|
Geç kalmanın ceremesi

Süper Lig’de ikinci devre başladı. Şüphesiz çok net bir Galatasaray performansı izliyoruz. Ligde böyle bir seri yapıp arayı açmamak mümkün değil zaten. Bir süre önce sezondan umudunu kesmek üzere olan Beşiktaş dahi, 4 maç arka arkaya kazanınca yeniden ayağa kalktı ve umutlarını artırdı. O nedenle öngörülemeyen ve her an her maçta puan kaybedilebilecek bir ligde seri galibiyetler, altından daha değerli. Okan Buruk şu ana kadar takımla eşdeğer, bazen takımın üstünde bir performans gösterdi. Özellikle büyük maçlardaki oyun anlayışı parmak ısırtacak cinstendi. Bütün oyuncuları takıma adapte etti ki böylesine dolu dolu özgeçmişe sahip futbolcuları kontrol etmek, teknik heyete, arkadaşlarına ve oyuna çok saygılı hale getirmek kolay iş değildir. Okan Buruk, “Burada patron benim, ne dersem o olacak” demedi, bunun yerine “Hep birlikte başaracağız” dedi. O nedenle Icardi’nin maçlardan sonra hemen yurt dışına çıkması, takımın haftanın birkaç günü yaptığı izin kimse tarafından sorun edilmiyor. Her sektörde böyledir. Sen işini yap, yöneticini memnun et. Yöneticin de sana her türlü esnekliği sağlar. Olması gereken de budur.

Galatasaray gösterdiği performansla sadece kendisi coşku yakalamadı, bu sezon en büyük favorisi olarak görülen Fenerbahçe’nin de coşkusunu elinden aldı. 3-5 hafta önceye kadar ekseriyetin favorisi olan sarı-lacivertliler, artık 1 numaralı favori değil. Tabi birkaç hafta sonra, sezon başındaki ivmesini yeniden yakalarsa yeniden psikolojik üstünlüğü alabilir.

GÜNEŞ GECİKMESEYDİ

Beşiktaş’ta Şenol Güneş farkı net olarak görülmeye başlandı. Belki siyah-beyazlılar, alışılmış Şenol Güneş futbolunu oynamıyor ama sonuca gidiyor. Bu da şu geçiş haftaları için hayati önem taşıyor. Türkiye Kupası’na veda etmek neresinden bakarsanız bakın çok önemli bir kayıp. Hem ilk 11 tercihi hatalıydı hem de oyuna giren çıkan futbolcuların performansı yetersizdi. Golcüyü gönderip yenisini yerine zamanında koymayınca belki bu durum kupadan elenmeye neden oldu.

Ligde iki zor deplasmanı kayıpsız geçmek camiayı yeniden ayağa kaldırdı. Şimdi boşa geçen günlere yanıyor Beşiktaş. Evet, kadro yanlış kuruldu, yerli ve yabancı oyuncularda büyük oranda karavana atıldı ama her şeye rağmen Valerien İsmael süreci Şenol Güneş ile geçilseydi, Beşiktaş evinde Başakşehir, Trabzonspor ve Fenerbahçe maçlarında 7 puan bırakmazdı. Şenol Güneş, üst üste Vodafone Park’ta hesapsız kayıplar yaşamazdı. Beşiktaş, İstanbulspor önünde 2 kere öne geçip sonra puan kaybetmez, 3-0 öne geçtiği Alanyaspor maçını berabere bitirmezdi... Beşiktaş, Güneş konusunda geç kalmanın ceremesini yaşıyor...

DERS OLSUN

İsmael dönemi kısa sürede bu örneklerle dolu. Neden bunları yeniden yazıyorum? Öyle hiçbir şey olmamış gibi davranılmasın diye. Zihinlere kazınsın ki belki yarın öbür gün yapılacak hamlelerde benzer hatalar kolayca yapılmasın diye...

Galibiyetlere rağmen, Beşiktaş’ın kadrosu şampiyonluk yarışı için yeterli değil. Bu zamana kadar hiç katkı vermeyen isimler son haftalarda kıpırdansa da süreklilikleri şüpheli. Kanat forvet diye transfer edilen Redmond, 20. haftada ilk golünü attı. Kanat oyuncularının gol ve asist katkısı çok çok düşük. Orta sahadaki bütün isimleri topla sezon boyunca 10-15 gole katkı yapacakları şüpheli. Şampiyon olunan sezonlarda direkt golcü olmayan Sosa’nın, Oğuzhan’ın, Ghezzal’ın, Larin’in tabela katkısı ortada... O nedenle Güneş’in elini genişletmek için elle tutulur 3-4 oyuncuya ihtiyaç var. Şayet bu sefer karavana değil isabetli takviyeler yapılırsa, Beşiktaş sonuna kadar bu yarışın içinde olacaktır.

#Süper Lig
#Galatasaray
#Beşiktaş
1 yıl önce
Geç kalmanın ceremesi
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü
‘Korkuluk’…