yardım bütçesinin 20 katı üzerinde bir kaynaktan,
vergi kaybından bahsediyoruz.

**

İlginç noktada finans merkezi olarak vergi cennetlerinin ve uluslararası finansın önemli bir kısmını kontrol eden İngiltere’nin
finans lanetine
uğramasıdır. Sheffield Politik Ekonomi Araştırma Enstitüsü raporuna göre 1995-2015 yılları arasında büyük ölçekli finans sektörü nedeniyle
4,5 trilyon sterlin
tutarında çıktı-üretim kayba hesaplanmıştır.

Yani aşırı büyük finans sektörüne sahip olmanın diğer ekonomik sektörlerin kaynak ve yeteneklerini boşa çıkardığı, ekonomik eşitsizliklere neden olduğu belirtilmektedir.

Burada vergi cennetleri ile ilgili tartışmanın temelinde ülkelerin üretimde bulunulan ülke olmasına rağmen ilgili
kurumların gelirlerini
çeşitli
muhasebe hileleri ile kağıt üzerinde vergi cennetlerine aktarmaları
ve faaliyette bulundukları ülke halkının vergilerini kaçırarak servete dönüştürmeleridir.

**

Uluslararası vergi anlaşmaları büyük ölçüde bir asır öncesinin izlerini taşımaktadır. Oysa bugün gelişen teknoloji, gizli bankacılık, yüksek hızda faaliyette bulunan
modern dünyaya ayak uyduramayan uluslararası vergi mimarisi söz konusu
. Bu nedenle
uluslararası vergi sistemi
teknolojik gelişme, ekonomik faaliyetlerin çeşitliliği, vergiden kaçınma yolları ve özellikle de
vergi cennetleri olgusu dikkate alınarak yeniden yapılandırılmalı
.
Çokuluslu şirketler tekil değerlendirilip karları hesaplanmalı,
uniter bir vergi ve bölüşüm formülüyle
toplanılan
vergi ekonomik faaliyetlerin gerçekleştirildiği yerler esas alınarak
paylaştırılmalıdır.

Bunun için kişisel değil (ülkelerin tek başlarına karar almaları sorun çözücü değil) uluslararası vergisel işbirliği kaçınılmazdır.

#Şirket
#Vergi
#Gelir
#Muhasebe
4 yıl önce
Vergi cennetleri ve servetin adaletsiz dağılımı
Mutluluk nerededir?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir