|
Şenol Güneş

Oynadığımız iki milli maçı da büyük heyecanla bekledim. Beklediğime de değdi. Hem ortaya konulan mücadele, hem skorlar, hepimizi tatmin ettiği gibi, gelecek maçlar adına da umutlarımızı arttırdı. Şenol Güneş'in kafası rahat olduğunda neler yapabileceğini hepimiz biliyoruz. Teknik adamlığına laf eden taş olur. Yeter ki kafası rahat olsun. Beşiktaş'taki ilk iki yılını, Lyon'a penaltılarla elenip yarı finalin kapısından dönüşünü, 3. yıldaki Şampiyonlar Ligi performansını her daim hayranlıkla izledik. Ve hem yazılarımızda hem yorumlarımızda hakkını verdik.

Şenol Hoca, Moldavo maçı sonrasında, “Son dönemde bana haksızlık yapıldı” dedi. Milli Takım'la anlaşma sürecini en ağır eleştirenlerden birisi de bendim. Eleştiri, Milli Takım'a gittiği için değildi elbette. O süreci iyi yönetemeyişi ve iletişim konusunda yaptığı hatalardı, süreci açıkça anlatmamasıydı. Yoksa Milli Takım için Şenol Güneş'ten daha iyi Hoca mı var? O eleştirileri yaptık, bitti. O süreç de yaşandı, bitti. Artık herkesin rotası belli. Sonsuza kadar aynı şeyleri söyleyecek değiliz. Yeni şeyler söylemek lazım. Milli Takım'da da en az kendisi kadar, hem kendisinin hem takımın başarılı olmasını istiyorum. Bu yazı da, o sert eleştirileri tolere etmek için değil, mevcut hislerimi anlatmak için...

Beşiktaş yönetiminin, 2. yıl şampiyon olduktan sonra Şenol Hoca'nın sözleşme opsiyonunu, Hoca'ya sormadan tek taraflı kullanmasıyla başlayan çatırdama süreci, kadro dinamikleriyle çok fazla oynanması, maaşların ödenmemesi vs. derken gün gün iki taraf arasında uzaklaşma oldu. Bu durum Hoca'nın en son “Yönetim içerisinde beni istemeyenler var” demesiyle son şeklini aldı. Keşke Şenol Hoca bu toplara daha erken girseydi, keşke Beşiktaş taraftarının kendisinin arkasındaki sonsuz duruşunu ve o gücü fark etseydi. Başkası olsa o gücü fazlasıyla kullanırdı. “Anlatamayacağım şeyler var” dedi, sustu. Süreçteki sorumluluğu yönetime göre çok az iken, o susuşla eleştirilerin odağına yerleşti. Geldiğimiz nokta ise malum.

Dedim ya, olan oldu bitti. Bunlar kırıntıları... Şimdi yeni şeyler söylemek lazım. Hoca, hazır kendine gelmişken, morali zirvedeyken, Beşiktaş'ın kalan haftalarında yarışı sonuna kadar götürmesi yönetimin becerisine kaldı. İkinci yarıda maç kaybetmedi Beşiktaş. Yönetim, Milli Takım konusunda ülkede oluşan sinerjiyi, camia özelinde Beşiktaş'a uyarlayabilirse, Hoca kalan haftalarda kendi üstüne düşeni yapacaktır. Kalan 8 hafta, kongre süreçlerine, sipariş haberlere, ödeme problemlerine vs. kurban edilmezse, Beşiktaş için hayati öneme sahip olan Şampiyonlar Ligi göründüğü kadar uzak değil.

#Şenol Güneş
#Milli Takım
#Türkiye
5 yıl önce
Şenol Güneş
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset