|
Batı ve Doğu: Ters akımlar

Charlie Hebdo Dergisi 1 milyon adet basıldı. Derginin kapağında elinde “Ben Charlie” yazan pankart taşıyan bir Müslüman figürü var. Kapak yazısı ise tek satır: “Her şey affedildi”...

Eksik bulan da olacaktır, fazla bulan da...

Ama olması, yapılması gereken budur.

Öfkeyi, acıyı, tepkiyi dindirmek...

İslam’ı ve radikalizmi gerek algıda gerek fiilde birbirinden ayırmak...

Ancak, gelinen noktada, bu, yukarıdaki kapak gibi simgesel adımlarla halledilemeyecek kadar zor bir iş.

Uzaklara gitmeye gerek yok...

Türkiye’ye yanı başınıza baktığınız anda siyasetten sokağa kadar “İslami hassasiyet”in olup bitene İslamofobi merkezli baktığını görüyorsunuz. Bu bakışın bir kademe altında aslında tarihsel ve derin bir Batı rahatsızlığı yatıyor. Batı rahatsızlığı ise özellikle son dönemde Batı’nın fiziki olarak tehdit oluşturmasından kaynaklanıyor. Batı fobisi, Afganistan’dan Irak’a, Guantanamo’dan Gazze’ye kadar uzanan ölüm ve tahkir politikalarıyla besleniyor.

Bu zaviyeden gerekçeler doğru ve haklı.

Ama ne var ki, açı değiştirdiğiniz anda, bu, bırakın empatiyi, içe bakışı dahi sınırlayan bir durum olabiliyor.

Eylül ayı sonralarında Fransa’da Müslüman bir felsefeci, Abdennur Bidar, Eylül ayının son günlerinde “Kıymetli Müslüman Dünyası” başlıklı bir yazı kaleme almış, biraz ısıran bir üslupla şunları söylemişti:

“İslami devlet olduğunu iddia eden bazılarının bir canavar doğurduğunu görüyorum. Ne diyerek bağırıyorsun bu canavar karşısında? ‘Bu, ben değilim. Bu İslam değil...’ diyerek... Bu canavarın senin kimliğini kullanmasına isyan etmekte kuşkusuz haklısın. İslam’ın barbarlığı telin ettiğini var gücünle haykırmalısın. Ama bu, yetersiz kalmaya mahkum bir çaba. Çünkü bir özsavunma konumuna sığınıp, özeleştiri sorumluluğunu almaktan kaçınıyorsun. Bu duruma öfkelenmekle yetiniyorsun. Halbuki bu an, senin kendini sorgulaman için tarihi bir fırsat olabilir. Sen ise sorumluluğunu almak yerine suçluyorsun. ‘Siz Batılılar bizi bu canavarla özdeştirmeye son verin’ diyorsun. Ne var ki bu canavarın arkasında devasa bir sorun yatıyor ve sen bununla yüzleşmeye hazır değilsin. Ama bir gün bunu yapacak cesareti bulman gerekecek...”

Peki Batı dünyası ne kadar farklı?

Altı her geçen gün daha kuvvetle çizilen ifade özgürlüğü, demokrasi, Batı değerleri, bunlarla ve bunlar için dik duruş hayati önemde ve değerde, buna şüphe yok. Ancak bunlar, Batı’nın kendi değer sistemini içine kapanarak korumasından ibaret kalırsa ya da kalınca, o değer ve önemin özgül ağırlığının azalacağına da şüphe yoktur. Batı dünyası kendi sistemine yönelik, kendi sisteminin ötekiye reva gördüklerine dönük bir içe bakışı, iç sorgulamayı, öz eleştiriyi geliştirmedikçe, bu açıdan kendisiyle yüzleşmedikçe felsefeci Bidar’ın işaret ettiği tuzağa tersten düşer.

Fransız dünyasını yakından bilen ve takip eden Ahmet İnsel’in son yazısında, olaylar sonrası duruma ilişkin şu tespitinin altını çizmek gerek:

“Fransa’da giderek içine kapanan, laikliği bir tür laikçi kimlik haline dönüştüren tavır aşırı sağdan sola uzanan şaşırtıcı ittifaklara yol açıyor. Yakın ve gerçek tehlike gördüğü İslamlaşmaya karşı en etkili panzehirin bu laikçi radikal kimlik olduğuna inananlar kimlik politikalarının cumhuriyetin köküne kibrit suyu döktüğünü iddia ederlerken, kendilerine (ait) son derece kapalı bir kimlik politikasının, laikçi kimliğinin mutlak egemenliğini (...) talep ediyorlar...”

İki hatırlatmayla bitirelim.

Müslüman dünya görmeli: IŞİD merkezli yeni cihadi hareket sadece Irak ve Suriye’de kökleşmiyor. Asya’dan Afrika’ya tüm Müslüman ülkelerde güç kazanıyor. Nijerya’da, Yemen’de, Libya’da özerk hareket alanları elde ediyor, diğer ülkelerde ise İslami hareket adına önemli bir cazibe merkezi oluşturuyor. Tablo Batı fobisiyle açıklanacak durumun ötesine geçmiş halde.

Batı dünyası görmeli: 11 Eylül, bir cihad hareketinin Batı’nın tam ortasında, Batı evinde yaptığı bir eylemdi. Charlie Hebdo eylemi ise, yeni bir cihadi hareketin aynı evde bu kez o evin fertleri üzerinden yaptığı bir eylemdir. Soru şudur Batı için: Neden Avrupalı genç Müslümanlar militanlaşıyor, neden bugün, neden şimdi?

#Charlie Hebdo
#Abdennur Bidar
#İslam
٪d سنوات قبل
Batı ve Doğu: Ters akımlar
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı