Süper Lig’de 28. hafta itibariyle önümüze çıkan tablo İstanbul’un 3 büyüğü için iç açıcı değil. Tabi bu sezon 3’ünün birden zirveden uzak kalmasının benzer yanları var. Bunlardan en önemlisi ise golcü performansları. Beşiktaş, son 6 sezonun üçünde şampiyonluğu kazanırken burada hikayenin başrol oyuncuları golcülerdi. Mario Gomez, Cenk, Aboubakar son 3 şampiyonluğun hikayesini yazan isimlerdi. Sezon başında Chelsea’den kiralanan Batshuayi’nin bu serüveni devam ettirip ettirmeyeceği merak ediliyordu. Çünkü İngiliz ekibi, Belçikalı oyuncuyu bonservisiyle satmıyor, yıllardır kiralık göndererek, “Bu sefer olur mu acaba?” beklentisi içerisine giriyor. Belçika Milli Takım kadrosunda da yer alan Batshuayi, Beşiktaş’taki ilk günlerinde atletik ve rakip savunmayı zorlayan görüntüsüyle iyi bir imaj çiziyordu. Gerçekten oldukça hareketli, takıma faydalı işler yapar görüntüsü vardı ama bu yeterli değildi. Beşiktaş gibi büyük takımlar, en uçta oynayan oyuncusunu gol atsın, tabela yapsın diye alırlar. Ligin henüz 7. haftası oynanırken yazdığım yazıda (29 Eylül 2021) “Zaten Türkiye ligi standartlarında iyi iki savunmacı ve iyi golcü yakaladığınız zaman şampiyonluk için yolun yarısını aldınız demektir” cümlesini kullanmıştım. 29. haftaya geldik. 6 ay önce yapılan tespitin sonucu ortada. Batshuayi atamadı; Süper Lig’de geride kaldın, Batshuayi atamadı; Şampiyonlar Ligi’nde sıfır çektin, Batshuayi atamadı; Sergen Yalçın gitti, Batshuayi atamadı; en son Türkiye Kupası’ndan elendin...

Beşiktaş bu serüvenlerin çoğunda kötü futbol oynamadı. Takım, topu ceza sahasına taşıdı, altıpasa kadar getirdi, artık oradan sonrası golcünün işi. Golcü işini yapamadığı zaman yol yürüme şansın yok. Elbette bu oyun 11 kişi ile oynanıyor, diğer isimlerin performansı da belirleyici oluyor ama yaklaşık 10 sezondur futbolda golcülerin görevi çok daha kritik hale geldi. Önceleri teknik direktörler 3-4-3, 3-5-2, 4-4-2 gibi sistemleri daha fazla kullanıyorlardı. Günümüzde ise hocaların yüzde 95’i tek forvet oynuyor. O forvetin de rakip yarı alanı komple idare etmesinin yanında topu içeri atma özelliği de olması gerekiyor. Yani senden uçup kaçman isteniyor. Bunu yapabilen Gomez, bunu yapabilen Aboubakar seni şampiyon yapıyor. Aksi durumda ise sana hücumda eşlik eden adamların da emeklerine istatistiklerine yazık oluyor. Ghezzal bunun en net örneği...

Benzer serüveni Diagne, Mustafa Muhammed ve Halil ekseninde Galatasaray, Berisha ve Serdar Dursun ekseninde Fenerbahçe yaşadı. Golcü büyük takımın olmazsa olmazı. Burada “Ya tutarsa” mantığından ziyade, garanti golcüye gideceksin. Golcünden emin olacaksın. Performansı şüpheye yer bırakmayacak. Pahalı mı geliyor? Varsa 10 lira bütçen, 5 lirasını golcüye ayıracaksın, başka yerlerden feragat edeceksin. Yoksa golcünün kaçırdığı şey sadece gol değil, camiaların hayalleri oluyor...