Muharrem İnce ve FETÖ iddiaları

04:004/06/2018, Pazartesi
G: 4/06/2018, Pazartesi
Bülent Orakoğlu

28 Şubat darbesi sonrasında 16 Ocak 1998 tarihinde Refah Partisinin Anayasa Mahkemesi kararı ile kapatılmasıyla yerine kurulan Fazilet Partisi 1’nci olağan Kongresini 14 Mayıs 2000 tarihinde gerçekleştirdi. Erbakan’ın desteklediği gelenekçilerin adayı Recai Kutan 633 oy alarak seçimi kazanırken, Yenilikçi Hareketin adayı Abdullah Gül ise 521 oyda kalmıştı. Kongreyi küçük bir farkla kaybeden Yenilikçiler Fazilet Partisi’nin de 22 Haziran 2001 tarihinde kapatılması üzerine 14 Ağustos 2001 tarihinde

28 Şubat darbesi sonrasında 16 Ocak 1998 tarihinde Refah Partisinin Anayasa Mahkemesi kararı ile kapatılmasıyla yerine kurulan Fazilet Partisi 1’nci olağan Kongresini 14 Mayıs 2000 tarihinde gerçekleştirdi. Erbakan’ın desteklediği gelenekçilerin adayı Recai Kutan 633 oy alarak seçimi kazanırken, Yenilikçi Hareketin adayı Abdullah Gül ise 521 oyda kalmıştı. Kongreyi küçük bir farkla kaybeden Yenilikçiler Fazilet Partisi’nin de 22 Haziran 2001 tarihinde kapatılması üzerine 14 Ağustos 2001 tarihinde Erdoğan liderliğinde AK Partiyi kurdular.



Gazeteci yazar Nasuhi Güngör’ün 2000 yılında kaleme aldığı ‘Yenilikçi Hareket’ isimli kitap’ının bu Konjonktürel ortam içinde yazıldığı anlaşılıyor. Kitabın yazıldığı tarih 2000’li yıllar, yani günümüzden 18 yıl önce kaleme alınmış. Yukarıda açıkladığımız gibi o günkü adıyla Cemaat olarak bilinen bu terörist yapı ile ilgili gerçeklerin deşifre edildiği, bu ajan yapının ülkenin güvenliği ve bekası için ne denli bir tehdit oluşturduklarının ilk olarak resmi raporlara girdiği bu durumun yargıya intikal ettirilmesiyle örtülü bir savaşın devlet içinde yaşandığı günlerdi. Nasuhi Güngör bu kitabı kaleme alırken Mili Görüş ve Fazilet Partisinin bölünmemesini hedeflediği bu nedenle ‘Yenilikçi Hareketi ‘kıyasıya eleştirdiği anlaşılıyor. Ancak fazilet Partisi lideri Recai Kutan ve partinin üst düzey yöneticilerinin de bu kitap’a Ak Partiyi eleştiren mesnetsiz bazı iddialar nedeniyle karşı çıktıkları ve bu nedenle desteklemedikleri dönemin bazı yetkilileri ile yaptığım telefon görüşmelerinde belirtilmişti.

Muharrem İnce’nin AK Parti’nin kuruluş aşamasında Sayın Erdoğan’ın Pensilvanya’ya giderek Gülen’den icazet aldığı yönündeki iftira niteliğindeki iddiası gerçekler ışığında hayatın doğal akışına aykırı bir duruma işaret ediyor. Zira FETÖ elebaşının Pensilvanya’daki malikanesi Pentagon ve CIA’nın örtülü üssü olarak kullanılmaktadır. Bu üs CIA tarafından (FETÖCÜ CIA elemanları) 24 saat teknik araç gereç ,görüntü ve ses alma sistemleriyle donatılmış olup korunmaktadır. Bu nedenle Erdoğan eğer İnce’nin iddia ettiği gibi 2000 yılında AK Parti’nin kuruluş aşamasında Pensilvanya’ya giderek Gülen’le görüşmüş olsaydı yüzde 1 milyon bu görüşmeye dair ses ve görüntü kayıtları FETÖ tarafından tüm dünyaya servis edilirdi. Muharrem İnce iddiasını ispatlamak ile mükelleftir. İspatlayamıyorsa tüm kamuoyundan ve Erdoğan’dan özür dilemelidir. Erdoğan’la birlikte Gülen’i ziyaret eden kişinin kimliğini bu kişiyi koruma amacıyla 24 Haziran seçimleri sonunda açıklayacağı iddiası topu taç’a atmaktan çok böyle bir olayın olmadığının itirafıdır. Zira Muharrem İnce’nin Nasuhi Güngör ve kitap’ını bir günah keçisi yaklaşımıyla gündeme getirmesi de bu tezimizin doğruluğuna bir işarettir.

METİN TEMEL PAŞAYA YAPILAN HAKARET 15 TEMMUZ KAHRAMANLARINDAN BİR ÖÇ VE RÖVANŞ ALMA OPERASYONU MU?

Muharrem İnce, Malatya’da Esnaf Sanatkarlar odasının verdiği iftar yemeğinde 2.Ordu Komutanı Metin Temel Paşa’nın iftara katılması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı konuşması sonrasında alkışlamasına tepki göstererek ‘’Onun apoletlerini sökeceğim ‘’ demişti. Bu durum CHP ile ordu ittifakının çöktüğünün açık bir işareti olarak görülürken millet iradesinin devlette öne çıktığının açık bir göstergesi sayılabilir. Metin Temel Paşa gibi, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden ve masum insanlarımızı katleden teröristleri Afrin’de etkisiz hale getiren Türk Silahlı Kuvvetlerimizi savaş alanında yöneten kahraman bir komutana yapılan bu hakaret şüphesiz kamuoyu tarafından hoş karşılanmamıştır. Aynı zamanda 15 Temmuz’da FETÖ ile mücadelede büyük başarılar elde etmiş üst düzey bir askere yapılan bu haksız ve sert çıkış 15 Temmuz Kahramanlarından bir öç alma veya bir rövanş olarak ordudan ihraç edilen FETÖ’cülere bir gönderme olarak ta telakki edilebilir. Zira Muharrem İnce başta olmak üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan dışındaki Cumhurbaşkanı adaylarının hatta Millet İttifakını oluşturan siyasi partilerin seçim beyannamelerinde FETÖ ile mücadelede konusuna neredeyse hiç değinilmemiştir. Aksine FETÖ ile mücadelenin en önemli ayağını teşkil eden O HAL’in kaldırılması neredeyse ittifak halinde kabul edilmiş görünmektedir.

Muharrem İnce’nin bugüne kadar kamuoyuna FETÖ başta olmak üzere birçok konuda gündeme getirdiği iddiaların doğru çıkmaması açık bir stratejiye mi işaret ediyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve AK Partiyi hedef alan açıklamalar ile ince Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan karşısında ikinci turda aday olmak için ortalığı gerecek açıklamalar yapıyorsa boşuna kürek çekiyor. Zira Cumhurbaşkanlığı Seçimi Erdoğan’ın yeni bir zaferi ile 1’nci turda bitecek gibi görünüyor. Darısı Parlamento seçimlerine inşallah.

#FETÖ
#CHP