|
Amerikan Kongresi’nin yaptırım kararlarının arkasında FETÖ var

Amerikan Senatosu’nda Cumhuriyetçi ve Demokrat senatörlerin işbirliğiyle Türkiye’ye uygulanacak yaptırımlarla ilgili yasa tasarısı çoğunlukla kabul edildi. ABD Temsilciler Meclisi de Ekim ayında aynı tasarıyı kabul etmişti. Tasarı bu haliyle Senato Genel Kurulu’nda görüşülerek karara bağlanacak. Eğer Trump olaya kendisine yönelik başlatılan azil süreci nedeniyle müdahale etmez veya edemezse ittifak ve dostluğa yakışmayan CAATSA yasası yaptırımlarının uygulanmasının önü açılmış olacak. Görünüşte Amerikan Kongresi’nin PKK/PYD ve FETÖ terör örgütlerini koruyan 60 yılı aşkın NATO üyesi ve ittifak ortağı Türkiye’yi öteleyen düşmanca kararları yalnızca Rusya’dan S-400 Hava Savunma Sistemleri’ni aldığı için olmasa gerek diye düşünüyorum. Zira daha önceki yazılarımızda belirttiğimiz gibi S-400’lerin alımının Pentagon’un veya ABD derin devletinin Türkiye’ye yönelik işgal ve kaos planlarını bozmuş olması en önemli neden sanırım. Temsilciler Meclisi ve Senato’da bu kararı büyük bir çoğunlukla alan senatörlerin terör örgütlerini Türkiye’ye tercih etmelerinin en önemli nedeni Amerika’da Türkiye aleyhine faaliyet gösteren Ermeni, Musevi, FETÖ ve PKK/YPG lobileri ile işbirliği içinde hareket etmeleridir.

ABD’de 51 eyaletin 45’inde Amerikan derin devletinin yardımı ile örgütlenen FETÖ, kurmuş olduğu örümcek ağı sistemi ile hemen hemen her alanda faaliyet gösteriyor. Yahudi lobisinin yavrusu gibi hareket eden FETÖ aşağı yukarı Yahudi lobilerinin desteklediği kuruluşları destekliyor. Yahudi lobisi gibi nüfus gücüne sahip olmayan FETÖ, rüşvet ile 50 senatörü yanına aldı. FETÖ’nün açık açık Hillary Clinton’a da bağış yaptığı artık biliniyor. Başkanlık seçimleri kapsamında çalışmalarını sürdüren Demokratların başkan adayı Hillary Clinton hakkında ortaya çıkan mail ve belgeler FETÖ’nün elebaşı Fetullah Gülen ile yakın temas halinde olunduğunu gözler önüne serdi.

Terörist örgütün Kongre üyelerini Türkiye aleyhtarı lobi yapmaları için özel gezilere götürdüğü ortaya çıktı. Rapora göre, 2008’den bu yana FETÖ ABD’li senatörler için 214 Türkiye gezisi düzenledi. Tüm gezilerin harcamaları FETÖ örgütüne ait kar amacı gütmeyen hayır kurumu kisvesi altında himmet paralarının depolandığı kuruluşlarca ödendi. Yasalar gereği 50 dolardan fazla hediye kabul edemeyen senatörlere gezilerde binlerce dolarlık hediyeler verildi. Hemen hemen her alanda Türkiye aleyhinde yaptıkları kara propaganda 17/25 Aralık kumpası, MİT TIR’larının durdurulması ve Türkiye’nin DEAŞ terör örgütüne yardım eden bir ülke iddiası, seçim sonuçlarından sonra ‘Türkiye otoriterleşmeye gidiyor’ ve PKK operasyonlarının Kürt halk üzerinde soykırım yapılıyor propagandaları ile Türkiye dünya kamuoyunda itibarsızlaştırmak ve uluslararası ceza mahkemelerini harekete geçirmek için okulları, dernekleri, vakıfları, gazeteleri ve hatta rüşvet verdikleri bazı siyasiler ile lobi faaliyetlerini en etkili şekilde sinsice yürütüldü. CAATSA’yı da kasıtlı olarak ABD içerisindeki Türkiye karşıtları dillendiriyor. Birincisi FETÖ. Kongre’de her gün koridorları aşındırıyor. Türkiye’ye karşı her türlü operasyonun, her türlü yaptırım hazırlığının arkasında FETÖ’cüler var.S-400, F-35 ya da Türkiye aleyhine bütün kararlar Temsilciler Meclisi ve Senato’dan oluşan Kongre’de alınıyor. Temsilciler Meclisi ve Senato üyelerine sürekli Türkiye aleyhine bilgi akışını sağlayanlar da 15 Temmuz kalkışması sonrasında firar ederek NATO, ABD ve Avrupa’ya sığınan ve bu ülkelerde koruma altına alınan FETÖ’cü üst düzey askerler. Bu hainlerin büyük bir bölümü daha önce NATO’da görev yaptığı için S-400 ve F 35’ler konusunda yeterli bilgi ve donanıma sahip olarak Kongre üyelerini Türkiye aleyhine kışkırtmada bir zorluk çekmiyorlar.

Nede olsa ülkeye ihanet ve hainlik kanlarına işlemiş!

#Amerikan Senatosu
#CAATSA
#FETÖ
#S-400
#F-35
4 years ago
Amerikan Kongresi’nin yaptırım kararlarının arkasında FETÖ var
Böyle şerefsiz yazı görmedim!
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?