|
En güzel Mevlid şerhi: Gülzâr-ı Aşk

Türkçe’mizin en güzel kelimelerinden biri de “eşref”tir. Bilindiği üzere, insan eşref-i mahlukattır, yani yaratılmışların en şereflisidir. İnsanların da en değerlileri hiç şüphesiz peygamberlerdir. Peygamberlerin en kıymetlisine, en büyüğüne gelince o da Kâinatın Efendisi, Peygamberler Peygamberi kabul edilen ve ümmeti olmakla şeref duyduğumuz Resul-i Ekrem Aleyhisselam’dır.

Mevlid-i Nebi Haftası’nın başladığı bu pazar günü (17 Ekim 2021), kutlu ve mutlu bir gündür. Çünkü bize Efendimiz’in bundan 1450 yıl önce dünyayı şereflendirdiğini hatırlatıyor. Sadece dünyayı mı, ukbayı da teşrif eden Resulullah’ın doğumu “Mevlid” diye biliniyor. Merhum Süleyman Çelebi’nin “Vesiletü’n-Necat” isimli Mevlid’i başta olmak üzere Efendimiz’le ilgili önemli eserler Müslümanlar tarafından baş tacı ediliyor.

Bu vesileyle ben de Süleyman Çelebi ve Mevlid’ini konu alan bazı mühim kitaplardan -kısa kısa da olsa- bahsedeceğim ama önce yine bu konuyla ilgili şu hususa dikkatinizi çekmek istiyorum.

Mevlid’i konu alan bütün kitaplar Süleyman Çelebi’nin böyle bir eseri niçin yazdığını anlatırken şu bilgileri veriyorlar: Hazret, Bursa’daki Ulu Cami’de imamken bir gün bir tartışma oluyor. Bir vaiz kürsüde vaaz ederken “Biz Allah’ın peygamberlerinden hiçbirini ötekinden ayırmayız” (Bakara âyet 285) âyetini tefsir ettiği sırada bunu delil göstererek peygamberlerin arasında hiçbir fark olmadığını söylüyor ve bizim Peygamberimiz’i, Hz. İsa’dan üstün tutmadığını belirtiyor. Âlim ve dini konularda hassas bir Arap buna itiraz edip âyete verilen anlamın doğru olmadığını söylüyor. “Behey cahil, tefsir ilminde de yaya kalmışsın” diyor. Halbuki peygamberler görevlerini tebliğ etmeleri itibariyle eşittirler. Fazilet bakımından ise, Resul-i Ekrem en üstünleridir. Nitekim bu husus başka âyetlerle de teyit edilmektedir.

Garip değil mi, halk bu zatı dinlemeyerek vaizin tarafını tutuyor. İşte Süleyman Çelebi -gayrete gelip- Mevlid’ini o zaman yazmaya başlıyor. Peygamberimiz’in diğer bütün peygamberlerden üstün olduğunu gösteren şu beyitler Acem vaizin fikirlerini reddetmek için, ilk önce kaleme alınıyor.

Olmayıp İsa göğe bulduğu yol
Ümmetinden olmak için idi ol
Çok temennî kıldılar Hak’dan bular
Tâ Muhammed ümmetinden olalar.
Gerçi kim bunlar dahi mürsel durur
Lîk Ahmed efdal u ekmel durur
Zira ol efdallığa elyâk durur
Ânı öyle bilmeyen ahmak durur

Efendim, Süleyman Çelebi ve Mevlid’i hakkında kaleme alınan en güvenilir kitaplardan biri, 1954’te Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlandı. Prof. Dr. Ahmed Ateş’in (Toktamış Ateş’in babası) büyük bir titizlikle hazırladığı 208 sayfalık bu eseri müellif nasıl hazırladığını “önsöz”de anlatıyor ve verdiği bilgilerle okuyucuyu tatmin ediyor.

Bu sahada kaynak kabul edilecek ve zevkle okunacak eserlerden biri de “Süleyman Çelebi ve Mevlid” ismini taşıyor. Kâzım Baykal merhumun hazırladığı bu Mevlid kitabı “Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu Yayınları” arasında neşredilmiş. Yeni baskısını Kadir Atlansoy Bey hazırlamış ve kitap 1999’da “Osmanlı Devleti’nin Kuruluşunun 700. Yıl Dönümüne” armağan olarak kültür dünyamıza kazandırılmış.

“Süleyman Çelebi ve Mevlid”in girişinde yer alan iki takrizden birini İbnülemin Mahmud Kemal Bey, diğerini ise eski Diyanet İşleri Başkanı, büyük İslam âlimi Ahmed Hamdi Akseki kaleme almış. Sütunum müsait olsaydı ikisini de iktibas eder, bu üslup harikası yazılarla sizleri tanıştırırdım. Hiç değilse İbnülemin’den bir paragraf nakledeyim:

“Vücûd-ı fânisi Bursa’ya ve eser-i bâkisi diyâr-ı İslam’a şeref veren Çelebi merhum, ne mes’ud insandır ki Rûhu’l Kâinat Efendimizin iltifat-ı seniyyelerine mazhar olarak manzûme-i mübârekesi, memâlik-i İslamiyyenin her cihetinde asırlardan beri okunmuştur. Hâlâ okunuyor ve ebediyen okunacaktır.”

Kütüphanemde bulunan Mevlid kitaplarından biri de Bursa Mısri Dergâhı’nın son şeyhi Mehmed Şemseddin Efendi imzasını taşıyor. Prof. Mustafa Kara hocamız, yayına hazırladığı bu kitaptan bir tane imzalayıp diğer birkaç eserle birlikte bana da göndermişti. Ayrıca Bursa’da kendisini ziyaret ettiğim sırada, yine Mehmed Şemseddin Efendi’nin 5 büyük ciltlik külliyatını da hediye etmek lütfunda bulunmuştu. Himmeti bol insan.

Efendim, kapağında başka isim bulunduğu halde içinde Mevlid’den ve nâzımından uzun uzadıya bahseden kitaplar da mevcut. Rahmetli Dr. Necla Pekolcay’ın “İslâmî Türk Edebiyatı” bunlardan biridir. Mahir İz Hocamız’ın “Yılların İzi”nde kendisinden sitayişle bahsettiği Necla Hanım, adı geçen eserinde Mevlid ve Süleyman Çelebi için ayrı bir bahis açıyor ve muktedir kalemiyle, Peygamber muhabbetiyle yanıp tutuşan bu zat ve eseri hakkında doyurucu bilgiler veriyor.

Daha, çok Mevlid kitabı var. Yerim kalmadığı için onlardan söz edemeyeceğim. Son olarak şunu da söylemek isterim. Bizde en hacimli ve verdiği bilgilerin yanısıra irfani rüzgârlarla okuyucunun hem kafasına hem de gönül dünyasına hitap eden şerhi Hüseyin Vassaf, “Gülzar-ı Aşk” adıyla hazırladı. Aşk-ı Peygamberî’nin daha da ziyadeleşmesi için defalarca okumak gerekiyor.

Not: Geçenlerde Hakk’ın rahmetine kavuşan İsmet Uçma, benim de Tokat İmam-Hatip Okulu’ndan arkadaşımdı. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun.

#Mevlid-i Nebi Haftası
#Süleyman Çelebi
#Mevlid
2 yıl önce
En güzel Mevlid şerhi: Gülzâr-ı Aşk
Senin aklın ermez, bu başka hesap
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…