|
Mesafe tanımaksızın...

Başakşehir maçı, hafta içi okulların açıldığı gün ve tam iş çıkış saatine denk gelmesine rağmen tribün dolmuştu. Çünkü o maça kadar, o gün ve saatte taraftarı çağıran bir oyun ve mücadele vardı sahada. Başakşehir mağlubiyeti takımın ritmini bozmuş gibi görünüyor. İstanbulspor, tam da Milli ara ve Fenerbahçe derbisi öncesi yeniden özgüvenin oluşacağı, kazanıp araya moralli girme maçıydı. Sahada, geride kalan haftalardan eser yoktu. Bazen iyi oynamazsınız ama mücadelenizle o günü tolere edersiniz. Beşiktaş’ta ikisi de yoktu. Pozisyon üretmekte ve bitirmekte bu kadar zorlanırken bir de kaleye gelen her topun gol olması, Beşiktaş’ı çaresiz bırakan bir durum.

Beşiktaş kalesi, gol yemekte mesafe tanımadığı gibi, teknik direktörü de yanlış hamle yapma konusunda mesafe tanımıyor. Kulübede, tribünde, ya da tesiste olsun, fark etmez. Mesafe tanımaksızın kötü hamleler yapıyor Valerien Ismael. Sanki hiç dokunmasa Beşiktaş daha rahat edecek. Şuana kadar hamlesi ile kazandığı maçı bırakalım, her hamle takımı daha geriye götürüyor.

Bugünkü stoper değişikliği akıl alır gibi değil. Yerli stoper Tayyip Talha sakatlanmışken ve kulübende 2 yerli stoperin varken, anlamsız bir şekilde, belki de eleştirilerden çekinerek, haftalardır oynamayan Welinton’u aldı. Bu hamle için Rosier’den de vazgeçmek zorunda kaldı. Beşiktaş’ın sezon başında yarısına 2 milyon Euro verdiği Emre Can, bu maçta seni yarım saat götüremeyecekse burada bir hata var demektir. Alanyaspor maçında yaptığı bir hata mıdır bu kadar çabuk vazgeçiş. Ya da siz 5 hafta liderken stoperiniz olan Necip’in, geçen hafta yaptığı 1 hata mıdır sizi panikle 2 farklı değişikliğe iten. Önünüzdeki derbide Tayyip olmazsa, orada Saiss - Welinton yapıp, sağ bekte Rosier'siz, Tayfur’la mı çıkacaksınız ki, bu maçta böyle bir hamle yapıyorsunuz. Elbette maçın berabere bitmesinde bu değişiklik direkt etkili demiyorum. Hocanın akan oyuna nasıl yanlış müdahaleler yaptığını anlatıyorum.

Ersin de kafa olarak epeydir dağınık durumda. Toparlayamıyor. İlk 4 haftalık performansında kendisini kulübeye gönderecek ne oldu? Performans olarak yapılan bir hamle değildi bu. Tamamen, idari bir karardı. Beşiktaş’ta futbolu yönetenler; Rıdvan, Emirhan, Serdar sürecini yönetemedikleri gibi Ersin sürecini de yönetemediler. 2 sezondur bu çocukları izlerken, Beşiktaş taraftarının gözlerinin içi parlıyordu. Her yerde bu çocukların varlığıyla övünüp Beşiktaş’ın gelecek yılları kurtardığını dile getiriyorlardı. Bunların 2’si bu takımda direkt sahadayken şampiyonluk, 2’si de Süper Kupa yaşadı. Şimdi 3’ü elden kaçtı, 4.sü de tükendi, tükenecek... Bu kadar kısa sürede, işi buraya getirmek de önemli bir yönetememe becerisidir. Bravo!

#Beşiktaş
#İstanbulspor
#Ergin Aslan
2 yıl önce
Mesafe tanımaksızın...
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi