|
Trump’ın ‘cin fikri’ neye yaradı?

Eski
ABD
Başkanı
Donald Trump
, seçim sonuçlarına müdahale ettiği iddiasıyla yargılandığı davada teslim oldu. Sonra da sabıka fotoğrafı çekilen ve parmak izi veren ilk Amerikan başkanı olarak tarihe geçti.

“Koskoca Eski Başkan’ın başına bunlar gelir mi” ya da “Oh olsun” demeyeceğiz. Bizi daha çok işin iletişim boyutu ilgilendiriyor…

Trump’ın, aşağılayıcı bir muamele olduğu düşünülen, tabiri amiyaneyle “karizmasını çizmesi” beklenen gözaltı fotoğrafının çekilmesi hadisesi, pek de beklenen sonuçları vermedi… Çünkü Eski Başkan’ın
‘cin fikirli’
müdahalesiyle iş, tersine çevrildi…
Önümüzdeki yıl yapılacak Başkanlık seçimine hazırlanan Trump, kampanyasına bağış toplamak için bu fotoğrafı sosyal medya hesaplarından paylaştı, geç kalmadan tişörtler, kahve fincanları gibi hediyelik eşya satışı işine de girdi. Bu hafta ortasında açıklanan rakamlara göre; bu yolla
9,4 milyon dolar
toplanmış. Tabii meblağ her geçen gün daha da büyüyor olabilir…
“Bak sen Trump’a, oyunu nasıl da bozdu” diyenler bir yönüyle haklı sayılabilir… Ancak, bir yönüyle… Trump bu hamlesiyle ‘
gündemi yöneten’
konumuna gelmiştir, doğru. Peki, yeter mi?

Yetmez!

İletişim, sonuç odaklı,
strateji
ve
planlama
gerektiren bir süreçtir. Her bir iletişim aksiyonu için çok yalın, ‘
7 adım
’dan oluşan bir planlama önerilir. Bu adımlardan ilki ve ulaşılmak istenen nihai sonuç ‘
iş hedefi
’dir (bussiness objective). Onu ‘
iletişim hedefi’
(communication objective) izler… Böyle böyle yedi adım sıralanır ve her adım, bir öncekine hizmet edecek biçimde kurgulanır. Trump vakasındaki
‘bağış toplama’
aksiyonu da altıncı adımdır…

Peki, çok ama çok ciddi siyasi amaçları olan biri için 9,4 milyon dolar toplamak başarı sayılabilir mi!?.. Hele ki kişisel serveti milyar dolarlar seviyesinde ifade edilen biri için…

Trump’ın ana hedefi para kazanmak olamaz… Söz konusu hedef konuşulmak, medyada görünür olmak
(publicity), tanınırlığını
artırmak olsaydı, bu hamlesi amaca hizmet etmiş sayılırdı; ama o da değildi.
Trupmp’ın siyasi amaçları doğrultusunda onun ‘iş hedefi’nin “Başkanlığı kazanmak”, ‘iletişim hedefi’nin ise siyasi alandaki ‘
beğenisini
’ ve ‘
güvenilirliğini
’ artırmak olarak tespiti bir zorunluluktur. Oysa varılan sonucun bununla uzaktan yakından ilgisi yoktur… Böyle numaralar
kısa
vadede etkili gibi görünebilirler. Fakat
orta
ve
uzun
vadede tersine bile dönebilirler.

Mevcut sonuç olsa olsa Trump’ın kampanyasında çalışacak olanlara rahat bir nefes aldırmıştır…

Günün sözü
“Savaşın beş kuralı vardır: Ölçme, değerlendirme, hesaplama, kıyaslama ve zafer. Mevzi ölçmeyi, ölçme değerlendirmeyi, değerlendirme hesaplamayı, hesaplama kıyaslamayı, kıyaslama ise zaferi doğurur.”

Sun Tsu

Gözümüze takılanlar…
* Pazarlama ve iletişim alanlarında hizmet veren
WARC
, dünya genelinde reklam harcamalarının önümüzdeki yıl 1 trilyon doları aşabileceğini öngörmüş.
Alibaba, Alphabet, Amazon, ByteDance
ve
Meta
, dünya reklam gelirlerinin yarısından fazlasını (yüzde 50,7) harcıyormuş (Sencer Uçar, mediacat.com). Öte yandan
Coca-Cola
’nın 2022 yılı iletişim bütçesi 4,32 milyar doları bulmuş; yani günde 12 milyon dolar harcıyormuş. Dünyanın en çok tanınan markası sizce neden bu kadar reklam yapar; bunu da başka bir zaman tartışırız… Türkiye’ye gelince, 2022 yılı “Medya ve Reklam Yatırımları Raporu”nda ülkemizdeki reklam yatırımlarının tamamının 10 milyar 97 milyon lira olduğu ifade ediliyor. Yani sadece Coca-Cola’nın bütçesi bile Türkiye’nin 2022 yılı medya ve reklam yatırımlarını katlamış. Özetle, gidilecek daha çok yol var.
* Evler hariç tüm kapalı alanlarda tütün mamulleri tüketimini 5727 sayılı Kanun’un 2009 yılında yürürlüğe girmesiyle restoranlarda, kafelerde oluşan “
Dumansız Hava Sahası
” ile derin bir nefes almıştık. Ancak okurumuz
Mehmet Kaya
Bey’in toplumsal ‘
davranış değişikliği’
konusunda bazı gözlemleri ve önerileri olmuş. Aynen aktarıyoruz: “
1
) Kafelerin açık alanları sigara içenlerin istilası altında. Bu sıcakta sigara dumanı solumak istemiyorsanız içeride oturmak zorundasınız. Kafelerin açık alanlarında sigara içmeyenler için de bir kısım olmalı.
2
) Marmaray istasyonlarının açık ve kapalı alanlarında sigara içmek yasak. Aynı şey vapur iskelelerinde de geçerli olmalı. Otobüs duraklarının belirli bir mesafesinde de, örneğin 20 metre yakınında sigara içmek yasak olmalı.
3
) Yeni Zelanda 2009 ve sonrası doğumlular için sigarayı yasakladı. Bizde o kadar olmasa da en azından sigara satış yaşı artırılabilir. Şu anki 18 yaşın düşük olmasının yanında, daha küçük yaşta sigara içen çocukları görüyoruz. Bu konuda da denetimler yapılmalı.
4
) Yere sigara izmariti atanlara para cezası verilmeli.”
* Giyim markası
DeFacto
,
TÜBİTAK
ile geliştirdikleri akıllı teknik ürünleri ilk kez
TEKNOFEST
’te sergiliyormuş. Bunlar; su ve rüzgâr geçirmeyen özel kumaşlarla en düşük sıcaklıklarda bile vücut ısısını koruyan, ısıtıcı teçhizatlar bulunan montlar ve diğer ürünler, zor koşullarda sağlık takibi yapan, kişisel güvenlik sağlayan, özel kumaşa sahip, sıcaklık sensörleri içeren giyilebilir teknolojiler olarak adlandırılıyormuş (Nurcan Koç, Communication Partner). 125 kurum ve kuruluşun paydaşlığıyla Ankara’da düzenlenen “TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali”ndeki muazzam gösterilere medyada rastlamışsınızdır herhâlde. Festivalin ilk gününde 500 bin ziyaretçiye ulaştığını ifade ediliyor. TEKNOFEST’in sadece yerli ve millî savunma sanayimizdeki yeniliklere değil, diğer sektörlere de ilham vermesi son derece sevindirici. Dünyada bu kadar yenilikçi, kısa zamanda bu kadar geniş kitlelere yayılabilen başka hangi fikri yapılanmanın olduğunu gerçekten merak ediyoruz.
#Politika
#ABD
#Donald Trump
8 ay önce
Trump’ın ‘cin fikri’ neye yaradı?
Korku zamanı
Boykotta kafalar neden karışık
Kimin enflasyonu
Terör örgütü elebaşı olarak İsrail portresi…
Hamas’ın ateşkesi kabulü ve İsrail’in Refah Operasyonu