Bazen yaşımızın kemale ermesinden, bazen de kuruluş yıllarının güzelliğine ve sonrasında yaşanan mutluluklara şahit olmamızın mutluluğu ile sahiplenme adına alıngan olduğumuz doğrudur.

Biz alıngan olalım, yazalım, anlatalım da alan alsın almayan kahır mektubu yazsın.

Camiada herkes kabul etmeli ki ortada personel maaşından, futbolcu maaşına kadar boğazına kadar ekonomik sıkıntıya gömülmüş bir kulüp varken teşrifatçılar halen daha, ‘bir şey olmaz’ edasıyla ortalarda geziyor.

Sezon başında kötü futbola ve sonuçlara aldırış etmeden yapılan eleştirileri perdeleme adına Trabzonspor’un şampiyon olacağını iddia edip, yetmedi salonun sahibi gibi ön sıralardan şampiyonluk kutlaması için yer ayırtma sözü verenler (!)

Neymiş efendim… Abdullah Avcı ile görüşüyormuşlar, dertleşiyormuşlar falan da filan…

Neyse konumuz o değil…

Şimdi genel kurul süreci ve bu süreç tek adayla hafta sonu resmileşecek.

Aralık ayında yapılan mali genel kuruldan bu yana kulübün yetkili ve etkili organları tabloyu net bir şekilde ortaya koymuştu. Bizim teşrifatçı arkadaşlar şimdi de kendilerine göre moda bir söylem başlattı ve akılları sıra Trabzonspor’un ekonomik yapısının çok da kötü olmadığından, işin kasadan sahaya kadar alacaklıların veresiye defteri ile kapıya dayandığı dönemde iflasın eşiğine gelinmediğinden dem vuruyor.

Kendilerine ek iş oluşturmak için yönetimlerdekilere toz kondurmayan bu aklı evveller maalesef toplumda da taraftar buluyor.

‘Padişahım çok yaşa’ modeli ile her gelene kucak açan bu zevatın camiada herkes ekonomik tablonun kaygısı ile ayağa kalktığı bir dönemde belli ki Trabzonspor diye bir kaygısı yok.

Trabzonspor, Trabzon’da yaşayanlar için her ne kadar mutluluk ve temaşa nedeniyse de bu zevatlar anlamasa da gurbettekiler için yaşam nedenidir.

Trabzonspor’da genel kurul süreci tek adaylı olsa bile alışılagelmişten fazla sesli geçiyor. Bunun en önemli nedeni de içinde Trabzonspor sevgisi ve kaygısı taşıyanların son zamanda yönetimsel anlamda yaşananlardan rahatsızlık duyması ve taşıdıkları sorumluluk duygusuyla kulübe sahip çıkma içgüdüsü.

Dile kolay, mazbata alınmadan ödenecek yaklaşık 16 milyon Euro ve sonrasında sezon sonuna şunun şurasında kalan iki aylık zaman diliminde 20 milyon Euro.

Camia işi gücü bıraktı ödenecek paralara odaklandı. Halbuki Trabzonsor’un paradan çok doğru yönetilmeye ve doğru organizeye ihtiyacı var. ‘Trabzonspor kimsenin cebine sığmaz’ diyenler bile parası olan başkan arıyor.

Doğru yönetim ve organizasyon öncelik olmadıktan sonra gözler hep cebi dolu insanları arayacak. Doğru olup olmadığına bakmaksızın.

Teknik konuya bir göz atarsak;

Daha iki sezon önce Erol Bulut diye ortalığı yangın yerine çevirenler bugün bir dizi teknik adam ismi yazıyor da işin ilginç tarafı o Erol Bulut listede yok. Neden acaba?

Fatih Tekke’yi bir kenara koyarak değerlendirirsek aday çok ama atan da çok…

Camia ekonomik ve teknik olarak bu kaygıyı taşırken tek aday sayın Ertuğrul Doğan’ın kürsüye geldiğinde bol vaatler ile hayal satmayacağını umuyorum.

Teknik adam konusunda çok hassas davranarak geçiş dönemini hedef dönemi olarak adlandırmamalı.

Planlamasını zamana yayıp, veresiye defterini sıfırlama modelini delegeye net bir şekilde anlatmalı ve sadece genel kuruldan genel kurulda bir araya gelen camiayı kucaklamalı.

Bu konuda da son günlerde yeniden gündeme gelen istişare kurulu ile bir araya gelerek sorunları ve çözümleri paylaşmalı. Sayın Doğan’ın bir başka önemli konusu da resmi görevi olmasa da kulüp başkanı sıfatıyla yeni tüzüğün bir an önce hayata geçmesini sağlamak.

Tabi ki tüm bunları yönetim kurulundaki arkadaşları ve kurullar ile paylaşarak yaparsa doğru sonuçları bulur. Yok kulüp içinde danışman diye gezen karışmanların aklı ile hareket etmeye kalkarsa yandı gülüm keten helva.

Genel kurul döneminde kendisi için imza toplayan ve maaşını Trabzonspor kulübünden alan danışman olan karışmanların bulunduğu vaatlerin ne olduğuna dikkat ederek hareket etmeli.

Öyle ya; dayıları (kabak) Coşkun Şahinkaya’dan, (Kaptan) Bülent Şahinkaya’dan ve 6 şampiyonluk kupası kaldırmış Güngör Şahinkaya’dan öğrendikleri ve Trabzonspor soyunma odasında büyüyen bir kişinin Trabzonspor adına danışmana ihtiyacı olmaz diyorum.