
Daha önceki yazılarımızda kamu personel sayılarının gerçeği yansıtmaktan oldukça uzak olduğunu ifade etmiştik. Maalesef geçen zaman içerisinde bu konuda hiçbir gelişme yaşanmadı. Bu çağda böyle bir şey olur mu diyenleri duyar gibiyiz ama gerçek bu. Bu yazımızda ise Maliye Bakanlığı ile Devlet Personel Başkanlığı'nın yayınlamış oldukları istatistiki verileri karşılaştırarak iki kurum arasındaki 220 bin 490 personel sayısının nasıl eksik gösterildiğini sorgulayacağız.
Maliye Bakanlığı tarafından yayınlanan 2016 yılı aralık ayı istatistiki verilerine göre; kadrolu personel sayısı; 2.854.243, Sözleşmeli personel sayısı; 180.377, Sürekli işçi sayısı; 385.419, Geçici işçi sayısı; 22.774, Geçici personel sayısı; 21.490, Diğer personel sayısı; 97.236 olmak üzere toplam; 3.561.539 kamu personeli istihdam edilmektedir.
Devlet Personel Başkanlığı tarafından yayımlanan 2016 yılı aralık ayı istatistiki verilerine göre ise; Memur sayısı; 2.481.389, Hakim ve Savcı sayısı; 15.388, Öğretim Elemanları sayısı; 128.307, Sözleşmeli Personel sayısı; 123.987, İşçi sayısı; 270.305, Geçici Personel sayısı; 21.042, Özel Hükümlere Tabii Personel “Kamu Bankaları (T.C. Ziraat Bankası A.Ş, Merkez Bankası, Türkiye Halk Bankası A.Ş., Vakıflar Bankası T.A.O)" 62.183, Asker sayısı ise; 238.448 olmak üzere toplam 3.341.049, kamu personeli istihdam edilmektedir.
İki kurumun verileri kıyaslandığında 220 bin 490 kamu personelinin Devlet Personel Başkanlığı'na göre kayıp olduğu anlaşılacaktır. Bu rakamın oldukça yüksek ve kabul edilemez bir rakam olduğunu ifade etmek zorundayız.
Üzülerek belirtmek gerekir ki, otorite olarak bilinen iki kurum arasındaki bu kadar büyük personel farkı oldukça düşündürücüdür. Bu iki kurumun verileri arasındaki farkı düşününce daha personel sayısını daha tespit edemeyen bir yapının kamu personel reformunu nasıl gerçekleştireceğini doğrusu merak ediyoruz.
Ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'ndan alınacak 4-c sigortalı sayıları ile yukarıda yer verilen sayılar kıyaslandığında da ciddi farklar olduğu görülecektir.
Kamu personel sayılarının dahi net olarak bilinmediği bir kamu yönetiminin sağlıklı bir yapı sergilediğini iddia etmek mümkün değildir. Halbuki kurulacak Web Servisler aracılığıyla çok basitçe ve emek harcanmadan kamu personel sayıları tespit edilebilecekken hala bu sistemlerin bugüne kadar kurulamaması düşündürücüdür. Acı ama gerçek bu.
2016 yılı Faaliyet Raporu'na göre, 2016 yılında Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı'nda 896.584 öğretmen görev yapmaktadır. Ancak, Devlet Personel Başkanlığı'nın yayınladığı 31.12.2016 tarihli istatistikte ise Eğitim ve Öğretim Hizmetleri Sınıfı'nda 888.503 personel bulunmaktadır. Bu durumda hangi rakamı esas alacağız? Arada 8 bin 81 gibi büyük bir fark vardır.
Özetle kamu personel sayılarını dahi net olarak bilemeyen bir durumda olduğumuzu üzülerek belirtmek isteriz, varın gerisini siz anlayın.
Kamu kurumlarının personeline yemek kuponu vererek yemek ihtiyacını karşılayıp karşılayamayacağı hususunda Sayıştay Başkanlığı tarafından verilen 16.2.2017 tarihli ve 236 No.'lu Karar'la bu konuda son nokta konulmuştur.
Bu kararda konuyla ilgili olarak şu ifadelere yer verilmiştir; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun “Yiyecek Yardımı" başlıklı 212'nci maddesinde, “Devlet memurlarının hangi hallerde yiyecek yardımından ne şekilde faydalanacakları ve bu yardımın uygulanması ile ilgili esaslar Maliye Bakanlığı ile Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı'nın birlikte hazırlayacakları bir yönetmelik ile tespit olunur" hükümlerine yer verilmiştir.
Bu madde doğrultusunda 19.11.1986 tarihli ve 86/11220 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurları Yiyecek Yardımı Yönetmeliği'nde, devlet memurlarının yiyecek yardımından hangi hallerde, ne şekilde faydalanacakları ve yardımın uygulanması ile ilgili esaslar belirtilmiştir.
Mezkur yönetmeliğin “Yardım Şekli" başlıklı 3'üncü maddesinde “Yiyecek yardımı yemek verme şeklinde yapılır. Bu yardım karşılığında nakten bir ödemede bulunulmaz" amir hükmü yer almaktadır. Söz konusu hüküm gereğince, herhangi bir sebeple 657 sayılı Kanun kapsamındaki kamu görevlilerine yapılacak yiyecek yardımının, memura yemek verilmesi dışında herhangi bir menfaat sağlanması şeklinde yapılması mümkün değildir.
….Belediyesi tarafından belediye hizmet binasında veya herhangi bir yerde söz konusu ihale doğrultusunda Yiyecek Yardımı Yönetmeliği'ne uygun olarak memurlara yemek verilmesi için bir yemekhane kurulmadığı, ihale şartnamesinde “İsteklilerin belediye sınırları dahilinde en az yedi adet lokanta ile sözleşmesinin bulunma zorunluluğu" hükmünün bulunduğu, ihale üzerinde bırakılan .......... A.Ş.'nin “Multicard" uygulaması ile çalışanlara, karta yüklenecek para karşılığında anlaşmalı restoran, cafe, market ve akaryakıt istasyonlarında alışveriş yapılmasına imkan veren bir firma olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri doğrultusunda, yiyecek yardımının, restoran, cafe, market vb. yerlerde para yerine geçen bir ödeme aracı olan kart ile yapılması mümkün değildir. Bu itibarla, Belediye tarafından mevzuata aykırı olarak gerçekleştirilen nakdi mahiyetteki yemek yardımı sonucu oluşan kamu zararının ilgililerden tahsiline karar verilmiştir.
Görüleceği üzere, kamu personeline kupon vererek yemek ihtiyacının karşılanması mümkün değildir. Ancak, 1986 yılında yürürlüğe giren yönetmeliğin yeni bir anlayışla ele alınarak düzenlenmesinde fayda görüyoruz.
Kamu kurumları kamu işçilerine toplu sözleşmelerle ücretsiz yemek verilebilmektedir. Yine toplu sözleşmelere hüküm konulmak kaydıyla nakden de yemek ücreti ödenmesi mümkündür. Toplu sözleşme hükümlerine konulmak kaydıyla kamu işçilerine yapılan ödemelerin memurlara da yapılmasının mümkün olduğunu düşünüyoruz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.