Ülkemizde bireysel başarıları gölgede bırakan, sadece bir camianın başarısı ve mutluluğuna odaklanmış anlayışla yıllardır futbolun ardına takıldık gidiyoruz. Bu sezon henüz 14. haftada tablo öyle bir hal aldı ki futbolun güzelliğini ve anlamını bırakmış üsttekilerle, alttakiler muhabbeti ile haftaları birer birer tüketiyoruz. Haftalar birer birer tükenirken büyük olarak adlandırılan 3 takımın camiasında da ümitler de tükeniyor. Bu sadece Trabzonspor’un henüz ligin başı denilen haftalarda puan farkı ile liderlik koltuğunda oturması ile ilintili değil, alınan skorlar dışında oynanan futbol da bu camiaların umutlarını erozyona uğratan en önemli gelişme. Peki; Trabzonspor ne yaptı da yenilmezlik serisini sürdürürken buna paralel olarak kazanmaya devam ediyor. Buna ilk verilecek cevap istikrar olsa da doğru planlama ve yapılanma bordo-mavili takımı bu noktaya getirdi.
Trabzonspor’da 8 Nisan 2018’de olağanüstü genel kurulla göreve gelen Ahmet Ağaoğlu, ilk söyleminde aslında sadece Trabzonspor’un değil, büyük olarak adlandırılan kulüplerin durumunu da gözler önüne serdi. Ekonomiye dikkat çekip önceliği bu noktaya kaydıran Ağaoğlu’nun, daha sonra 2 Aralık 2018 tarihinde 3 yıllığına göreve geldiğinde önceliği yine ekonomik tabloydu. Söylemlerinde sürekli bu noktaya dikkat çeken Ağaoğlu, transfer bütçesinin yanı sıra maaş tutarını da aşağılara çekerek borç tutarını adeta sabitledi. Saha sonuçları için de 5 yıllık sürecin son üç yılı için seslendirdi. Kadro yapılanması adına da önemli adımlar atan Ağaoğlu yönetimi, ekonomik yapıyı 3 yılda kontrol edilir hale getirirken teknik direktör Abdullah Avcı’nın isteği doğrultusunda örnek gösterilecek bir transfer dönemi gerçekleştirdi. Devre arasında Pereira ile yolları ayıran bordo-mavililer sezon sonunda da Sosa ve Novak ile anlaşma yapmadı. Avcı ile yeni formasyonu hayata geçirmek için takım içinde sorun olabilecek tüm olumsuzlukları ortadan kaldıran Ahmet Ağaoğlu yönetimi, bu konuda tüm sorumluluğu da Abdullah Avcı’ya verdi. Geçen sezon sonunda bu ve buna benzer hamleler bir ölçüde alışılagelmiş ezberleri de bozdu.
Geçen yıl 10 Kasım’da göreve gelen Teknik Direktör Abdullah Avcı, yardımcılarını da tamamen kendi seçtikten sonra işi ele aldı. Göreve geldikten sonra sürekli bu sezonu işaret ederek her fırsatta ”Parçadan bütüne doğru yol alacağız” diyen Avcı, ligde 14 haftadır yenilmediği gibi en yakın rakibine 10 puan fark atmasına rağmen bu söylemine devam ediyor. Oynayanı ve oynayamayanıyla aynı düşünce birlikteliği içinde olan Trabzonspor için en önemli ayrıntı, Slovakya Milli Takım Kaptanı Hamsik ile Yunanistan Milli Takım Kaptanı Bakesetas’ın takım içinde yer alması. Bu ikili saha dışında arkadaşlarının en önemli motivasyon kaynağı olurken, oyun içinde de yönlendirici en önemli figürleri. Sabırlı oyun, yüksek pas bağlantısı ve en önemlisi bitiş düdüğüne kadar formasyona bağlı kalan takımın, oyunu geliştirme adına da her hafta üzerine koyması parçadan bütüne ulaşmada en önemli kazanım. Öncelikle belirtmek gerekirse yönetenlerin becerileri toplumun farklılaşmasında çok önemlidir. Sonuçlar da onların karnesidir. Yöneticilikte kendiniz kadar seçtiğiniz takım da çok önemlidir. Kötü takımın iyi yöneticisi, iyi yöneticinin kötü takımı olamaz. Yeni genel kurulda belki yönetim değişir ama başkanı, teknik adamı ve sistemi değişmeyecek Trabzonspor, parçadan bütüne yine emin adımlarla yol alır.
