Süper Lig'de sezonun sonu göründü artık. Hesaplar, kitaplar ve net olarak hedefler şekillendi.
Zirvedeki Trabzonspor'un şampiyonluk gibi sonucu muhteşem bir motivasyonu var.
Konyaspor'un ise Şampiyonlar Ligi müziği duymak gibi hayali...
Küme düşmememe mücadelesi ise her zaman ilgi çekicidir. Lakin seneyi görürsek ve şampiyonluk yarışındaki takımlardan şikayet duyarsak Avrupa çekişmesine şimdiden hiç girmesin bu takımlar.
Büyük kulüplerimiz her sezon, Avrupa'da olmanın çok yorucu ve yıpratıcı olduğundan dert yanıyor.
Madem durum bu, şimdiden Avrupa Ligi ve hele hele Konferans Ligi için tantana çıkmasın. Zaten günü geldiğinden bundan şikayetçi olacaksınız.
Roma'ya elenmek başarının anahtarı mıdır?
Doğruluk payı olmakla birlikte
Trabzonspor'un
şampiyonlukta bu denli arayı açmasının nedenlerinden biri olarak Roma'ya elenmesi gösteriliyor.
Velhasıl ülke futbolu olarak Avrupa'da oynamaya bakış açımız sadece ligde bizi yormasından ibaret. İyi de nedir o zaman bunca kavga? Anadolu kulüplerimiz ekonomik katkısından da ötürü büyük kulüplere göre bu arenayı çok daha fazla önemsiyorlar. Sonuçtan bağımsız, kaç puan getirirlerse getirsinler kim çok gitmek istiyorsa umarım o takım Avrupa'da olur.
Ülke puanı için bunca kafa yorarken, takımlarımızın ülkemizi uluslararası bir turnuvada temsil etmesinden 'kadro derinliği' sebebiyle korkmak gerçekten plan ve organizasyon bakımından ne denli geri olduğumuzu gösteriyor. Bu gibi turnuvaları önemini içselleştiremedik.
Galatasaray'ı ayırmak lazım şüphesiz. Avrupa'da kupa kaldırmanın katmış olduğu vizyon aynı zamanda beklentiyi de taze tutuyor ve her sene ne olursa olsun o günleri tekrar hayal ettiriyor.
#Asaf Samet Bayraktar
#Trabzonspor
#Galatasaray
#Beşiktaş
#Fenerbahçe
2 yıl önce
Avrupa kupası şikayetleri başlamadan
Anayasa ve sistem tartışmaları üzerine notlar
Ocak ayından itibaren memur olan ve olmayanlara yapılan ödemeler ne kadar artacak?
Küresel şirketlerin irticası
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
